Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Angola Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gümrük Konularında Karşılıklı İdari Yardım Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 19 |
Tarih: | 09.11.2023 |
HEDEP GRUBU ADINA ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, Genel Kurulu ve halkımızı saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, uluslararası anlaşmaları, sözleşmeleri burada konuşuyoruz, tartışıyoruz. Tabii ki bu iki gündür yaşanan çatışmaları, tartışmaları yakından hepimiz takip ediyoruz. Ülkede maalesef adalet tartışmalı, hukuk tartışmalı, insan hakları tartışmalı; ülke âdeta açık bir cezaevine dönmüş yani olmaz dediğimiz birçok şey de olmuştur. Biz parti olarak bu verilen kararı, halkın iradesine, seçilmişlerine, milletvekillerine yapılan bu hukuksuzluğu kabul etmediğimizi, bunun karşısında olduğumuzu her zaman belirtiyoruz. Zaten 90'lardan beri şimdiye kadar onlarca vekilin hakkı hukuku gasbedildi, bu yanlıştan da bir an önce dönülmesi gerekiyor.
Ben uluslararası ilişkilerden, anlaşmalardan bahsetmişken Türkiye'nin izlediği dış politikalara biraz dikkat çekmek istiyorum. Son dönemlerde takip ettiğimiz gibi İsrail ve Filistin arasında büyük çatışmalar, çarpışmalar, binlerce ölüm yaşanıyor ama biz Orta Doğu'da şu an yaşananın bir üçüncü dünya savaşı olduğunu ve bunun merkezinin de bu topraklar olduğunu biliyoruz. Artık dünya savaşları topyekûn yaşanmıyor, dönem dönem, zaman zaman, bölge bölge yaşanıyor. Şu an Türkiye, İsrail ve Filistin arasında bir ara buluculuktan bahsediyor. Rusya da "Ben ara bulucu olmak istiyorum." diyor, İsrail ve Filistin arasında ara bulucu olmak istediğini söylüyor. Şimdi, Orta Doğu'da ara bulucu olmanın kriteri her hâlde... Devasa sorunları olan ülkeler ara buluculuğa soyunuyor. Şimdi Rusya'ya demezler mi "Senin ile Ukrayna arasında bir buçuk iki yıldır devam eden savaş, ölen binlerce insan ve savaşı neredeyse Avrupa'ya taşıdın." Diğer taraftan, Türkiye'de de yaşanan devasa sorunlar vardır, kabul etsek de etmesek de yüz yıldır birikmiş devasa toplumsal sorunlar vardır ve bu sorunların bir uzantısı olarak Suriye'de, Rojava'da, Irak'ta, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde yaşanan sorunlar vardır. İran'da, Türkiye'de, kürdistanda yaşanan sorunlar vardır. Siz ne zaman barışsever oldunuz -ara bulucu olmak istiyorsunuz- siz ne zaman insan haklarını savundunuz? Şimdi de çıkıp İsrail ve Filistin halkı arasında ara buluculuğa soyunuyorsunuz. Sorarlar size, önce gidin, kendi meselenizi çözün, kendi sorunlarınızı çözün.
Bakınız, Cumhurbaşkanı 2013-2015 yılları arasında bir adım attı, ondan önce 2009'da da Oslo görüşmeleri başladı, ülke bir aşamaya geldi.
Bakınız, Suriye'deki savaş 15 Mart 2011'de başladı; 15 Mart 2011'de başlayan savaş on iki yıldır devam ediyor, yüz binlerce insan yaşamını yitirdi, dünyanın tüm teröristleri Türkiye üzerinden Suriye'ye geçirildi. Bu mu uluslararası ilişkiler, bu mu uluslararası alanda barışı savunmak? IŞİD'in geçiş alanına döndü.
