GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:15
Tarih:13.07.2023

CHP GRUBU ADINA ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, size de başarılar diliyorum. Hayat böyle, kısa bir süre önce cezaevindeydiniz, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkan Vekilisiniz. O zamanki mi karar doğruydu, bu zamanki mi doğru? Bence o zamanki yanlıştı, bu karar doğru. Demokrasi böyle bir şeydir; cezaevinden gelir, Meclis Başkan Vekilliği koltuğunda eğer haklıysanız oturursunuz. Kutluyorum sizi. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, siz Adıyamanlısınız, ben Maraşlıyım; komşu illeriz, kültürümüz aynıdır; Adıyaman'da da Maraş'ta da birileri karşılaştığı zaman "Nasılsın ede, iyi misin ağa?" derler. Ben, o yüzden AK PARTİ'li vekil arkadaşlara sormak istiyorum: Ağalar, nasılsınız, iyi misiniz? Zam üstüne zam geliyor. Onay verdiğiniz, oy verdiğiniz maddeler zam maddeleri; zam yapıyorsunuz.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Memura zam yapıyoruz.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - "İyi misiniz ağalar?" diyeceğim ama ağalık da vermekle olur, almakla olmaz. (CHP sıralarından alkışlar) Kaşıkla veriyorsunuz, kepçeyle alıyorsunuz; yazık ediyorsunuz. Memura, işçiye, emekliye zamma gelince TÜİK'İ baz alıyorsunuz, TÜİK oranlarına bakıyorsunuz ama vergi zammına gelince ENAG'ı baz alıyorsunuz, burada bir çelişki sizce yok mu? Daha önce tahsis ettiğiniz motorlu taşıtlar vergisini (MTV) bir daha istiyorsunuz. Yahu, vatandaş vermiş, ödemiş, kardeşim niye bir daha istiyorsun sen bu vatandaştan bu vergiyi? Ey AK PARTİ, hep isteyecek misiniz, hiç vermeyecek misiniz? Yine istiyorsunuz ama 5'li çeteye gelince hep veriyorsunuz, hiç istemiyorsunuz. Hadi, varsa yüreğiniz 5'li çeteye verdiğiniz paraları istesenize. Vatandaşa gelince vergide bindirim, 5'li çeteye gelince vergide indirim yapıyorsunuz. Dünyanın parasını kazandırdıklarınızdan 5 kuruş istemiyorsunuz ama dönüyorsunuz, gücünüz garibana yetiyor, gücünüz fakir fukaraya yetiyor. Bu kafayla giderse siz, vatandaşa verdiğiniz maaşlar var ya, bırakın zammı, maaşları da geri isterseniz "Verin bize maaşı." da dersiniz; AKP'nin özeti böyle bir şey, AKP'nin özeti budur. Seçim boyu bol keseden dağıttılar, har vurup harman savurdular; kasada zaten para yoktu, 3-5 kuruş vardı, onu da götürdüler, AK PARTİ kazansın diye harcadılar, harcadılar, para kalmadı. Milletin cebine göz diktiler, bütün kuşlar bitti, sıra leyleğe geldi. Şimdi, milletin cebine göz diktiler, milletin cebindeki 3-5 kuruşu almaya çalışıyorlar. Zam, zam, zam, her şeye zam; bunların hepsini yapan Recep Tayyip Erdoğan, kusura bakmayın, Genel Başkanınız yapıyor, Cumhurbaşkanınız yapıyor. Her şeye zam, her gün zam; yumurtaya zam, peynire zam, şekere zam, çaya zam, elektriğe zam, mazota zam, doğal gaza zam.

MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay) - ÖTV'yi de artırıyorlar.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Bu arada, doğal gazı da hani bedava verecektiniz? Doğal gaz bulmuştunuz yahu Karadeniz'de, ne oldu bu doğal gaz? Doğalı gitti, gazı kaldı; gaz kaldı, gazmış meğerse.

