| Konu: | Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 11 |
| Tarih: | 24.10.2023 |
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, kıymetli halklarımız; AKP iktidarının fırsatçılığı anlamına gelen bir başka torba yasayla karşı karşıyayız. Türkiye'yi her alanda çökmüş, iflas etmiş, yok olmanın eşiğine gelmiş bir hâle getiren AKP iktidarı ve küçük ortakları kendi bekaları için para aramanın yolunu katetmeye devam ediyorlar.
Şimdi, bu torba yasayla sözde turizm gelirlerinin artırılması, kayıt altına alınması gerekçesi sayfalarca anlatılıyor. Bu kanun teklifinin altında imzası bulunan 105 AKP'li milletvekiline soruyorum: Türkiye'de insanlar neden evlerinin bir odasını kiraya vermek zorunda kalıyorlar? Yine, öğrenciler neden sadece bir odaya 7 bin TL ödemek zorunda kalıyorlar? Bu sorulara verecek cevabınız olsaydı, içeriğini dahi okumadığınız bu torba kanunun altına belki imza atmazdınız, belki ufacık da olsa bir çekinceniz olurdu. Ama sizin derdiniz yurttaşın derdiyle bir türlü kesişmiyor, sizin derdiniz yurttaşın derdinin yanından bile geçmiyor. Tek derdiniz para, tek derdiniz rant, tek derdiniz yurttaşın cebinden üç kuruş daha fazlasını bütçeye aktarmak. Ormanlara, mera alanlarına yapı izninin önünü açarak rant politikasını hunharca sürdürmektesiniz.
Değerli halklarımız, bir yandan bütçesini savaş ve güvenliğe teslim etmiş iktidar aklı, diğer yandan savaş politikalarının yarattığı iflasın ceremesini çeken milyonlar var. Öğrenciler barınamıyor, öğrenciler geçinemiyor. Geçinemediği için hayatına son veren Anadolu Üniversitesi öğrencisi Resul'un hayatını çalan sizin tekçi, güvenlikçi politikalarınızdır. Emekliler açlık sınırının altında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Fahiş kira fiyatlarını ödeyemeyen emekli Nevzat teyzenin hayatını zindan eden savaşta ısrarcı politikalarınızdır. Çiftçiler borç batağında, tarlasını satmak zorunda kalan, traktörüne hacizle el konulan on binlerce çiftçiyi ölüme mahkûm eden yarattığınız ekonomik krizin ortaya çıkardığı zam zulmüdür. Çocukların gece yatağa aç girdiği, asgari ücretli milyonlarca emekçinin ay sonunu getiremediği, kamu emekçilerinin yoksulluk sınırının altında kaldığı, yaşadığı AKP Türkiyesinde nefes almak lüks hâline gelmiştir. AKP iktidarının yarattığı Türkiye'de en büyük ikramiye hayatta kalmaktır.
Değerli milletvekilleri, Kürt coğrafyası her yönüyle tahrip ediliyor. Türkiye'de bulunan 48 millî parktan sadece 4'ü bölgededir. Türkiye'de bulunan 266 tabiat parkının sadece 13'ü bölgededir. Bu oranların gösterdiği şey şudur: İktidarın gözünde Çerme'in, Amed'in, Çolamerg'in dağları millî park ve tabiat parkı için değil, kalekol yapımı için uygundur, Kürt coğrafyası ve Kürt halkının uğradığı zulme aynı şekilde maruz kalmaktadır. Kürt halkına yönelik her türlü saldırı, Kürt halkının yaşam alanına yönelik de aynı şekilde sürdürülmektedir. Yine, Dara Heni'nin Riz köyünde kalekol yapma ısrarında bulunan anlayış, elbette tarım havzasını koruma altına almak yerine yok etmeye çalışmaktadır. Dara Heni'nin derelerini, doğasını maden ocaklarıyla, taş ocaklarıyla yok etmek hangi kültürün korunduğunu, hangi kültürün yok edildiğini bizlere göstermektedir. Boğlan'da mera alanlarında GES projesi yapanların, Çerme'de maden ocakları açarak içme suyunu kirletenlerin derdi Çerme halkının sağlığı ve yaşam şartları değildir. Bu ikiyüzlü anlayışın karşısındayız. Çerme'nin dağlarına, derelerine, meralarına, otlaklarına üç kuruş için göz dikenler şunu iyi bilsinler: Kürdistanın ve doğasının her bir karışı Kürt halkının hafızasıdır. Kürt halkı için kültürel kimlik ne anlama geliyorsa doğası da aynı anlam ve değerdedir. Kimliğimize ve kültürümüze dönük saldırılara karşı nasıl direndiysek ve direnmeye devam ediyorsak kürdistana ve doğasına yönelik saldırılara karşı da aynı şekilde direnmekten bir adım dahi geri durmayacağımızı buradan bir daha yenilemek istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (HEDEP sıralarından alkışlar)