Şu an Suriye'nin durumu nedir? Suriye 3'e bölündü, fiiliyatta şu an 3 bölgedir; bir, rejimin kontrolünde olan, Esad'ın kontrolünde olan bölge; diğer bölge, Türkiye'nin kontrol ettiği, zaman zaman "ÖSO", zaman zaman "Suriye Millî Ordusu" dediği bölge; diğer taraf da Kürtlerin yaşadığı, kendi topraklarını savunduğu bölgelerdir. Bakınız, bu ülkede, PYD'nin temsilcileri kırmızı halıyla karşılandı, ta ki 2014 yılına kadar; 2014 yılına kadar, Salih Müslüm, PYD'nin Eş Başkanı bu ülkeye geldi, ilgili devlet dairelerinde, bakanlıklarda görüşmeler yapıldı. Şu an ne oldu? Türkiye'nin politikalarına göre hareket etmeyen Kürtler, rejime karşı savaşmayan Kürtler, IŞİD'le ittifak yapmayan Kürtler... Şu an bombalar yağıyor. Ha, nereye yağıyor bombalar? Hastanelere arkadaşlar, enerji merkezlerine, sivil alanlara; sivil insanlar yaşamını yitiriyor. Hâlbuki, Türkiye'nin yapması gereken nedir? Türkiye, Kürtlerle Orta Doğu'da büyük bir demokratik birlik oluşturursa kazanır; bence çağrı yapmalıdır, bence bu saatten sonra Türkiye'nin Kürtlersiz büyüme ihtimali yoktur çünkü Kürtlerde de bir politik bilinç gelişti; Kürtler artık ana dillerinde ısrar ediyor, Kürtler artık kendi kendini yönetmek istiyor, Kürtler artık bir sistem inşa etmek istiyor ama 2016'dan şimdiye kadar hafif demokrasi kırıntıları olan bu ülkede seçme ve seçilme hakkını Kürtlerin elinden aldınız.
MEHMET CELAL FENDOĞLU (Malatya) - Demokrasi olmasa sen konuşabilir misin orada?
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Milyonlarca insanın seçme ve seçilme hakkı elinden alındı. Öyle hamasetlere devam edebilirsiniz, milliyetçi söylemlerle de kendinizi tatmin edersiniz.
Bakınız, bu sorunu Cumhurbaşkanı çözseydi bu ülkenin belki ikinci kurucusu olacaktı ama başaramadı, ama yapamadı ve 2015'ten şimdiye kadar Türkiye Cumhuriyeti uluslararası alanda kaç milim ileri gitmiş? Cumhurbaşkanının eline verilen bir Orta Doğu haritası, Rojava haritası, âdeta Şark Islahat Planı'nın güncel hâli. "Biz, Kürtleri güney sınırından, Rojava sınırından 30 kilometre aşağısına süreceğiz." Yani insanlar politikayı okuyor, orada, Birleşmiş Milletler salonunda bunun bir tehcir olduğunu, Kürtler arasında bir blok örülme anlayışı olduğunu görmüyor mu? Bundan bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor, bu savaşın, bu çatışmanın bir sonunun olması gerekiyor. Ama bakınız, aynı zamanda, Irak'ta da Kürdistan Bölgesel Yönetimi vardır; orada da Millî İstihbarat Teşkilatı, MİT ne yapıyor? Sivillere suikast yapıyor arkadaşlar, bunu kendi internet sitelerinde zaten açıklıyorlar. Biz bunları savunmuyoruz, biz bunların karşısındayız. Şimdi, bunlarla Türkiye büyür mü, Türkiye gelişir mi? Gelişmez. Ondan dolayı bir an önce bu yanlış politikalardan, bu eksik politikalardan vazgeçmelidir. Öldürme politikasından vazgeçeceksin ki uluslararası alanda "Ben barışseverim." diyeceksiniz, "Ben çözüme varım, ben çözüm gücüyüm." diyeceksiniz. Siz, kendinizi görmelisiniz, aynaya bakmalısınız, Gazze'ye değil. Tabii ki Gazze şu an yanıyor, büyük katliamlar yaşanıyor. Sizin orada ara bulucu olma ihtimaliniz yoktur. Bir pencere... Aynaya bakın, kendinizi göreceksiniz.
AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Sen kendin bakıyor musun aynaya?
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Kürtler bombalamakla, öldürmekle ortadan kalkacak bir halk değildir. Bakınız, tarihsel ittifaklar yapılmıştır.
AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Kürtlerin katili sensin, sen!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Tarihsel ittifaklar vardır. Biz bu tarihsel ittifaklara çağrı yapıyoruz.
SERHAT EREN (Diyarbakır) - IŞİD' e iş satan sizsiniz, siz!
AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Konuşma oradan! Otur yerine! Kes!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bakınız, bu ülkede...
SERHAT EREN (Diyarbakır) - Kürtler yüz yıldır orada yaşıyor. Dünyanın farklı yerlerinden gelen cihatçılarla iş tutan sizsiniz!
