Konu: | Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 17 |
Tarih: | 07.11.2023 |
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz afet riski altında ancak ormanlarımız da AKP'nin kıskacı altında. Bildiğiniz gibi, ekim ayında ana konusu günlük kiralık evler olan bir torba yasa Meclisten geçti ama huylu huyundan vazgeçmedi ve torba yasanın içerisine doğa katliamına neden olacak bir düzenleme ekledi; ormanlarımız, göllerimiz, tarihî ve kültürel değerlerimiz derken iktidar bu sefer de millî parklara gözünü dikti. 20 Ekim Cuma günü Meclisten jet hızıyla geçen torba yasayla Kültür ve Turizm Bakanlığına millî parklar üzerinde geniş yetkiler verildi. Mutlak korunması gereken bu alanları kullanıma ve sermayenin kazançlarına açarak önemli yıkımlara yol açabilecek değişiklikler yapıldı. Bu kanun değişikliğiyle Bakanlık, millî parklarda turizm amaçlı konaklama tesisleri yapılması için uygun gördüğü alanları yatırımcılara tahsis edebilecek. Yirmi bir yılda ormanlarımızı kestiniz, yeşil alanlarımızı yok ettiniz, hâlâ doymadınız. Yeşil Bursa'yı, güzelim İstanbul'u yapılaşmaya açtınız, mezar taşı gibi gökdelenler diktiniz, doymadınız. Salda Gölü'nü kirlettiniz, Dipsiz Göl'ün dibini kuruttunuz, yine doymadınız. Hasankeyf'i yok ettiniz, Uzungöl'ü beton yığınına çevirdiniz, doymadınız. Akbelen'de, Kaz Dağları'nda ağaçlarımıza kıydınız, yandaşlarınıza peşkeş çektiniz, gene doymadınız. Karadeniz'de, Akdeniz'de, Ege'de derelerimizi HES'lere kurban ettiniz, gene doymadınız. Sizin yeşille, bu ülkenin doğasıyla, tarihî birikimiyle alıp veremediğiniz nedir, çok merak ediyoruz. Ülkemizdeki bütün maddi ve manevi değerleri tahrip etmek zorunda mısınız? Gözünüzdeki rant hırsı ne zaman bitecek? Betonun karın doyurmadığını ne zaman anlayacaksınız? Evet, doymadınız ve korkuyorum ki hâlâ doymayacaksınız.
Kamuoyundan gizleyerek ekim ayında torba yasa içerisinde geçirdiğiniz bu kanun değişikliğiyle millî parkları da talana açtınız. Bu değişiklikle, yaşam kaynağımız olan 48 millî parkımız yok olma tehlikesi altında. Ülkemiz ormanları için yangından da öte en büyük tehdit, gözünü rant bürüyen AKP iktidarıdır. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, eşsiz güzelliğiyle hayranlık uyandıran, binlerce tür canlıyı barındıran, insanlarımıza nefes olan bu millî parklarımızda turizm amaçlı tesislerin açılmasına imkân tanınmıştır yani betonlaşmanın önü açılmıştır. İktidara geldiğinizden bu yana planlı ve sistemli bir şekilde ormanlarımızı, tarihî ve kültürel varlıklarımızı talana çevirdiniz. 2004 yılında değiştirilen Maden Yasası'yla ülkemizdeki yer altı ve yer üstü varlıklarımızı sermayenin kullanımına açtınız. İktidarınız ağaçları kereste, ormanlarımızı arsa olarak görmekte, yeşili de sadece doların üzerinde sevmektedir. Şimdi, buraya çıkıp "E, biz de ağaç diktik, millet bahçesi yaptık." diyebilirsiniz. Diktiğinizi söylediğiniz ağaçlar bugüne kadar yaptığınız yıkımların, yok ettiğiniz ormanların yanında devede kulak kalıyor. Şöyle ki 2003 yılından önce yıllık ortalama 57 bin dekar alanda ağaçlandırma yapılırken bu miktar iktidarınızda 37 bin dekar alana düşmüştür. 2021 yılı itibarıyla, 2/B uygulamasıyla orman dışına çıkarılan alanlar 178 bin hektarı, ormancılık dışı amaçlarla yapılan tahsislerin toplamı 484 bin hektarı bulmuştur. Bunlara ek olarak, 2003 yılında 7 milyon metreküp olan odun üretimi ucuz ham madde uğruna 2021 yılında 32 milyon metreküpe çıktı.
Bir başka felaket de sayıları hızla artan tahsislerle ormanlarımızın parçalanması oldu. 2008 yılında toplam 101 bin olan Türkiye ormanlarının parça sayısı 2019 yılında 158 bini geçti; böldünüz, parçaladınız ama maalesef yönetemiyorsunuz. Ormanlarımızın bu şekilde parçalanması ekosistem bütünlüğünden, biyolojik çeşitlilik ve yaban hayatı kaybına kadar çok sayıda tehlikeyi beraberinde getirmektedir.
Saygıdeğer milletvekilleri, son yıllarda tarihte görülmemiş yangınlarla azalan ormanlarımız üzerinde AKP iktidarı da amansızca rant baskısı kurmuştur. İktidar, sermayenin bu bölgeleri tahrip etmesini âdeta teşvik etmekte ve devletin asli görevi olan korumaya engel olarak anayasal suç işlemektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Tahtasız.
MEHMET TAHTASIZ (Devamla) - Ekim ayında kabul edilen ve ormanlarımızın turizm amaçlı tahsislere açılmasını içeren kanun değişikliğiyle bu suçunuzu daha da büyütüyorsunuz. Yirmi yılı aşan iktidarınıza ormanlarımızdan su varlıklarına, acele kamulaştırma ile mülksüzleştirmeye kadar sayısız ekolojik ve sosyal yıkımlar sığdırdınız. Şimdi de doğal yapısıyla, endemik türleriyle mutlak korunması gereken son kale olan millî parklarımıza göz diktiniz. Millî parklarımızı rant hırsına kurban ettirmeyeceğiz, millî parklarımızı betona boğdurmayacağız.
Konuşmamı bir Kızılderili atasözünden alıntı yaparak bitirmek istiyorum. Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde AKP iktidarı paranın yenmeyen şey olduğunu anlayacaktır.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)