Konu: | Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 24.10.2023 |
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün İsveç'in NATO'ya katılım protokolü, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Meclise gönderildi. Bu, bizim şaşırabileceğimiz bir durum mu? Asla şaşırabileceğimiz bir durum değil, belki AKP bunu 100'üncü kez yapıyor. AKP aslında bir isim takmak gerekirse -Sayın Akbaşoğlu da duysun, belki cevap verir- çarkçı bir parti, her konuda çark yapıyor. Ya, düne kadar Kur'an-ı Kerim'i, yüce kitabımız Kur'an-Kerim'i yaktığı için "Ey İsveç!" deyip meydan okuyan siz, İsveç'in NATO'ya üyeliğinin protokolünü Meclise gönderen yine siz. Yarın burada, İsveç'e meydan okuyanlar hep beraber reisin emriyle el kaldıracaklar. Acaba o gün Kur'an-ı yaktığı için kınayanlar ne diyecek bilmiyorum.
Bir de lafım MHP Grubuna. Sayın Bahçeli ne diyordu? "Kandil ne ise Stockholm o, İsveç o." Ya, ne oldu? Ne oldu? Yakında siz de ne yapacaksınız; hep beraber, Cumhur İttifakı'yla beraber İsveç'in NATO'ya alınmasını alkışlayacaksınız; biz de sizin çarkçılığınızı, bir gün "siyah" bir gün "beyaz" demenizi hep beraber alkışlayacağız. (CHP sıralarından alkışlar) Sizin umurunuzda olan kutsal değerler değil. Sizin umurunuzda ne? Maalesef, sizin umurunuzda İsrail'e yaptığınız gibi, İsveç'te yaptığınız gibi şey...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tezkereye "hayır" demeye devam et.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, dediler ki: "120 teröristi vermeden İsveç'e 'evet' demeyiz." İsveç ne yaptı? İsveç ne yaptı? Başka bir şey diyeceğim de demiyorum. 1 tane verdi. 1 tane verdi, teselli ikramiyesi.
Sayın Akbaşoğlu, biraz önce meydan okuyordun ya, hadi çık bakalım, "İsveç'e oy vermeyeceğim." de, "İsveç'in NATO üyeliğine oy vermeyeceğim." de, Veli Ağbaba da seni ayakta alkışlasın.
MUSTAFA CANBEY (Balıkesir) - Sizin Genel Başkanınız kaçıncı kez çark etti.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Şimdi gelelim esas meseleye. Bu arkadaşlar, yine MHP ittifakıyla... Sayın Devlet Bahçeli, Allah işini gücünü rast getirsin, sağ olsun, car olsun "Bu emeklinin durumu perişan, en az onlara da memurlara verilen seyyanen zam verilmelidir." dedi, dedi ama AK PARTİ Grubu yanlış anladı. Ne yaptı? 5 bin lira veriyor. Bu 5 bin lira ne, biliyor musunuz arkadaşlar? Bu 5 bin liraya on günlük ev kiralayamıyorsun, on günlük ev kiralayamıyorsun. Ya, insan Allah'tan korkar. Bir de ne yaptılar, bir de ne yaptılar? 1 milyon 776 bin kişiye yani çalışan emekliye 5 bin lirayı çok gördüler. Bu emekliler keyfinden dolayı çalışmıyor, bu emekliler evine ekmek götürmek için çalışıyor. Bu çalışan emeklilere 5 bin lirayı vermediler, diyorlar ki -nasılsa kayıt dışını seviyorsunuz siz, kayıt dışını Allah için seviyorsunuz- bu çalışan emeklilere "Aman, kayıtlı çalışma, kayıt dışı çalış; 5 bin lira al."
Arkadaşlar, bu kadar vicdansızlık olmaz. Hele var ya, bu iktidarınız döneminde emekliye yaptığınızı düşman düşmana yapmaz.
Değerli arkadaşlar, iktidara geldiğinizde en düşük emekli maaşı 240 TL'ydi, tam 11,5 adet altın ediyordu, şu an 7.500 TL 2,5 altın alabiliyor, 9 çeyrek altın kayıp. Bu ne kadar, biliyor musunuz? 26 bin TL, o günkü hesaplamayla emekli maaşı da hesaplansa 33.500 lira.
Şimdi, Allah var, emekliye karşı cimrisiniz, eliniz sıkı, asgari ücretliye karşı eliniz sıkı ama bazı kesimlere karşı eliniz maşallah açık. Kimlere karşı? Örneğin, saraya karşı.
Değerli arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanına yüzde 81 zam yapıyorsunuz ya da saraya araç alıyorsunuz, Gelir İdaresi Başkanlığına araç alıyorsunuz, israfta elinize su dökecek hiçbir ülke yok. Almanya'da makam araç sayısı 8 bin, Japonya'da 9 bin, Fransa'da 10 bin ama Almanya bizi kıskanıyor; Allah var, doğru söylüyorsunuz! Türkiye'de kaç? 125 bin. Bu fakir fukara siz makam araçlarına binerken açlıktan ölüyor değerli arkadaşlar. Dedim ya, değerli arkadaşlar, maalesef emeklinin durumu kötü. Başka? Hani seçimden önce söz verdiniz ya, dediniz ki: "Meclis açılır açılmaz küçük esnafımızın prim ödeme gün sayısını 7200'e indireceğiz." Başka ne dediniz? "Meclis açılır açılmaz emekliye ikramiye vereceğiz, zam vereceğiz." Peki, oldu mu? Olmadı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Devamla) - Sayın Başkan, hemen bitiriyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Ne oldu peki?
Arkadaşlar, seçimin üzerinden altı ay geçti. Bakın, seçim meydanlarında bir söz verdiniz, o küçük esnafın duygularıyla oynadınız, küçük esnafa dediniz ki: "7200'ü getirin, prim gün sayısını hemen geçireceğiz." Seçimin üzerinden altı ay geçti. Sayın Grup Başkan Vekilim, müsaade ederseniz bir şey söylemek istiyorum grup adına, altı ay geçti, vallahi getirin 7200'ü altı dakikada geçirmesek namerdiz, altı dakikada o 7200'ü geçireceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Ama siz her zamanki gibi emeklinin de esnafın da duygularıyla oynamaya devam ediyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, hep söylüyorum, söylemeye devam edeceğim, depremin kötü yaşattığı Malatya'nın Milletvekiliyim, kış geldi; Malatyalılar hâlâ soğuktan donuyorlar, hâlâ konteyner bulamıyorlar, hâlâ ev bulamıyorlar, kiracılar perişan durumda bunları da sizlerle paylaşmak istiyorum, belki vicdanı olanlar anlar.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)