| Konu: | 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 12.07.2023 |
ZEYNEP ODUNCU (Batman) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerine partim adına söz almış bulunmaktayım.
Kanun teklifine yazılan bu maddeyle aktif hesaplarda yer alan taşınmazların satışına uygulanan KDV istisnasının kaldırılması öngörülüyor. Böylece bütçeye yeni vergi kaynakları ekleniyor. Zaten ciddi bir ekonomik kriz ve maliyet enflasyonuyla karşı karşıya olan kurumlara yeni bir yük getirilmiş oluyor fakat bu vergi kaynaklarının meblağlarına dair Parlamentoyu bilgilendirecek herhangi bir veri sunulmuyor yani Parlamento, kurumlardan alınacak verginin kaç kurumu, ne kadar etkileyeceğini bilmeden bir çalışma yapıyor. Halk iradesinin en yüksek mercisi kabul edilen Meclise biçilen bu payın demokratik işleyişten ne kadar uzak olduğunun bir kanıtını bu maddeyle tekrar görmüş oluyoruz. AKP iktidarı halktan topladığı vergilerin halka geri verdiği kısmına "müjde" diyor ama yanlış politikaların yükünü halka ödetmek istediğinde bunun adı "millî dayanışma" oluyor. Oysa depremde ve pandemide unutulan millî dayanışma, ekonomi darboğaza girince akla geliyor. Daha önce IBAN veren Hükûmet, şimdi vergilerle halktan kaynakları topluyor.
Görüşülmekte olan bu teklifin 6'ncı ve 7'nci maddeleri, teklifin geneli gibi, "millî dayanışma" adı altında, mümkün olan her vergi, katılım payı, para cezasının artırılması ve istisnaların kaldırılmasına ilişkindir. Şunu ifade etmek isteriz ki savaşa ayrılan kaynakları keserseniz, seçim kazanmak için devreye koyduğunuz müjde siyasetine son verirseniz, sarayın, yandaşın israfını ve lüksünü bitirirseniz bu toplumun hiçbir gün millî dayanışma ihtiyacı olmayacak ama adına "millî dayanışma" dediğiniz ve vergi cehennemi hâline getirdiğiniz Türkiye'de, artık, vergi bir vatandaşlık görevi ve sorumluluğu olmaktan çıkmıştır. Vergi, bu ülkede, artık, iktidarın paraya ihtiyacı olduğu her alanda vatandaşın cebine gözünü diktiği bir talan rejimine dönüşmüştür.
Değerli milletvekilleri, söz konusu, yurttaştan kaynak elde etmek olunca "millî dayanışma" iktidarın aklına gelen ilk söylem oluyor fakat bu söylemi yüzde 25 zam yaparak açlık ve sefaletle karşı karşıya bıraktığımız emeklilerin durumunu düşünürken göremiyoruz. "Millî dayanışma" söylemlerinizin ne kadar algı yaratmak amaçlı olduğunu emeklilere olan yaklaşımınızdan görüyoruz: Tüm Emekliler Sendikası Antalya Şubesi "Emekliler Aşevi Kapısında." başlıklı bir açıklama yayınlayarak iktidarın emeklileri karşı karşıya bıraktığı sefalet tablosunu net şekilde ortaya koymuştur. Buna göre emeklilerin maaşı 2023 yılının sadece ilk altı ayında yüzde 52 eridi. 1 Temmuzdaki zam cehenneminden sonra tahmin edersiniz ki maaş sadece sayı olarak kaldı ama alım gücü olarak artık pek bir şey ifade etmiyor. Bu düzenlemeyle çoğu aylık 7.500 TL maaş alan emekliler ile EYT'lilerin de zamdan yararlanamayacağı görülüyor. Dolayısıyla halktan vergi alırken, emekliden dolaylı vergileri alırken "millî dayanışma" diyen iktidar sıra milyonlarca emeklinin sefalet koşullarını düzeltmeye gelince ne millîlik kalıyor ne dayanışma. Bu sebeple emekliler artık temel gıdaya erişimde bile sorun yaşıyor. Artık aşevlerinin kapılarında emekliler yaşıyor. Emekliler sırf geçinebilmek için kayıt dışı koşullarda modern köle gibi çalıştırılıyor. Utanmak insani bir duygudur. Bugün iktidar partisine mensup her milletvekili, bu teklife oy verecek her milletvekili emeklileri bayat ekmek kuyruklarında, aşevi kapılarında, kayıt dışı istihdamda görmekten utanmıyorsa bir medeniyet kaybıyla karşı karşıyayız demektir. Parti ve kişi çıkarlarına yenik düşmemek, bir insanlık ayıbına son vermek için gelin, hep birlikte emeklilerin durumunu düzeltelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZEYNEP ODUNCU (Devamla) - Başkan, bitiriyorum.
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
ZEYNEP ODUNCU (Devamla) - Teşekkür ederim Başkan.
Yıllarca bu topraklara alın terini veren emeklilere rahat bir yaşamı hep birlikte sunalım. Büyük Millet Meclisinin de görevinin bu olduğunu düşünüyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)