GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:10
Tarih:19.10.2023

SEVİLAY ÇELENK ÖZEN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli vekiller; kanun teklifinin 6'ncı maddesi turizm amaçlı kiralamadaki düzenleme ve denetleme yetkisiyle ilişkili ve bu yetkiyi Kültür ve Turizm Bakanlığına veriyor yasa, gereklilik hâlinde aynı yetkinin valilik eliyle de kullanılabileceğini belirtiyor. Bu karşı karşıya olduğumuz yasa teklifi çok kendine özgü bir kiralama sistemi getiriyor aslında ve kira sözleşmesi olarak adlandırılmasına rağmen biraz ayrıksı bir yapısı var. En başından aslında Borçlar Kanunu'nun kira sözleşmesiyle ilişkili maddeleriyle ve Kat Mülkiyeti Kanunu'yla ihtilaf oluşturacak boyutları da var.

Teklif, bu hâliyle -bunların bir kısmına değinildi ama bir kısmına hiç değinilmedi, belki bir bakmak gerekebilir diye düşündüm- Anayasa'da yer alan, kişilerin özgürce sözleşme yapma hürriyetine, yine Borçlar Kanunu'nun kiracılıkla ilgili alt hükümlerine ve bazı bakımlardan da Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılıklar içeriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ya da valilikler vasıtasıyla bu yetkinin kullanılması aslında bu mevcut ihtilafları daha da karmaşık bir hâle getiriyor.

Bununla birlikte bu kanun teklifinin tartışılması gereken ya da bize bir tartışma fırsatı yarattığı konular sadece bunlar değil; Türkiye'de çok ciddi bir ekonomik kriz, bir barınma krizi ve bir konut krizi yaşıyoruz. Türkiye'de temel haklar alanında yaşadığımız ihlaller ve hak kayıpları her geçen gün yeni bir alana yayılıyor. Sağlıklı yaşam hakkı, dengeli ve sağlıklı beslenme hakkı, eğitime erişim hakkından sonra şimdi de barınma hakkı giderek derinleşen bir tehdit altında. İnsanların belki de bu ülkede ilk kez, özellikle büyük kentlerde, başını sokacak bir ev bulabilme kaygısı bu kadar derin oldu. Bunun yanında, gerek kiralık gerek satılık konut piyasasında da müthiş bir kuralsızlık hâkim, eşitsiz durumlar söz konusu. Aynı binada aynı koşullarda biri diğerinin 3 katı olan kiralar söz konusu olabiliyor. Emekliler, işsizler, öğrenciler barınamıyor. Türkiye, ayrıca, dünyada konut fiyatlarının en çok arttığı ülke olarak 56 ülke arasında açık ara önde. 2023'ün ilk çeyreğinde Türkiye'de konut fiyatları 2022 yılının aynı dönemine göre yüzde 113 yükseldi. Türkiye'de konut fiyatları en çok Ankara, İzmir ve İstanbul'da artıyor. Kiralık konut piyasasında da kira artışları çok vahim. Sadece Ankara, İstanbul veya İzmir gibi büyük kentlerde değil, örneğin Diyarbakır'da 12-13 bin lira gibi bir kira ödediği hâlde aylarca kiralık ev bulamadığından şikâyet eden yurttaşlar var. Barınma sorunu kuşkusuz en yakıcı biçimde öğrenciler tarafından hissediliyor. Bu yüzden üniversite öğrencileri -kimseler duymadı ama- 2021 yılında İstanbul'da Yoğurtçu Parkı'nda "Barınamıyoruz Hareketi"ni başlattı. Öğrencilerin barınamaması gerçekten de bu ülke için oldukça yeni bir şey. Bir üniversite hocası olarak, yirmi beş yılını üniversiteye vermiş birisi olarak, bu sorunun bu kadar yakıcı bir biçimde yaşandığı, öğrenciye KYK yurdunun çıkmadığı, öğrencinin özel yurdu ödeyemediği, birkaç kişi bir araya geldiği hâlde kiralık ev bulamadığı bir dönemi hiç bu kadar, böyle bir kriz hâlinde yaşamamıştık.

Kısa süreli turizm amaçlı kiralamaya ilişkin düzenlemede barınamayanlara dünyayı dar edecek yönler de söz konusu. Özellikle bu alt kiralama dar gelirliyi çok etkiliyor. Aslında, dar gelirliyi turizm piyasasından çıkarmaya dönük bir hamle olduğunu söylesek abartmış olmayız. Nitekim, birçok konuşmacı altını çizdi ama ben de vurgulamak istiyorum; lüks konutlar, plaza ya da rezidans tipi konutlarda kiralayan başkasının iznini almak zorunda değil ama dar gelirine bir katkı olsun diye bir odasını kiralayacak olan yurttaş hemen hemen imkânsız bir durumla karşı karşıya bırakılıyor çünkü bir apartmanda bütün apartman sakinlerinin rızasını almak oldukça zor. Dolayısıyla, burada da turizm pastasından büyük payı alanların payları korunuyor, aslında karşı karşıya olduğumuz şey bu.

Tabii ki bunun çok başka boyutları da var; dünyanın sadece Paris, Londra, Roma, Tokyo gibi şehirlerinde değil, artık birçok büyük kent merkezinde "Airbnb" olarak bilinen günlük kiralama sisteminin, aslında bu kentlerde kiraları artık yerleşik sakinlerin hiçbir şekilde karşılayamayacağı bir seviyeye yükselttiği de biliniyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Hocam.

SEVİLAY ÇELENK ÖZEN (Devamla) - Bitireyim.

Yani bu sistem de birçok çarpıklığı içinde barındırıyor. Dolayısıyla, bir torba yasaya sıkıştırılarak önümüze getirildiği zaman gerçekten de bu ülkede, bu kadar kuralsızlığın zaten mevcut olduğu bir ülkede bunun bir işlerlik kazanması ya da sözüm ona amaç edindiği gibi vergi kayıtlarında kayıt dışı geliri önlemesi gibi bir şey de söz konusu olamıyor. Dolayısıyla, bunun Meclis çatısı altında diğer partilerle istişare edilmeden, bu torba yasa zihniyetinden çıkarılmadan bu şekilde kabul edilmesinin sayısız sakıncası var.

Teşekkür ederim. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)