Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 13 |
Tarih: | 11.07.2023 |
CHP GRUBU ADINA HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekranları başında bizleri izleyen değerli vatandaşlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Bugün, yakın insanlık tarihinin en kara günü. İnsanlığın tüm dünyanın gözü önünde katledildiği Srebrenitsa soykırımının yıl dönümü. Özellikle şehitlerimizi öncelikle rahmetle anıyor, bu acıları yaşayan tüm Boşnak kardeşlerimin acısını en içten duygularla paylaşıyorum. Bugün sadece Türk milleti adına değil, bugün burada olmayan 8.372 Boşnak adına da konuşacağım.
Yirmi sekiz yıl önce bugün peşlerindeki insanlık suçlularından kaçan 8.372 Boşnak Birleşmiş Milletler Barış Gücüne sığındı. Yaşam hakları için keskin nişancıların, top atışlarının arasında insanlığa güvenerek ve inanca tutunarak kilometrelerce yürüdüler. Bu kutlu yürüyüş neticesinde Srebrenitsa'ya vardılar ve yol boyu ne düşündüler, ne hissettiler Allah biliyor. Sığındıkları ve güvendikleri kurum insanlığın yegâne siyasal çatısıydı, Birleşmiş Milletlere sığınmışlardı. Birleşmiş Milletler Barış Gücüne bağlı Hollandalı komutanın iş birlikçi tavrı sonucunda 8.372 kişi katledildi, sığınan 20 bin Boşnak bir günde Srebrenitsa'dan tahliye edildi. Kızılhaçın açıkladığı rakamlara göre 1992 ve 1995 yıllarında ölen 312 bin insanın 35 bini çocuktu, 200 bini sivillerden oluşuyordu. Günlerden yirmi sekiz yıl önce bugün, 11 Temmuz 1995'te ise Bosnalı Sırpların faşist Generali Ratko Mladic kameralar karşısında Boşnakları öldürürken asıl Türklerden intikam almakta olduğunu açıklamaktan çekinmedi. Ratko Mladic Srebrenitsa'da 11 Temmuz 1995 tarihinde aynen şunu söyledi: "Bir büyük Sırp bayramının arifesinde Sırp Srebrenitsasındayız ve bu kenti Sırp milletine hediye ediyoruz. Nihayet, zorba Türklere karşı ayaklanmamızdan sonra bu topraklarda Türklerden intikam almamızın zamanı geldi." İşte bu faşist zihniyet, Avrupa'nın ortasında 21'inci yüzyılın arifesindeki dünyanın sessizliğiyle bugünü insanlık tarihine kapkara bir gün olarak yazdı.
Bosna Savaşı'nda Boşnaklar en büyük trajedilerden birini de toplama kamplarında yaşadı. Bosna'da tespit edilen esir kampları ve esir kamplarına dönüştürülen cezaevlerinin sayısı 652'dir. Bu kamplarda yaklaşık 200 bine yakın sivil esir tutuldu. Siviller herhangi bir suç işlemeden sırf etnik kimliği yüzünden bu kamplara götürüldü. Esir kamplarında ölenlerin veya hâlâ kayıp olanların sayısı yaklaşık 20 bin kişidir. Bu kamplarda kalanlar en çok ölmek için dua etti çünkü dayanılmaz, fiziksel, psikolojik ve cinsel işkencelere ancak ölüm son verebiliyordu.
Bosnalılar savaş sonrasında hep kelebekleri takip ettiler, mavi kelebekleri. Biliyorlardı ki o kelebekler tek bir çiçeğin üzerine konuyordu ve o çiçek sadece Bosna'da toplu mezarlar üzerinde açıyordu. Bu çiçeklerin adı ölüm çiçekleri. Bosna'da mavi kelebekler sayesinde 300 toplu mezar ve binlerce kayıp Boşnak cesedi ve parçaları bulundu. Öyle bir suçun kurbanı oldular ki yirmi sekiz yıl sonra hâlâ onları defnediyoruz, hâlâ bir parça kan lekesinden, yırtık bir pantolondan veya bir hırka parçasından insanlığı ve insanlarımızı arıyoruz. İnsanlar ölen akrabalarını bu parçalarla tanıyor. Bu nasıl bir vicdansızlık; anlatacak kelime ne benim dağarcığımda ne de insanlık tarihinde var.
Evet, ölenlerin ortak noktası Boşnak olmaktı, Müslüman olmaktı. Öyle ki aynı dili konuşan insanlar tarafından katledildiler, komşuları tarafından öldürüldüler. Yaşamını kaybeden her bir Boşnak'ı ve aziz hatıralarını saygı ve matemle bu yüce Meclis çatısı altında bir kez daha anıyorum.
Değerli milletvekilleri, tarihi değiştirme kudretimiz ne yazık ki yok. Peki, bizlere düşen nedir? Bizlere düşen, bir daha bu acıların yaşanmaması için bu soykırımı unutmamak ve unutturmamaktır. Dilimizdeki bu soykırım cümlelerini bu Meclis çatısı altında da resmîleştirmektir, soykırımı tanımaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
HASAN ÖZTÜRK (Devamla) - Bu sebeple, Balkan muhaciri bir Cumhuriyet Halk Partisi Vekili olarak açıkça söylüyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi soykırımı unutmayacak ve unutturmayacaktır. Savaş sırasında rahmetli Genel Başkanımız Deniz Baykal tüm riskleri göze alarak Saraybosna'ya gitmiş; Aliya İzzetbegoviç'le, cephedeki Boşnak askerlerle görüşüp onların yanında olduğunu askerî kamuflaj kıyafetlerini giyerek göstermiştir. Bu noktada duruşumuz nettir. Cumhuriyet Halk Partisi, Balkanlardaki Türklerin ve akrabalarımızın "ama"sız, "fakat"sız ve şartsız, beklenti olmaksızın yanındadır. Cumhuriyet Halk Partisi, Balkanlardaki barışın yanındadır. Cumhuriyet Halk Partisi, Balkanlardaki demokrasinin, evrensel insan haklarının, eşit ve ortak yaşamın yanındadır. Cumhuriyet Halk Partisi, Kuvayımilliye ruhunun doğduğu Balkanlardır; Bosna'dır, Bulgaristan'dır, Arnavutluk'tur, Selanik'tir, Üsküp'tür, Kırcaali'dir, Manastır'dır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Öztürk.
HASAN ÖZTÜRK (Devamla) - Sözlerime bilge lider Aliya İzzetbegoviç'in bir sözüyle son vermek istiyorum: "Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna'nın özünü de zedeliyor."
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)