Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sierra Leone Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığı ile Vergiden Kaçınmaya Engel Olma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 4 |
Tarih: | 05.10.2023 |
BARIŞ BEKTAŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tüm Türkiye'yi tek başına doyurabilecek bereketli topraklar olan Konya Ovası'nın ve çiftçilerimizin çığlığını duyurmak için karşınızdayım. Tarımı ve doğal kaynakları korumak ve sürdürülebilirliğini sağlamak, siyasetçiler başta olmak üzere herkesin yükümlülüğüdür. Bugün şeker pancarının alım fiyatı tonu 1.855 lira olarak açıklanmıştır. Artan girdi maliyetlerinden sonra 2.200 TL'den daha az fiyat açıklanması nedeniyle ayakta durmakta zorluk çeken çiftçilerimiz tarımdan iyice uzaklaşacaktır. Ekonominin temeli olan, yerli tarımın en büyük unsurlarından, en temel unsurlarından şeker pancarı millî bir meseledir. Konya'da geleneksel olarak ekilen ve ülkemiz üretiminin yüzde 31'ini gerçekleştirdiğimiz şeker pancarı, tüm gelişmiş ülkelerde desteklenen, üretildiği alanlarda diğer ürünlere göre 4 kat katma değer sağlayan, istihdam sorununa çözüm olacak en önemli ürünlerden biridir, çapa ve hasat döneminde 250 binden fazla kişiye iş imkânı sağlamaktadır. Ülkemizde şeker pancarı sanayimiz yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmaktadır ancak fabrikalarımızı modernize etmeyerek zarar etmesi için elinden geleni yapanların şeker pancarının ülkemize olan katkısını göremediğini düşünüyoruz. Durmaksızın millîlik ve yerlilikten bahseden, kendilerine muhalif olan herkesi gayrimillî ilan eden insanların şeker sanayisini önce nişasta bazlı şeker istilasına ezdirmelerini ve ardından da "özelleştirme" adı altında yok etmelerini milletimizin takdirine bırakıyoruz. Türkiye'de tarıma bağlı sanayinin gelişmesinde çok önemli bir yeri olan şeker pancarı üretiminde ısrar edilmesi şarttır. Ekonomide neoliberal politikaların ülkemize yerleşmesini sağlayan Turgut Özal bile Konya'ya Ilgın Şeker Fabrikasını kazandırmışken sürekli yerli ve millî olduğunu iddia eden AKP iktidarı şeker pancarı üretimini çiftçileri zarar ettirmek suretiyle bitirmeye kararlı gözükmektedir. Nişasta bazlı şeker kotasının beslenmede değil, AB ülkelerinin uyguladığı gibi ilaç ve kimya sanayisinde -bu kotaların-uygulanması gereklidir. Ülkenin stratejik sanayilerinden olan şeker sanayisi emperyalist ülkelerin ahtapot kollarından biri olan endüstriyel tatlandırıcılara kurban edilmek üzeredir.
Sağlık alanındaki nişasta bazlı şekerin getireceği zararları tartışmak dahi istemiyoruz ancak lanse edildiği gibi bu sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda millî üretim ve ekonomiyi ilgilendiren bir sorundur. İthal nişasta bazlı şekerle önce millî ekonomi çökertiliyor, akabinde Türk halkının sağlığı yok ediliyor. Sağlığın yok edilmesi yerli ekonominin yok edilmesinin ardından gelen bir sonuçtur.
İktidar, yüzde yüzü elimizde olan şeker sanayisine önce kotalar koydu ve şimdi de yasaklayamadığı bölümünü fiilen çiftçileri üretemez hâle getirmekle sona erdirmeyi hedeflemekte. İhtiyaçtan fazla üretim iddiası ise üretimin fazlalığından değil, çiftçilerimizin ürettiği fazlalıktan değil, ithal nişasta bazlı şekerlerin kapladığı alan nedeniyledir. Burada iktidar kendi çiftçisine koyduğu kotayı yurt dışından gelen ürüne koymamaktadır. Çok uluslu firmaların kârından daha önemli olan Türk halkının ekonomisi, üretim yeteneği ve sağlığıdır diyoruz. Bu nedenle hangi siyasi görüşten olursa olsun ülkesini seven ve çocuklarının geleceğini düşünen herkesi şeker pancarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Buğday ve mısır alımında yapılan hata pancarda tekrar edilmemeli. Cumhuriyet kazanımı olan "Ofis çiftçinin kara gün dostudur." sözünün maalesef günümüzde bir anlamı kalmadı. AKP iktidarı boyunca 750 bin çiftçi tarımı bıraktı ve ayrıca 400 bin pancar üreticisinin 300 bini pancar ekmeyi bıraktı. Sürekli ithalat kapılarını sonuna kadar açan iktidar anlayışı, yerli çiftçiyi üretimden bezdirerek fiilen imkânsız hâle getirmeyi hedeflemekte. Konyalı çiftçilerimizin ürettikleri miktarların çok daha azını üreten Avrupa'daki çiftçiler büyük bir zenginlik içindeyken...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Bektaş, lütfen tamamlayalım.
BARIŞ BEKTAŞ (Devamla) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; kısaca, havzada bulunan, Konya havzasında bulunan tarım alanları fosil kaynaklardan sulanmakta ve Kanal İstanbul gibi rant amaçlı projelerle tamamen ilgilenen iktidar, Konya kapalı havzasının yüzde 65'inin sulak alanlarının kaybedildiğini görmezden gelmektedir. Bu nedenle, gelinen noktada, doğal kaynakların korunması ve üretimin devamlılığı bakımından Hükûmeti, başta açıklanmış olan pancar fiyatını düzeltmek olmak üzere, üretim yapmaya, çiftçi için devam edilebilir önlemleri almaya acilen milletimiz adına davet ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)