GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:17
Tarih:07.11.2023

PERİHAN KOCA DOĞAN (Mersin) - Teşekkürler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Gerçekten çok ciddi bir vurguna yasal dayanak oluşturacak olan bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız. O yüzden sonda söyleyeceğimi baştan ifade etmek istiyorum; bu yasa teklifinin depremle, halkın ihtiyaçlarıyla, kamucu politikalarla ne yazık ki uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Ülke tarihinin en büyük vurgunlarından birinin yasal kılıfını uydurmaya çalışıyorsunuz, adına da "afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi" diyorsunuz. Ancak halk lehine bir dönüşümden ziyade ülkeyi yağmacı müteahhitler çetesine komple teslim edecek olan bir yasayı tartışıyoruz ne yazık ki. Bizler yirmi bir yıldır yaşadıklarımızdan gayet iyi biliyoruz, sizin dönüşümden anladığınız şey ranttan ve talandan başka bir şey değildir; bunu yaşayarak defalarca gördük.

Değerli milletvekilleri, iktidarın kanun teklifinde on bir yılda 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüştürüldüğü belirtilmiş. Ancak burada sormak gerekiyor; dönüşüm tek başına depremden, afetten korur mu? Biliyoruz ki korumaz, korumuyor. Bakın, Maraş kentini sizin belediyeleriniz Maraş Ovası'na doğru genişletti, alüvyonlu topraklarda her biri mezarlığa dönüşen dev siteler inşa ettiniz. Aynı şekilde, Malatya merkezindeki kayısı bahçelerini kente çevirdiniz, betondan yığınlara çevirdiniz. Yumuşak zeminli bahçelerden dönüştürülen yaşam alanlarında yüz binlerce insan 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitirdi. Hakeza Hatay'da on binlerce insanın göz göre göre ölümüne göz yumuldu.

Hatırlarsanız hâlihazırda var olan yasayı Van depreminden hemen sonra çıkarmıştınız ama o günden bu yana uyguladığınız kentsel dönüşümün sadece ve sadece yüzde 10'u depremle ilgili, geri kalan tüm dönüşümler rantsal dönüşümden ibaret. Görüyoruz ki şimdi de geldiğimiz aşamada rantsal vurgunun en büyüğünü yapmaya ve ona yasal kılıf hazırlamaya çalışıyorsunuz çünkü sermaye birikimine ihtiyacınız var ve siz bu ihtiyacı en iyi bildiğiniz yerden yani yoksulun malına çökerek yapmak istiyorsunuz. O yüzden bir kez daha ifade edelim, bu yasa afet yasası falan değildir, müteahhitlerinizin göz diktiği bölgelerdeki topraklara el koyma yasasıdır bu. Bu yasayla -diğer hatipler de ifade etti- rezerv yapı alanı ilan ettiğiniz yerlerden insanları sürmek, insanları kovmak, mallarına el koymak yasalaştırılıyor ve yurttaşlar için yasal zeminler tümüyle tasfiye edilmek isteniyor.

Görüyoruz ki ülkeyi yer altıyla, yer üstüyle serbestçe yağmalamak niyetindesiniz çünkü istiyorsunuz ki Deli Dumrul gibi, nefes alan herkesi haraca bağlayasınız. Başını sokacağı bir evi olana bir damı bile çok görüyorsunuz, bu halkı soyup soğana çevirecek her türlü hamleyi yapmaktan da geri durmuyorsunuz. "Afet riski, afet yasası" diyorsunuz ama bu halk için en büyük afet sizsiniz AKP'liler! (HEDEP sıralarından alkışlar)