GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:17
Tarih:07.11.2023

MEHMET ATMACA (Bursa) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.

Tabii, kentsel dönüşüm yasası tartışılıyor ve sonuna doğru yaklaştık. Mesleğim gereği olduğu için ben üzüntülerimi ifade etmek istiyorum. Bu yasa yaklaşık on bir yıldır uygulanmaktadır ve maalesef uygulandığı birçok şehirde depremler yaşandı ve sonuç alınamadığı görüldü. Sonuç alınamayışının temel sebebi şu: Bu kanun çıkarken zaten aynı şeyleri ifade etmiştik. Bu kanun bir kısım yerlerde inşaat yapmak isteyen müteahhitlerin önünü açmak ve kolaylaştırmak için yani para kazanmayı amaçlayan bir kanundu çünkü bu kanunun özüne baktığınızda gerçek anlamda depremde yıkılma riski yüksek olan yapıları tespit etme amacı yoktur. Bunda müteahhit kârlı gördüğü bir yere gidiyor, oradaki mal sahiplerini ikna ediyor ve bu kanunu istismar ederek orayı dönüştürüyor. Burada hem kendi para kazanıyor hem eski ev sahipleri yeni ev sahibi oluyor.

Bakın, bazı gerçeklerimiz var, bunları sizler çok iyi biliyorsunuz. Bizim mevcut yapı stokumuz içerisinde en çok riskli olan yapılarımız kaçak yapı alanlarındadır ve bu kanun maalesef kaçak yapı alanlarında bir dönüşüm yapmaya ya da bir güçlendirme yapmaya izin vermiyor. Şimdi yeni yasayla bir "rezerv alan" ifadesi kullanıldı. "Rezerv alan" ifadesiyle milletin özel mülküne el konulacak, bu başka bir tehlike. Dolayısıyla rant sağlama amaçlı çıkarılan bu kanunun rant sağlama hızını arttırmak için bir tadilattır şu anki kanun değişikliği. Yoksa yaşanmış olan depremlerden tecrübe edinerek yıkılacak bina sayısını azaltmaya yönelik bir çalışma değildir. Ben rica ediyorum, ülkemiz bir deprem bölgesidir ve nüfusu yoğun olan bölgelerde yakın zamanda büyük depremler beklenmektedir. Bu millet bunun hesabını bizden sorar. Aynı manzaraları, Hatay'da gördüğümüz aynı manzaraları tekrar göreceğiz. Biz buna yönelik bir kısım çalışmalar yapmak zorundayız. Bu kanun gereği kullanılan yönetmelik yıkmayı düşündüğünüz her yapıyı sizin yıkabilmenize fırsat veriyor. O yüzden o yönetmeliğin de mutlaka değiştirilmesi lazımdır. Şimdi, kendi başına evini güçlendirmek isteyen bir insana bir sürü zorluk çıkartılıyorken bir müteahhit gözüne kestirdiği yeri bu kanunu kullanarak dönüştürebiliyor.

Yine, üzülerek ifade etmek istediğim bir konu var, "kentsel dönüşüm" tabiri kullanılıyor. Bu tabir de kesinlikle yanlıştır, bu kentsel dönüşüm değil, riskli yapılan bir dönüşümüdür; ikisi birbirinden farklı şeydir. Kentsel dönüşüm kentsel sorunların çözümü adına yapılan uygulamadır. Sizin yaptığınız bu uygulama bütün kentlerimizi ileride kentsel dönüşüm yapma mecburiyetinde bırakacaktır çünkü kent yoğunluğunu artırıyorsunuz, bütün kentsel sorunları maalesef büyütüyorsunuz. Derhâl bu hatalardan vazgeçilmeli ve özellikle Kentsel Dönüşüm Başkanlığının adını lütfen değiştirin çünkü bu yakışmıyor. Siz "kentsel dönüşüm" adı altında kentlere ihanet ediyorsunuz çünkü bu uygulamalar bütün kentsel sorunları artırıyor. Zaten ulaşım ve altyapı açısından bütün kentlerimizde çok büyük sorunlar varken şimdi, geri kalan boş yerlere de "rezerv alan" adı altında gene yapı yapacaksınız, kentsel dönüşüm adına dönüştürdüğünüz bütün parsellerde emsali 1'e, 2'ye, 3'e katlayarak daha çok konut yapımına izin vereceksiniz. Vallahi bunun hesabını gelecekte bu millete veremezsiniz. Ve depreme karşı hiçbir katkı sağlamayacak bu binalar. Dönüştürülen binalar, yıkılacak olan binalar değil; şu ana kadar dönüştürülen binaların, iddia ediyorum, yüzde 90'ı depremde yıkılacak binalar değildir, tamamen rant amaçlı dönüştürülmüştür.

Bu hatadan dönülmesini temenni eder, saygılar sunarım. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)