GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Azerbaycan'ın Zafer Günü'ne, AK PARTİ Hükûmetinin Gazze'de yaşanan katliam nedeniyle İsrail'e karşı herhangi bir yaptırım uygulamamasına ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde Nescafe ve Coca Cola'ya yasak getirilmesine; cumhuriyetin 100'üncü yılı münasebetiyle bastırılan 5 liralık hatıra paralara, Türkiye Cumhuriyeti'nin kaynaklarının sığınmacı ve kaçak Suriyeliler için harcanmasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:18
Tarih:08.11.2023

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün Azerbaycan'ın Karabağ'da Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarını tekrar vatan yapmak için kırk dört gün süren Karabağ Savaşı'nın kazanıldığı zafer günüdür. Kardeş ülke Azerbaycan'ın Zafer Günü'nü tebrik ediyor, hürriyet ve istiklal uğruna şehadete yürüyen Azerbaycan askerlerini rahmetle yâd ediyorum. Azerbaycan halkını muhabbetle selamlıyor, en derin sevgilerimi iletiyorum. Karabağ sadece Azerbaycan'da yaşayan Türkler için değil tüm dünyada var olan soydaşlarımız için vazgeçilmez bir davadır. Karabağ'da Türk Bayrağı'nın dalgalanıyor olduğunu görmek her Türk'ün olduğu gibi İYİ Partinin her bir ferdi için de bir gurur kaynağıdır. Hâlen içimizde acı olarak yaşattığımız, yakın zamanın tanık olduğumuz en acı soykırımı olan Hocalı'nın yeniden Azerbaycan idaresinde olması bizim için tarifsiz bir mutluluktur. Karabağ Türk'tür ve ebediyen Türk olarak kalacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İsrail'in Gazze'de insanlık katliamı sürerken, bir aydan fazla bir zamandır her gün masum insanlar, siviller, kadınlar, çocuklar öldürülürken gerek Arap Birliği gerekse İslam İşbirliği Teşkilatı hiçbir adım atmayarak seyirci kalmaktadır. Türkiye'de ise AK PARTİ Hükûmeti yaşanan bu zulmü sadece iç politika malzemesi yapıp İsrail'e karşı herhangi bir yaptırım ya da somut adım atmamıştır. Üstelik, Türkiye üzerinden İsrail'e giden petrol akışı kesintisiz bir şekilde devam etmektedir. Geçtiğimiz hafta itibarıyla "Seaviolet" adlı tankerle 1 milyon varilden fazla petrol Adana Ceyhan üzerinden İsrail'in Eilat Limanı'na taşınmıştır. Bir yandan sürekli İsrail'e "terörist devlet" diyeceksiniz -ki bu bizim için doğru bir tabirdir- fakat diğer yandan İsrail'e milyonlarca varil petrolü Türkiye üzerinden göndererek Tel Aviv'in enerji ihtiyacını gidereceksiniz. Bir yandan, Gazze'de elektriği kesen İsrail'i eleştireceksiniz -ki bu bizim için de eleştirilmesi gereken bir husustur- fakat diğer yandan İsrail'in elektriğini siz vereceksiniz. Biz, Hükûmetten Türkiye Cumhuriyeti devletine yakışır bir tavır sergileyip İsrail'e karşı hak ettiği yaptırımları uygulamaya koymasını beklerken eyleme geçen tek yaptırım Türkiye Büyük Millet Meclisinde Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş tarafından Nescafe ve Coca-Cola'nın yasaklanmasıyla gerçekleşmiştir. Evet, maalesef Filistin mitingleri düzenleyip her gün İsrail'e lanet okuyan Hükûmetin uyguladığı tek yaptırım Mecliste kahveyi ve kolayı yasaklamak olmuştur. Öyle zannediyoruz ki Sayın Meclis Başkanının yapmış olduğu hamleyle İsrail sarsılacak ve şapkasını önüne alıp katliamları durdurmayı düşünecektir! Eğer ciddiyseniz, eğer samimiyseniz, eğer orada yaşanan insanlık zulmüne karşı vicdanınızda en ufak bir sızlama var ise hamaset yapmayı bırakın, ivedilikle adım atın. Gelin, kolayla, kahveyle uğraşmak yerine Türkiye Büyük Millet Meclisinde Netanyahu için savaş suçlusu kararını hep birlikte alalım. İşte Halep, işte arşın, hodri meydan! (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)

Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı münasebetiyle basılan 5 liralık hatıra paralarının -ki bir nüshası burada, elimde, görülmeyecektir ama arkadaşlar bakabilirler- ön yüzünde AK PARTİ'nin seçim sloganı olan Türkiye Yüzyılı'nın logosu bulunmaktadır değerli arkadaşlar. Yirmi iki yıllık iktidarınızda devlet kurumlarını siyasallaştırdınız, yargıyı siyasallaştırdınız, hukuku siyasallaştırdınız, adaleti siyasallaştırdınız; demokrasiyi "bizden olanlar ve olmayanlar" diye ayrıştırdınız, Türk milletini maalesef her anlamda kutuplaştırdınız. Şimdi sıra Türkiye Cumhuriyeti'ni siyasallaştırmaya mı geldi? Aziz milletimiz için böylesine kıymetli, Türk devleti için böylesine anlamlı bir günde yani cumhuriyetimizin 100'üncü yılında basılan hatıra paralarının üzerinde bir siyasi partinin seçim sloganı için kullandığı logosunun bulunmasını kabul etmiyor, şiddetle kınıyorum. Cumhuriyet, bir parti, bir ideoloji, bir fikriyata sığmayacak kadar yüksek değerlere sahip bir anlayışın eserdir. Cumhuriyet, sizin ucuz siyasi politikalarınıza, basit propagandalarınıza alet edilemeyecek kadar kıymetli bir hazinedir. Bastığınız hatıra parasıyla gelecek nesillere cumhuriyetin değerini ifade eden bir simge bırakmak yerine, üzerinde partininiz seçim logosunu barındıran bir demir parçası bırakmayı tercih etmeniz tarihin utanç sayfalarında yerini alacaktır. İşte, Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu yüzden ebedî lider, bu yüzden yüzyıl sonra bile saygıyla anılan tarihî bir şahsiyettir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti devleti, Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre bugün dünyada en fazla sığınmacı bulunduran ülkedir. Bildiğimiz üzere ülkemizde bulunan sığınmacı ve kaçak Suriyelilerin sağlık hizmetleri ve giderleri devlet hazinemiz tarafından karşılanmaktadır. Bu durumu Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca 4 Temmuz 2023 günü yaptığı açıklamalarında ifade etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.

Sayın Fahrettin Koca, kendisi şöyle diyor: "Biliyorsunuz, göçmen sağlığı merkezlerindeki giderler, Avrupa Birliği fonlarından karşılanıyor ve göçmen sağlığı merkezleri sadece yabancılara yani ağırlıklı Suriyelilere hizmet ediyor. Çalışanları da biz bir eğitimden geçirerek, Suriyeli vatandaşlardan seçerek orada geçici süreyle sözleşmeli istihdam ediyoruz ve o parayı da Avrupa Birliği fonlarından ödüyoruz." diyor Sayın Fahrettin Koca. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise "Suriyeliler için 40 milyar dolar harcadık, Avrupa Birliğinden gelen fon sadece 3 milyar dolar." ifadesi Suriyelilere harcanan paranın Avrupa Birliği fonlarından ziyade hazineden karşılandığının açık bir şekilde itirafıdır. Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin kaynaklarından Türk vatandaşlarına tanınmayan imtiyazlar Suriyeliler için harcanmaktadır, tanınmaktadır. Suriyeliler hastanede ücretsiz muayene olmakta, eczanelerde ilaç katılım payı ödememektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Bu durum Anayasa'nın eşitlik ilkesine ve sosyal devlet anlayışına aykırı olup, Türk vatandaşlarını kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş konumuna almakla eş değerdir. Sığınmacı ve kaçak Suriyelilere uygulanan bu imtiyazlar kaldırılmalı, aziz milletimizin vergileri milletimiz için harcanmalıdır. Vatan bizim vatanımız; refah, huzur, hürriyet de bizim hakkımız.

Teşekkür ediyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)