Temizlik ürünlerine zam... Temiz olan hiçbir şeyi sevmediğiniz için temizlik ürünlerine de zam yapıyorsunuz. Daha bugün yüzde 35 zam yaptınız süt ürünlerine, yazıktır günahtır ya. Bu milletin, garibanın çoluk çocuğu süt içmesin istiyorsunuz, süt ürünlerini yemesin istiyorsunuz. Yüzde 35 zam geldi bugün peynire, süte, süt ürünlerine. Yazık günah değil mi? "Türkiye Yüzyılı" diyorlardı, "Türkiye Yüzyılı" dedikleri meğerse zam yüzyılıymış. Hani sloganınız vardı ya: "Yaparsa AK PARTİ yapar." Evet, yaparsa AK PARTİ yapar. Yaptı mı? Yaptı. 8'i al, 18 KDV; 18'i al, yüzde 20'ye çıkart; 5'i al, 20'ye çıkart. Millete ne verdiniz de ne istiyorsunuz ya? Üç kuruş para verdiniz, beş kuruşu geri istiyorsunuz. Yazık günah değil mi bu millete? (CHP sıralarından alkışlar)

ADEM ÇALKIN (Kars) - Sizde bedava, siz dağıtacaksınız(!)

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Bence bana laf atmayın. Bakın, bir şey söyleyeyim: Ben tecrübeli bir milletvekiliyim, bu laf atmalara iyi cevap veririm. Şimdi, ilk konuşmamız, çok cevap vermek istemiyorum ama şunu söyleyeyim: Geçen dönem burada oturup laf atan arkadaşlar vardı, Salih Cora falan, hiçbiri burada yok. Çok laf atanlar evine giderler, haberiniz olsun.

Bakın, şimdi, bu kadar zam yapılıyor, peki, saray bundan etkileniyor mu? Tövbe. Sarayda elektrik parası ödemez, doğal gaza para ödemez, mazota para ödemez, yemeğe ödemez, şekere ödemez, çaya ödemez, ekmeğe ödemez; hiçbir şeye para ödemez. Farkında değil, demek ki bilmiyor. Bir de bizim ismini dahi telaffuz edemediğimiz, söyleyemediğimiz yabancı isimli yemekler yeniyor sarayda, geçen dönem saymıştık bunları. Keyfi yerinde maşallah, her şey çok güzel gidiyor onun için. Peki, vatandaş için ne oluyor biliyor musunuz? 2020 yılında süt 3,5 liraydı, bugün 23 lira; yumurtanın kolisi -30 adet- 20 liraydı, bugün 70 lira; peynirin kilosu 14 liraydı, bugün 140 lira -10 kat- tereyağı 54 liraydı, bugün 230 lira; ekmek 1,25 liraydı, bugün 5 lira -bizim danışman yanlış yazmış 5 diye, 10 lira aslında ekmek, çoğu yerde 10 liraya satılıyor- dana kıyma 50 liraydı, bugün 350 lira; ayçiçeği yağı 35 liraydı, bugün 170 lira; mercimek 8 liraydı, bugün 32 lira. Bir de bu kadar zammın üstüne getiriyorsunuz, vergi zammını koyuyorsunuz. Vicdan, vicdan... Bakın, bir düşünür diyor ki: "Vicdan eğer varsa dünyadaki en rahat yastıktır." Ama ben -kusura bakmayın- bu zamlardan sonra sizde bu vicdanı göremiyorum.

Gelelim deprem bölgesine, şehrimize, Maraş'a. Sıkıntı hâlâ devam ediyor değerli arkadaşlar. Yüz seksen yedi gün geçti depremin üzerinden, yüz seksen yedi gün, hâlâ enkazlar kalkmadı -Kahramanmaraş'ta yüzde 12'si kalkmış durumda, verilen rakam resmî rakam- hâlâ enkazlar duruyor. Bir miktar kaldırılmaya çalışılıyor, sulama yapılmadan enkazlar kaldırılıyor yani yıkım yapılıyor, toz toprak her yer. Asbest tehlikesi, o da var. Başka...

