Konu: | Kurban Bayramı'na ve bayramda yaşanan trafik kazalarına, hacdan dönenlere, 3'üncü Avrupa Oyunları'nda başarı gösteren millî sporculara, İsveç'in başkenti Stockholm'de bir caminin önünde Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına, işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin bölgesinde İsrail güçlerinin Filistinlilere karşı gerçekleştirdiği şiddet olayına, Kocaeli Dilovası'nda Suriyeli sığınmacılar ile vatandaşlar arasında yaşanan gerginliğe, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin kadro beklediklerine ve Para Politikası Kurulunun yayınladığı toplantı özetine ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 10 |
Tarih: | 04.07.2023 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan, öncelikle yeni görevinizin hayırlı olmasını diliyorum.
İyi bir hafta diliyorum Genel Kurulumuza.
Kurban Bayramı'nı idrak ettik; hem milletvekillerimizin hem Meclis çalışanlarımızın hem de bütün milletimizin geçmiş bayramını da tebrik ediyorum.
Tabii, bayramda yaklaşık 18 bin trafik kazası oldu, hayatını kaybeden vatandaşlarımız oldu. Onlara Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Ayrıca, hacılarımız dönmeye başladı. Onların da hac ibadetlerinin kabul olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.
Polonya'da düzenlenen 3. Avrupa Oyunları'nda üstün başarı gösteren, 38 madalya kazanan millî sporcularımızı da tebrik ediyorum, başarılarının devamını diliyorum.
İsveç'in başkenti Stockholm'de bir caminin önünde kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim yakılmıştır. İYİ Parti Grubu adına bu olayı şiddetle kınadığımızı buradan ifade etmek istiyorum. Maalesef İsveç devlet yetkililerinin, gelen tepkiler üzerine, dört gün aradan sonra bu olayı kınama mesajı yayınlamasını da zaten samimi görmediğimizi ve İsveç devletinin bu tutumundan bu tür insanların güç aldığını, bu tutumun onları cesaretlendirdiğini de buradan ifade etmek gerekiyor.
Diğer yandan, İsrail'in işgal altında bulunan, Batı Şeria'da bulunan Cenin bölgesinde, İsrail güçleri Filistinlilere karşı bir şiddet olayı gerçekleştirmiştir. Hayatını kaybeden Filistinlilere de Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Hem Birleşmiş Milletleri hem de İslam İşbirliği Teşkilatını ve tüm dünyayı yaşanan bu acıyı durdurmaya davet ediyorum.
Kocaeli Dilovası'nda Suriyeli sığınmacılar ile vatandaşlarımız arasında bir gerginlik olmuştur. Bu gerginlik de ülkemiz adına endişe vericidir. Sadece burada değil, zaman zaman başka illerimizde de bu tür olayları görüyoruz. Hükûmet artık şunu idrak etmek durumundadır: Bu sığınmacı meselesi, Türkiye'ye ekonomik yükü zaten getiriyor, Türkiye'ye ciddi bir demografi problemini getiriyor ve ciddi bir güvenlik, asayiş problemi getiriyor; Türkiye'nin esas beka meselesi burasıdır. Hükûmet bu konuya kayıtsız kalıyor, Hükûmeti bu konu üzerinde hassasiyetle durmaya ve bu konuyu çözmeye davet ediyoruz. Bizim İYİ Parti Grubu olarak bununla ilgili en son "Millî Göç Doktrini" diye bir yayınımız da oldu, bu çalışmamızı yayınladık. Burada da iktidar olunması durumunda nasıl bir eylem planı uygulayacağımızı ifade etmiştik. Tabii, iktidar sorumluluğu şu anda AK PARTİ hükûmetlerinde, dolayısıyla biz burada kendilerine de destek vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz ve bu Suriyeli sığınmacı meselesini Türkiye ciddi bir şekilde ele almalıdır; konu, önemli bir konudur. Tabii, Türkiye'de, maalesef yanlış uygulanan ekonomi politikaları nedeniyle ciddi bir barınma krizi yaşanıyor, az önce bir arkadaşımız da gündeme getirdi, kiralarda ciddi, çok yüksek artışlar var. Özellikle yeni tayin olan memurlar var veya yeni kiracı olan insanlar var; bunların kiraya güç yetirmesi mümkün değildir. Konu, yapısal bir konudur; konu, böyle yüzde 25 sınırı koyularak geçiştirilecek, çözülecek bir konu değildir. Tabii, Hükûmetin konuları temelden çözme gibi bir alışkanlığı olmadığı için bu konuya da böyle palyatif olarak bakıyor; bunun yanlış olduğunu ifade etmek istiyoruz. Konunun önemine binaen bugün bir araştırma önergesini de Genel Kurul gündemine getireceğimizi buradan ifade etmek isterim.
