| Konu: | Gazze'nin orantısız ve her türlü ahlaki temelden yoksun bir saldırı karşısında olduğuna ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili gerçekleştirdiği telefon diplomasisine, Diyarbakır Annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattıkları evlat nöbetlerinin 5'inci yılına ve Türk ordusunun sınır ötesinde terörle mücadelesini uluslararası hukuka uygun olarak devam ettirdiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 12.10.2023 |
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlar; Filistin ve İsrail arasında yaşanan gerilim bugün İsrail'in sivillere yönelik saldırıları boyutuna geçmiş durumdadır. İşgal altındaki Gazze, suyu ve elektriği kesilerek en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamayacak durumda bırakılmıştır; giriş çıkışları kapatılarak tamamen abluka altına alınmıştır. Binaların hiçbir ayrım gözetilmeksizin bombalar altında bırakılmasıyla Gazze bugün orantısız ve her türlü ahlaki temelden yoksun bir saldırı karşısındadır. Taraflarca bölgede gerilimi tırmandıracak, daha fazla kan akmasına yol açacak, sorunları daha da derinleştirecek her türlü adımdan imtina edilmesi gerekmektedir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İsrail-Filistin arasındaki üzücü gelişmelerin yaşandığı andan itibaren Filistin Devlet Başkanı, İsrail Cumhurbaşkanı, Mısır Cumhurbaşkanı, Katar Emiri, Lübnan Başbakanı, Malezya Başbakanı, Rusya Devlet Başkanı ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteriyle bölgedeki son durumla ilgili telefon diplomasisi gerçekleştirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, Gazze halkının yaşadıklarının son bulması, çatışmaların bir an önce durması ve gerilimin düşürülmesi için elinden geleni yapmaktadır ve yapmaya devam edecektir ancak bölgede kalıcı barış ve huzurun ancak meşruiyeti Birleşmiş Milletler kararlarına dayanan, 1967 sınırlarında ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve tüm dünya tarafından tanınmasıyla mümkün olacaktır. Mesele, sadece oradaki mazlum ve mağdurların sorunu değildir; gelinen nokta itibarıyla mesele, dünyanın tamamının ve bu konuda sorumluluk ve yetki sahibi tüm kurumların haysiyet sorunudur. Filistinli kardeşlerimizle daima dayanışma içinde olurken bölgede gerilimi tırmandıracak, daha fazla kan akmasına yol açacak, sorunları daha da derinleştirecek her türlü adımdan imtina edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.
Bir diğer husus, Diyarbakır Annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattıkları evlat nöbetlerinin 5'inci yılıdır. Beş yıl önce nöbete başlayan, yaz-kış demeden yürekleriyle teröre karşı mücadele eden Diyarbakır Annelerimizi saygıyla selamlıyorum. Büyük bir dayanışma ve kararlılıkla beş yıldır sürdürülen oturma eylemine 366 aile katıldı, bugüne kadar 46 ailemiz evladını terörün pençesinden kurtardı. Gösterdikleri cesaret ve terör örgütlerine verdikleri net mesaj nedeniyle kendilerine şükran borçluyuz. Devletimizin terörle mücadeleye karşı kararlı tutumu sayesinde, düne kadar acılarını içine atan, lanet terör örgütü nedeniyle feryatlarını dile getirmeyen annelerimiz için 3 Eylül 2019 tarihi bir dönüm noktası oldu. 15 yaşlarında nice çocuklar kandırılarak dağa götürülüyor, kimileri infaz ediliyor, tacize uğruyor, sömürülüyor, pervasızca ölüme yollanıyor, ailelerin çocuklarının akıbetleriyle ilgili hiç haberi olmuyor; anneler artık yüreklerini ortaya koyuyor ve çocuklarının kaçırılmasına itiraz ediyor. Çocuk yaştaki evlatları dağa kaçırılan, "Terörü ve teröristi istemiyorum, evladımı istiyorum." diyen Diyarbakır Annelerinin evlat ve vicdan nöbeti tüm insanlığa yapılmış bir çağrıdır ve bu acılı annelerin yanında olmak bir insanlık görevidir. Annelerimizle dayanışma içinde olmak insan olmanın erdemiyle hareket etmektir. Diyarbakır Annelerinin evlatlarına kavuşma azmini hiçbir şey kıramaz. Evlatları için verdikleri mücadelede 5'inci yılına giren cesaret timsali annelerimizi hürmetle selamlıyorum. Diyarbakır Annelerine kör ve sağır olanlar bilsinler ki devletimiz annelerimizin sonuna kadar yanında olacak.
Bugün şanlı Türk ordusunun terörle mücadelesi tek bir vatandaşımızın kılına zarar gelmeyecek şekilde, orada yaşayan vatandaşlarımızın yakalarına yapışan, onları yerlerinden yurtlarından etmeye çalışan, çocuklarını dağa kaçıran, eli kanlı terör belasını sona erdirmek üzere kararlı bir şekilde devam etmektedir; aynı şekilde, sınır ötesinde PKK-YPG terör örgütlerine karşı, orada yaşayan tek bir sivilin kılına zarar gelmeyecek şekilde, uluslararası hukuka uygun olarak devam ettirilmektedir.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum efendim.