GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:10
Tarih:19.10.2023

AYTEN KORDU (Tunceli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; herkesi selamlıyorum.

Bu düzenlemeyle, konaklama tesislerinde görev yapmakta olan personellerin konaklama ihtiyaçlarının karşılanması öngörülmektedir. Turizm emekçilerinin barınma ve konaklama ihtiyaçları temel bir haktır. Ancak bu alanda yaşanan sorunlara bütünlüklü politikalar üretilmelidir, özellikle sezonluk olarak ağır şartlarda çalışan turizm emekçilerinin de konaklama sorunu insan onuruna yaraşır biçimde çözülmelidir.

Turizm emekçileri mevsimlik işçi kategorisine alınmaktadır. On iki-on dört saat çalışmak zorunda bırakılmaları, çoğu zaman ücretlerini alamamaları, güvencesiz çalışmaları, sezon bitiminde işsiz kalmaları, keyfî olarak işten atılmaları, taşeron olarak çalıştırılmaları, sigorta primlerinin düşük gösterilmesi, mobbinge maruz kalmaları, yine, iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olması meslek hastalıklarına kapılmalarına yol açan bu tedbirsizlikler gibi çoklu sorunlara yol açmakta. Sezonluk çalışanlar da dâhil tüm turizm emekçilerinin sağlıklı, güvenli, kaliteli barınma ve konaklama ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir.

Sorunun gerçek tarafına odaklanmamız gerekirse giderek artan yoksulluk ve işsizlik sorunu içerisinde hem halklar hem de yakın zamanda açılan üniversitelerdeki öğrenciler yetersiz yurt sorunuyla birlikte ciddi barınma sorunu yaşamaktadır.

AKP-MHP iktidarının savaş politikaları, ekonomi politikaları rant ve talan üzerine kuruludur. Daha dün Mecliste savaş tezkeresi olarak geçen "evet" oylarının muhataplarına söylüyorum: Emekçilerin, halkların, öğrencilerin yaşadığı sorunların bugün temel kaynağı sizin savaş tezkeresine verdiğiniz "evet" oylarınızdadır. İktidar birçok alanda olduğu gibi bu alanda da başarısız politikalarıyla sorunu kangren hâline getirmiştir.

AKP ve MHP iktidarının yanlış ekonomik, politik tercihleri ve kararları nedeniyle özellikle büyük kentlerde en temel insani haklardan biri olan barınma sorunu ciddi bir sorun hâline gelmiştir ve bu sorun her yerde çığ gibi büyümeye devam etmektedir.

Tüm illerle birlikte seçim bölgem olan Dersim'de şu an en büyük sorun yüksek kiralar, bu yüksek kiralardan dolayı ev arayan halkın ve öğrencilerin yaşadığı ciddi sıkıntılardır. Kira ve kiralık ev sorunu, yüksek enflasyon ve düşük ücretler ortamında son zamların en can yakıcı sorunlarından biri hâline gelmiştir. Özellikle son yıllarda, depremin de etkisiyle kira artışları halkımızı ciddi anlamda zorlamaya başlamış, kiracılar gelirlerinin büyük bir kısmını buraya ayırmak zorunda kalmıştır. Asgari ücretle yaşayan büyük bir kesim kiralarını ödeyerek gelirlerinden mahrum hâle getirilmiştir.

Yine, yakın zamanda açılan üniversiteleriyle Dersim'de öğrenciler yetersiz yurt sorunlarından kaynaklı olarak ciddi barınma sorunu yaşamaktadırlar. Bu konuda sorunlarının çözümünü aramakta olan öğrenciler tarikat ve cemaat yurtlarına yönlendirilmektedir. Üstelik, barınma sorunuyla hak arayan öğrencilere yönelik gözaltı, ajanlaştırma, aileleri arayarak gençlik üzerinde baskı oluşturma, öğrencilerin öğrenim hakkının elinden alınarak belirsizliğe mahkûm edilmesi... Öğrencilere yönelik bu politikaların da sürekli devam ettirildiği, sistematik olarak sürdürüldüğü coğrafyamızda bu politikalarda da son verilmesi gerektiğini bir kez daha belirtmek istiyorum.

Bu kanun teklifinden hemen önce Munzur ve Pülümür Vadileri Cumhurbaşkanlığı kararıyla birinci derece sit alanı olmaktan çıkartılarak ikinci derece yani nitelikli koruma alanı olarak ilan edildi. Munzur ve Pülümür Nehri'nin tabanı şu anda ikinci derece olarak nitelendirdiğimiz nitelikli koruma alanı statüsüne alındı fakat daha önce de söyledik, Dersim'de vadilerimizin, gözelerimizin, kayalarımızın, ağaçlarımızın, taşlarımızın, her türlü yaşam alanlarımızın inançlarımızla dolu olduğunu ve bu vadilerin Dersim'de yaşayan Alevi halkımız için çok önemli bir yere sahip olduğunu tekrar söylemek istiyorum. Vadilere yapılan müdahaleler bizim yaşam alanlarımıza, inancımıza yapılan müdahalelerdir, bunu bir kez daha belirtmek istiyorum. Orada bulunan ekolojik floranın -tüm faunadan tutun da canlı yaşamına, endemik türlerden tabiat parklarının kadar- kesinlikle insan baskısından uzaklaştırılmalı ve beşeri yapılaşmaya kapatılması gerektiğini söylemek istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Kordu.

AYTEN KORDU (Devamla) - Bu kanun teklifinin, Milli Parklar Kanunu'na göre belirlenen alanlara göre yapıldı ve -bu tesisler- buralarda su diplerinin kenarı dışında yapılan bütün kenar vadiler bu kanun kapsamının dışında tutularak aslında yapılanmaya, yeni rant alanlarına yol açmış bulunmakta. Buna göre, kamp alanları hariç, konaklama amaçlı tüm tesisler inşa edebilecek düzenlemeye sahip gibi görünmekte. Bu yerler arasında oteller, lojmanlar, pansiyonlar da yer almakta. Teklifle, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm belgesiyle düzenlenen tesisler için personel lojmanı tahsisinin yapılabilmesi imkânı da yine bu teklifle birlikte sağlanmakta. "Turizm" adı altında kentin yaşam alanlarını, dokusunu bozmak esas alınmıştır. Dersim, Rehak topraklarıdır, Kürt ve Alevi halkının yaşadığı topraklardır. Dolayısıyla demografik yapıya yapılan bu müdahaleler "turizm" adı altında yapılmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYTEN KORDU (Devamla) - "Turizm" adı altında yapılan, demografik yapının değiştirilmesiyle birlikte göç politikalarına dönük yapılan her saldırıya ilişkin bir kez daha bu politikalara ilişkin mücadelemizi yükselteceğimizi belirtiyorum.

Teşekkür ediyorum, sağ olun. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)