Konu: | Adana'nın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 4 |
Tarih: | 05.10.2023 |
ORHAN SÜMER (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bugün sizlere Adana'mızın iktidar tarafından nasıl üvey evlat muamelesi gördüğünü, seçim öncesi ve seçim sonrası yapılanları paylaşmak istiyorum.
Memleketim Adana tarımın başkenti unvanıyla, bereketli topraklarıyla, tarım ürünleriyle, fabrikalarıyla, istihdam sahalarıyla, pamuğuyla, narenciyesiyle meşhurdu. AKP iktidarının yirmi bir yıldır uyguladığı yanlış politikalar sonrası ne yazık ki artık memleketim Adana, işsizlikle, uyuşturucu kullanımıyla, sığınmacı sorunuyla, elektrik kesintileriyle, kapanan fabrikalarıyla, intihar eden küçük esnaflarıyla, tarım arazilerinin boş kalmasıyla bilinir hâle geldi. Bereket fışkıran topraklar da AKP iktidarı sayesinde maalesef çöle dönmeye bırakıldı.
Değerli milletvekilleri, bakın, birkaç gün önce yaşadığımız olayı anlatacağım ben. Adana-Mersin-Hatay, bu bölgeyi kapsayan narenciyeyle ilgilenen birçok çiftçimiz var. Limon bahçelerinde gezerken rastladığımız çiftçiler şöyle dedi: "Bakın, arkadaşlar, 18 kilo limon 1 litre mazot etmiyor; 18 kilo limon." Yani 18 kilo ektiği limonla 1 litre mazot alamıyor çiftçi. Bahçede kilosu 2,5-3 lira olan limon, marketlerde 24 lira. Çiftçilerimiz bu duruma isyan ederken maalesef Tarım Bakanlığı sadece durumu izlemekle kalıyor.
Yine, Çukurova bölgesinin önemli ürünlerinden pamuğun üreticisi de isyan ediyor. Adana'da pamuk için geçen yıl 21 lira fiyat açıklayan ÇUKOBİRLİK, bu sene kilogram pamuğun alım fiyatını 18,5 lira olarak açıkladı. Mısır, ayçiçeği üreticisi de perişan olmuş durumda. Buğday da maalesef para etmedi. Buradan sormak istiyorum: Geçen sene kilosu 6,5 lira olan ürünü bu sene 4,5 liraya satamayan çiftçi ne hâle geldi? Ekonomide yangın ortadayken, mazota, gübreye, ziraat ürünlerine gelen zamlar belliyken açıklanan rakamlar çiftçiyi nasıl memnun edecek, nasıl bir sene sonra tekrar ekip biçecek? Tarlasına, traktörüne haciz gelen çiftçi nasıl bu sorumluluktan kaçacak? Saray yetkilileri seçim meydanlarına çıktı "Sorunları çözeceğiz, durumun farkındayız, sığınmacıları göndereceğiz." diye açıklama yaptı; seçimden hemen sonra "Hayır, sığınmacıları göndermeyeceğiz." dediler.
Bugün, Adana'da büyük bir sığınmacı sorunu var, maalesef onunla beraber Adana'da ciddi bir uyuşturucu sorunu var. Bakın, Adana'nın birçok mahallesinde -ciddi anlamda- dışarıdan gelen, "buz" diye adlandırılan bir madde on beş yirmi gün bedava dağıtılıp, ondan sonra çocuklar bu uyuşturucuya alıştırılıp maalesef aileler birbirine düşüyor -hatta iki kardeş birbirini vurdu- annelerin babaların çocuklarla ilgili ciddi sıkıntıları var.
Ayrıca, deprem ve adli vakaların artışıyla birlikte gençler kendi memleketlerini de terk etmeye başladı Adana'da. 6 Şubat depreminin etkileri hâlâ giderilmiş değil. Vatandaşlar binalarda oturamaz durumdayken kira fiyatları almış başını gidiyor, maalesef birçok okulumuz da hasarlı. Daha geçen gün sorduğumuz bir soruya Millî Eğitim bize cevap vermedi. Bir hafta sonra Millî Eğitim Bakanı Adana'ya geldi; "Bu okulların durumu ne olacak?" dedik, Millî Eğitim Bakanının yaptığı açıklamayı burada size söyleyeyim: İlgili Bakan "Yerel seçimlerde iktidarın belediye başkan adayı seçilirse bu sorunların tamamını çözeceğiz." dedi yani düşünün, iktidarın Bakanı açık açık "Hasarlı okullar kalsın, bizim belediyemiz geldiğinde çözeceğiz." dedi; sorun Bakanınıza. Demek ki saray iktidarına göre, okul çağındaki çocukların can güvenliği bile verilecek oya göre hesaplanacak.
Değerli milletvekilleri, maalesef rantın ve beton ekonomisinin AKP iktidarının en sevdiği iş olduğunu biliyorduk ancak maalesef deprem yaşamış bir kentte yıkım işlerini bile profesyonelce yapacak yıkımcılara değil kendilerinin gösterdiği, kendilerinin ortak olduğu, rant peşinde koşan yıkım firmalarına vererek Adana'da ciddi sorunlar yaratmaya başladılar. Maalesef, AKP iktidarı döneminde Adana'da TEKEL binalarını sattılar, TRT binası satıldı, Sümerbank arazileri satıldı, Karayolları binası satıldı, devlete ait olan tarım arazilerinin büyük bir bölümü satıldı; ayrıca, o da yetmiyormuş gibi Demiryollarının atölyeleri tamamen özelleştirildi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Evet, lütfen tamamlayalım.
ORHAN SÜMER (Devamla) - Bu kadar satış yapılmasına rağmen Adana'ya bir çivi çakılmadı. Elimizde tek kalan havaalanını da maalesef şu an havaalanının arazisine göz dikmiş, ranta doymayan AKP iktidarı tarafından kullanıma açmaya çalışıyorlar. İnşallah, ellerini vicdanlarına koyarlar, Adana'nın sorunlarına sahip çıkarlar diyorum.
Saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)