BAŞKAN - Evet, değerli milletvekilleri...
AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Kürtlerin üzerinden elinizi çekin, elinizi!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bu ülkede terör ve terörist olmak arasında...
SERHAT EREN (Diyarbakır) - Suriye'yi işgal eden cihatçılarla iş tutan sizsiniz. Kürtler yüz yıldır orada yaşıyor, kendi topraklarını koruyorlar.
AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Ya, ne konuşuyorsun! Otur yerine!
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Emperyalist Amerika...
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri...
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Sayın Başkan...
MUSTAFA VARANK (Bursa) - PKK'nın köpeği olduğu Amerika!
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, lütfen karşılıklı konuşmayalım.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Hatibi dinleyelim, lütfen. Karşılıklı konuşmaya gerek yok. Sözü olana kürsü var, veririz.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Arkadaşlar, bu ülkede terör ve terörist olmak arasındaki çizgi kıl payıdır...
AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Kendisini tarif ediyor!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bir gün kapıyı çalarlar. 2016'dan önce bu sıralarda oturanların şu an bir kısmı Amerika'da, bir kısmı Avrupa'da ve bir kısmı da cezaevinde, sizin ortaklarınız yani ortaklarınız. Cemaatle yürüdüğünüzü herkes biliyor. Ben onun için diyorum, bu ülkede terörist olmak bir sırat köprüsüdür.
Bakınız, Yargıtayın verdiği kararlar, Anayasa Mahkemesinin durumu... Yarın bir gün size de bir örgüt oluşturabilirler iktidardan düştüğünüz zaman ya da ortaklığınızın bittiği insanları da terörle itham edebilirsiniz. Ben tarihsel meselelerden bahsediyorum. Kürt meselesinin öldürmekle, savaşla, çatışmayla çözülemeyeceğinden bahsediyorum ama siz kendi tribünlerinize oynuyorsunuz. Bakın, temsil ettiğiniz siyasi kanal da bu ülkede çok çekti, sizin bu yapınız çok çekti, şu an bir kısım arkadaşlar da buradadır. Siz böyle saldırgan bir hâle geldiniz çünkü iktidarlaştınız. İktidar bir hastalıktır; güçlendiniz, her tarafı ele geçirdiniz, şimdi kendiniz dışında herkese zulüm yapıyorsunuz, hakaret yapıyorsunuz.
MUSTAFA VARANK (Bursa) - O zaman niye iktidar oluyoruz hastalıksa?
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Ondan dolayı biz diyoruz Kürtlerle barışmayı düşünün, Kürtlerle bir araya gelmeyi düşünün, Kürtlerle konuşmayı düşünün. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Terörle sıkıntımız var. Arkadaşlarımız Kürt...
SELMAN ÖZBOYACI (Konya) - Kürtlerle problemimiz yok, terörle problemimiz var.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Kürt düşmanlığını bırakın, Kürt düşmanlığıyla Kürtleri bu dünyada ya da kürdistanda yok edemezsiniz.
MEHMET CELAL FENDOĞLU (Malatya) - Kürtlerle sorun yok, PKK'yla sorun var.
AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Kürtler bu ülkenin öz evladı da biz terörle kavga ediyoruz, terörle savaşıyoruz.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Sen hikâye anlatıyorsun bu hikâyelere halkın karnı toktur.
AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Asıl hikâye sende. Aynaya bak konuş, yalancı!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bakınız, bu işler hakaretle, böyle yürümüyor size söyleyeyim.
AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Yalan söyleyerek yürüyor, değil mi?
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Yalan söyleyen sizsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayın.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Başkan, konuşturmadılar ki.
SELMAN ÖZBOYACI (Konya) - On dakikadır konuşuyorsun ya!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Ben yaptığınız hakaretleri misliyle iade ediyorum, misliyle iade ediyorum bu hakaretlerinizi.
KADEM METE (Muğla) - Hakaret yok.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bizim burada bahsettiğimiz uluslararası ilişkilerde ilkeli olmak gerekiyor. Barışı İsrail-Filistin'de savunuyorsanız kendi İsrail-Filistin'inize de bakmanız gerekiyor. Bu iş savaş uçaklarıyla bombalamalarla çözülmez.
Tekrardan ben tüm halkımızı saygıyla selamlıyorum.
İyi akşamlar arkadaşlar. (HEDEP sıralarından alkışlar)