Konu: | Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 12 |
Tarih: | 25.10.2023 |
BİROL AYDIN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Bazı meseleler genellemelerle ifade edilir. Şüphesiz, bütün ülkemizde iktidar tarafından ortaya konulan icraatlar irdelenirken, eleştirilirken temiz kalmış, kendini muhafaza etmiş iktidar yöneticileri de var. Kapadokya, Kaz Dağları, Ayder Yaylası, Çamlıca Tepesi, bunlar ve daha onlarcası; son yıllarda hangisinin adı yeni bir düzenlemeyle, bir kanunla, bir imar planıyla anılsa "Eyvah, eyvah, sıra şimdi buraya da mı geldi?" diyoruz. Zira çeyrek asırlık bir dönemin sonunda şehirlerimiz âdeta betona gömüldü. Ormanlarımız, meralarımız, yaylalarımız, derelerimiz ihalelerle tek tek haksız ranta kurban edildi. Şehirlerimizde muhtemel depremler için ayrılan toplanma alanları AVM'ye, çocuk parkları gökdelenlere dönüştürüldü. Orman yangınları dahi yeni oteller yapmak için âdeta bir fırsat olarak görüldü. Bu nedenle "Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir." sözünü sizlerden duyunca "Eyvah!" diyoruz, Meclise ne zaman böyle bir düzenleme getirseniz "Acaba bu kez altından ne çıkacak?" diyoruz. İnsanı değil inşaatı, çevreyi değil yakın çevrenizi, doğayı değil parayı önceleyen anlayıştan bir türlü vazgeçemediniz. Yani öyle bir dönem yaşıyoruz ki her kelimenin ardından "haksız rant" ifadesi geliyor. "Okul" denilince haksız rant akla gelir mi? Geliyor işte. "Millet bahçesi" denilince haksız rant akla gelir mi? Geliyor işte. "Hastane" denilince haksız rant akla gelir mi? Geliyor işte. Dahası "cami" "büyük cami" "büyük külliye" denince insanın aklına rant gelir mi, haksız rant gelir mi? Geliyor işte, sayenizde geliyor.
Değerli arkadaşlar, yaptığınız düzenlemeleri kitabına uydurmayı gerçekten iyi biliyorsunuz ama bu kitap doğru kitap değil. Doğal güzelliklerimiz ve tarihî miraslarımız için "alan başkanlıkları" diye sözde bir yapı var, oluşum var. Ancak alınan kararla takla attırılan düzenlemelere bakınca diyoruz ki: "Alan başkanlığı değil, buralar talan başkanlığına dönüştürüldü." Düzenlemelerin bir kısmı Plan ve Bütçe Komisyonuna, bir kısmı ilgili komisyonlara, bir kısmı torba yasalara, bir kısmı KHK'ye, bir kısmını bakanlıklara, belediyelere hep parçalı parçalı, anlaşılmaz ifadelerle gönderip oldubittiye getirmekten bir türlü vazgeçmediniz, vazgeçecek gibi de durmuyorsunuz.
Aslında hâlimizi, hâlinizi; aslında hâlimizi, hâlinizi ifade etmek için son seçimden sonra Bakanlar Kurulundaki değişikliklere dikkatinizi çekmek isterim. Değişmeyen 2 Bakanlık var. Sayın Cumhurbaşkanı herkesi görevden aldı, milletvekili yaptı ancak 2 Bakanı yerinde tuttu: Biri Sayın Sağlık Bakanı biri Sayın Turizm Bakan. Herhâlde bunun bir sebebi, mucibi vardır, sebebihikmeti vardır. Bu soruyu bugün konuştuğumuz konular üzerinden dikkatinize sunuyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)