Konu: | Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 24.10.2023 |
GÜLCAN KAÇMAZ SAYYİĞİT (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan (2/1669) esas numaralı Kanun Teklifi'nin 18'inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu, değerli halklarımızı ve cezaevinden bizleri izleyen yoldaşlarımızı saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Yine, iktidarın, pek çok alanda düzenleme getiren hükümleri için bir torba içerisine doldurduğu bir tasarıyla karşı karşıyayız çünkü AKP, halkları etkileyen önemli düzenlemelerde tarafların ve sivil toplumun görüşlerini almadığı gibi halkın temsilcilerini de çok farklı hususu içeren konularda tek bir görüş bildirmeye zorlamaktadır. Öncelikle, AKP iktidarını yeni dönemde torba tasarılarından vazgeçerek her tasarının özgün komisyonlarda tartışılmasını sağlamaya davet ediyorum.
Üzerine konuştuğumuz maddeye gelirsek; 18'inci maddeyle, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alma yükümlülüğü getirilenler hariç olmak üzere turizm amaçlı kiralama izin belgesi verilen konutlarda iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alınmayacağının hüküm altına alındığını görmekteyiz. Her ne kadar bununla bürokratik süreçlerin azaltılabileceği düşünülse de oluşabilecek riskler, yerel yönetimler, turizm sektörünün bileşenleri ve ilgili sivil toplumun önerileri alınarak hesaplanabilirdi. Çünkü bu hâliyle çevresel etkiler, denetim, adil rekabet ve tüketici hakları açısından çeşitli sorunların yaşanması mümkün görülmektedir. Yine, AKP'lilerin her zaman emekçilere karşı patronları, küçük ölçekli işletmelere karşı holdingleri desteklediği düşünüldüğünde bu tasarı büyük şirketlerle yine bir yasaklama özelliği de taşımaktadır. Ayrıca, yurttaşların konutlarının bir kısmını ya da tamamını belirli sürelerle kiraya vermek yoluna gitmesi, ülkedeki barınma, konut ve kira sorunuyla da ilgili görülmektedir.
Sayın milletvekilleri, bugün, kira ve kiralık ev sorunu yurttaşların maruz bırakıldığı en önemli sorunlardandır. Yüksek enflasyon ve düşük ücretler ikileminde halkın yoksulluğu derinleşirken başını sokacağı bir ev bulmak eziyete dönüşmüş durumdadır. Bunun sebebi AKP'nin yanlış ekonomi politikalarıdır, savaş ve güvenlikçi politikalardaki ısrarıdır. Seçim bölgem Van'da da reel işsizlik resmî rakamların en az 4 katına çıkmışken, Van kişi başına düşen millî gelirde son sıralarda yer alırken barınma sorunu derinleşmektedir. Yaşanan göçler, imar sorunları ve konutların yetersizliğiyle birlikte Van'da ciddi bir barınma krizi söz konusudur, öyle ki Van'da kiralık ev fiyatlarının yüzde 400 arttığı ifade edilmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; barınma sorununun ve ekonomik krizin eğitimdeki, eğitim emekçileri üzerindeki etkileri de es geçilmemelidir. AKP iktidarının, öğretmenliği teknik bir meslek hâline getirmesiyle öğretmenlerin özlük hakları da gerilemiş durumdadır. AKP iktidarı geldiğinde, ataması yapılmayan öğretmen sayısı 70 bin iken bugün 600 bin civarındadır. Yedek iş gücü sayısının artırılarak devlet okullarında ve özel okullarda öğretmenlerin güvensiz, ucuz ve esnek çalışma koşullarına mahkûm bırakılmak istendiği ortadadır; iktidarın okullarda sözleşmeli, ücretli, kadrolu ayrımını yaygınlaştırmasının sebebi de budur. Cumhurbaşkanı seçimden önce mülakatın kaldırılacağı sözünü verirken bugün AKP rejimi, mülakatı kurumsallaştırmaktadır.
Buradan KHK zulmüne de değinmek istiyorum. 2016 yılında inşa edilen OHAL rejimiyle öğretmenler üzerinde siyasi baskıların artırılması, iş güvencesinin fiilen ortadan kaldırılması ve KHK'lerle on binlerce eğitim emekçisinin bir gecede ihraç edilmesi, açığa alınması, sürgün edilmesi gibi uygulamaları maalesef gördük. İhraç edilen eğitim emekçilerine âdeta sivil ölüm uygulanmıştır. İhraç edilen öğretmenlerin özel sektörde iş bulmaları, banka hesabı açmaları, sosyal yardım almaları, yurt dışına gitmeleri engellenmiştir; onlara "Aç kal, susuz kal, ağaç kabuğu ye." denilmiştir. Bugün de KHK zulmü sona ermemiştir ve dosyaları bekletilen birçok eğitim emekçisinin mağduriyeti devam etmektedir. Siyasi iktidarın bir an önce bu KHK zulmünden vazgeçmesi gerekmektedir çünkü her şeye rağmen KHK'lilerin mesajı çok açık ve çok net: KHK'liler gidecek, bizler kalacağız.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (HEDEP sıralarından alkışlar)