Sayın Grup Başkanı, size sesleniyorum: Bugün Antalya Gazipaşa'daki ve Kayseri'deki Kahramanmaraşlı ve Hataylı depremzedeler KYK yurdundan atıldılar, videosu da var, görüntüsü de var, haberi de var. Kahramanmaraşlı ve Hataylı depremzedeler bugün Gazipaşa'daki ve Kayseri'deki KYK yurdundan atıldılar. Dediler ki: "Çekin, gidin." Nereye gitsin bu gariban? Evi yıkılmış, barkı yıkılmış, gidecek yeri yok, gelmiş KYK yurduna. Seçimden önce siz bir fitne fesat karıştırmıştınız, benzer durumları bizler için söylemiştiniz, millet inanmıştı ama şimdi görüyoruz ki seçim bitti, gerçek yüzü ortaya çıktı; KYK yurdundaki gariban depremzedeyi AK PARTİ KYK yurdundan atıyor; evsiz kalmış, barksız kalmış, sokağa atıyorsunuz depremzedeyi, sokağa atıyorsunuz.

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Tekirdağ Belediyesi mi?

MESTAN ÖZCAN (Tekirdağ) - Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi mi?

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Bakın, Tekirdağ Belediyesi değil, o, Valinin işiydi de, hadi geçtik Tekirdağ'ı; o dün oldu, yanlış yapıldı diyelim, varsayalım bu yanlıştı. Ben size bugünü söylüyorum değerli vekiller; Gazipaşa KYK yurdundan, Kayseri KYK yurdundan bugün depremzedeler atıldılar. Yapmayın, etmeyin, eylemeyin, hiç mi vicdanınız yok ya, hiç mi vicdanınız yok!

HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Gaziantep KYK'den atıldı, Gaziantep KYK'den.

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Bugün olmuş.

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Bugün tabii.

Şimdi, bakın, deprem bölgesinde su sorunu var. Kahramanmaraş'ta köylerde ciddi su sorunu var. Türkiye'nin su havzası olarak 3'üncü, 4'üncü şehri olan Kahramanmaraş'ta vatandaş köylerde su bulmak için dua ediyor, yok çünkü su. Hâlbuki, Kahramanmaraş su havzası olarak ciddi bir havzadır ama yok.

Orta hasarlı binalara ilişkin planlama var mı? O da yok.

Elektrik, doğal gaz faturaları hani gelmeyecekti? Hani açıklamıştınız meydanlarda "Ey depremzede, elektrik faturası ödemeyeceksin, doğal gaza fatura ödemeyeceksin." diye. Ne oldu? Seçim bitti, elektrik faturası da geldi, doğal gaz faturası da geldi, 6 taksite bölerek göndermişsiniz; yine milleti kandırdınız.

Hastane hizmetleri Kahramanmaraş'ta yetersiz. Deprem olmadan çok önce uyardık defalarca -ben bu kürsüye geldim, konuştum- "Maraş deprem bölgesi, etmeyin, eylemeyin." dedik, "Bu Necip Fazıl Şehir Hastanesi buraya olmaz kardeşim, burası fay hattı üstünde." dedik. Dinlemediniz bizi, gittiniz, şehir hastanesini yaptınız, depremde ilk yıkılan şehir hastanesi oldu.

AFAD binası yıkıldı. Tam Kemal Sunal filmine konu olacak bir iş ya! AFAD'a yapılan bina depremde ilk yıkılan bina oldu. "Yaparsa AK PARTİ yapar." Yaptınız, AFAD binası yıkıldı! Vatandaş perişan durumda; hâlâ deprem bölgesinde milletin sorunları çözülmüyor; hâlâ insanlar konteyner arıyorlar; hâlâ insanlar ekmek, su bulmakta güçlük çekiyorlar. Ama seçim bitti ya, hayat size güzel, keyfiniz yerinde, hiçbir şeyi umursamıyorsunuz "Yeter ki biz bu koltuklarda oturmaya devam edelim; yeter ki Cumhurbaşkanımız sarayda ejder meyvelerini yesin; uçan saraya binsin, uçsun, gitsin; tatile gitsin, Marmaris'te yazlık sarayda tatil yapsın; İstanbul'da filanca sarayda otursun; Nevşehir'de, Kapadokya'da saray yapsın; her yerde, Ahlat'ta saray yapsın, yeter ki beyefendi saraylarda otursun." diyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ ÖZTUNÇ (Devamla) - Millet? "Millet ezilse de olur." diyorsunuz. Sizin anlayışınız aynen böyledir.

Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Tekrar size de başarılar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)