GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ADIYAMAN MİLLETVEKİLİ AHMET AYDIN'IN CUMHURİYET HALK PARTİSİNE SATAŞMASI NEDENİYLE
Yasama Yılı:3
Birleşim:79
Tarih:19.03.2013

MUHARREM İNCE (Yalova) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, Başbakanın doğduğu, seçildiği illeri mübarek yapan bir zihniyetten, Başbakanı kurtaran balyozu mübarek sayan bir zihniyetten, "Başbakana dokunmak ibadettir." diyen bir zihniyetten çok fazla bir şey bekleyemeyeceğim doğrusu.

Bakın, ben size şunu söyleyeceğim: Yargı için Başbakan, kendisi "Devlet içinde devlet oldular." dedi, bunu kendiniz söylediniz siz. Ucu size dokunduğu zaman söylüyorsunuz. Yargı size de lazım, bize de lazım, hepimize lazım.

Bakın, tarihini söylüyorum, 4 Ağustos 2011. Elimde gazete kupürleri var. Muharrem İnce demiş ki: "Genel affa doğru gidiyoruz." Yani bu kadar generali, milletvekilini, profesörü, gazeteciyi, muhalif olan herkesi içeri alıyorsunuz, neden biliyor musunuz? Bunun bir tek sebebi var: Abdullah Öcalan'ı affedeceksiniz. Onun için yelpazeyi büyütüyorsunuz, genişletiyorsunuz ki, af çıkardığınızda toplumdan destek alabilmek için yapıyorsunuz bunu. Yargı sizin kontrolünüz?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Müneccim misin? Nereden biliyorsun?

MUHARREM İNCE (Devamla) - Ne biliyorsunuz ya, hiçbir şey bildiğiniz yok. Bu süreçle ilgili ana muhalefet partisi bir şey bilmiyor, aktaran yok; muhalefet partileri bir şey bilmiyor, siz de bir şey bilmiyorsunuz. Hatta bırakın sizi Bakanlar Kurulu üyeleri de bilmiyor.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sen mi biliyorsun.

MUHARREM İNCE (Devamla) - Ben bilmiyorum zaten, kabul ediyorum.

Bunu bırakın, Cumhurbaşkanı da sürecin içinde yok. Cumhurbaşkanı da nelerin olduğunu bilmiyor. Milletin, bu ülkenin geleceği tartışılırken, pazarlıklar sürerken, ne alıp verildiği bilinmezken siz yine parmak makinesi olmaya devam edin.

Ben kayıtlara geçireyim, tutanaklara bunu yazdırayım. Ben ana muhalefet partisinin milletvekili olarak sorumluluğumu yapayım, üstüme düşeni yapayım, siz bir dahaki dönem listeyi düşünmeye devam edin, siz listeye girmeye devam edin, onu düşünmeye devam edin.

Ne biliyorsunuz siz, ne!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUHARREM İNCE (Devamla) - Ne alınıp ne veriliyor, ne pazarlığı yapılıyor, biliyor musunuz siz? Hiçbir şey bildiğiniz yok!

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sen ne biliyorsun?

MUHARREM İNCE (Devamla) -  Hiçbir şey bildiğiniz yok! Size bunları soran da yok! (CHP sıralarından alkışlar)