Diğer bir konu, sözleşmeli öğretmenler ve özel okullarda çalışan öğretmenler yaz tatiliyle birlikte işsiz kaldılar. Bu konu, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen konusu mutlak suretle çözülmelidir. Bunlar kadro bekliyorlar, bunlara mutlak suretle kadro verilmesi gerekiyor. Ayrıca özel okullara ilişkin bir düzenleme ihtiyacının olduğunu da buradan tekrar ifade etmek gerekiyor.
Şimdi, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün, biliyorsunuz, Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayınladı. Kaç sayfa? Yaklaşık 6 sayfalık bir özet yayınlandı. Bu, tam bir itirafname yani özellikle Eylül 2021'den itibaren uygulanan ekonomi politikalarının nasıl iflas ettiğine, "Türkiye ekonomi modeli" denilen, güya model olan o, Türkiye ekonomi modelinin nasıl iflas ettiğine dair bir itirafname şeklinde tarihe geçmiştir; önce bunu bir not edelim. Tabii, kuru inat ve kara cehaletin faturasını milletimiz acı acı ödemektedir; bunu da net bir şekilde görmek lazım. Az önce sözüne ettiğim bugünkü barınma krizi yine buradan kaynaklanmakta. Türkiye ciddi bir gıda krizi yaşıyor, bu ve yoksulluk yine bu yanlış ekonomi politikalarının neticesidir.
Şimdi, bu itirafnamede, burada, bakıyorsunuz, artık eski politikalardan vazgeçileceğine ilişkin ifadeler var. Neydi Türkiye ekonomi modeli? Üç amacı vardı. Birinci amacı, üretim, yatırım. Türkiye'de üretim yatırımı yapıldı mı bu dönemde? Yapılmadı. İkinci amacı ne? Enflasyonu, kuru dizginlemekti. Kur, dolar kuru seçimden bu yana yüzde 35 arttı; bunun faturası çok kabarık oldu. Cari denge... "Cari fazla vereceğiz." deniliyordu, tarihin en yüksek cari açıklarını verdik, enflasyon patladı gitti. Dolayısıyla hiçbir sonuç alınamamış fakat millete ağır bir fatura ödetilmiştir.
Bakın, sadece 12 Mayıstan yani en son seçimden önceki son mesai gününden bugüne dolar kurundaki artış yüzde 35. Bunun faturası ne biliyor musunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Bir dakikam var.
BAŞKAN - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.
Dış borçlardaki artış, iç borç faizindeki doğrudan artış, kur korumalı mevduat, kamu-özel iş birliği projelerindeki doğrudan artış. Dolaylı etkileri söylemiyorum, doğrudan bu artışın yani dolar kurundaki artışın bu saydığım dört kalem üzerinden devlet bütçesine getirdiği, önümüzdeki dönemde getirdiği yük 272 bin öğretmene otuz yıl süreyle vereceğimiz maaş kadar arkadaşlar. Mesela biz "100 bin atama" demiştik, 45 bin yaptı Hükûmet; mesela, biz "55 bin daha ilave edilecek." demiştik yani öğretmen ihtiyacı var. Öğretmen ataması yapmayan Hükûmet yanlış ekonomi politikalarının bedelini... Sayın Başkan, sadece bir buçuk aydaki kur artışının devlet bütçesine önümüzdeki dönemde getirdiği maliyet 272 bin öğretmenin otuz yıllık brüt maaşı kadardır. Dolayısıyla ekonomi politikalarında böyle inatla, cehaletle bu işler yürütülmez, bu faturayı Türkiye acı acı ödedi, inşallah, umarız bundan sonra ödemez.
Genel Kurulu saygıyla selamlarım.