GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HEDEP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:22
Tarih:16.11.2023

HEDEP GRUBU ADINA ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sizleri ve değerli halklarımızı saygıyla selamlıyorum.

Türkiye'nin hukuk sisteminde yıllardır aşınmalar yaşanmaktadır. Son Yargıtay kararı aşınmaların ötesine geçmiş ve adalet sisteminin çöküşünü ilan etmiştir. Yıllar boyunca Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel ve binlerce siyasi tutsak şahsında evrensel hukuk ve ulusal mevzuat yerle bir edilmiştir. Son olarak, Can Atalay şahsında Anayasa ayaklar altına alınmış ve deyim yerindeyse çiğnenmeye devam edilmektedir. Bu konu bütün ağırlığıyla etkisini sürdürürken katledilmiş olan adalet inancına dün bir darbe daha indirilmiştir. Sevgili Hrant Dink'in katili Ogün Samast'ı tahliye eden zihniyetin topluma açık bir mesaj verdiği ortadadır. Cezasızlık politikasıyla örülmüş devlet kodları bir kez daha eksiksiz çalışmış ve bir evladına daha müşfik kanatlarını germiştir. Oysa, Rakel Dink yıllar önce hakikati tüm açıklığıyla ortaya sermişti: "Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim." diyordu sevgili Rakel Dink; meselenin en sade izahı da budur. Devletin bu şefkatli tavrını bizler, Deniz Poyraz'ın katili Onur Gencer'e yönelik "İsmin ne kardeşim?" diyen sahiplenmeden tanıyoruz; cezasız bırakılan sayısız faili meçhulden biliyoruz; Tahir Elçi'den, Mehmet Sincar'dan, Zirve Yayınevinden biliyoruz; Vedat Aydın'dan, Ape Musa ve Hacı Lokman Birlik'ten biliyoruz. Ogün Samast tekil bir örnek değil, bütün toplumu ahtapot gibi sarmış bir adaletsizlik ve cezasızlık ağının kullanışlı bir örneğidir. Bu sebeple, aklanan yalnızca Ogün Samast değildir, onu yaratan ve kullanan katliam düzeneği aklanmak istenmektedir. Toplumsal meşruiyet yaratmak için telaşla yapılan açıklamaların da hiçbir anlamı ve önemi yoktur. Ogün Samast gözaltına alındığı gün aklanmıştı zaten, bütün yargılama ve infaz süreci de bu doğrultuda yürütüldü.

Toplumu ve ülkeyi her geçen gün daha büyük bir karanlığa iten organize kötülüğe sesleniyorum: Bu ülkeyi daha fazla karanlığa çekmekten vazgeçin, sizler ortada hukuk bırakmadınız. İnfaz rejiminde dahi yürüttüğünüz ayrımcılığınız ve olanca gafletinizle olumlamaya çalıştığınız tahliye kararını pozitif hukuk bağlamında deşifre etmek de yine bizlere düştü. Sizin yarattığınız hukuka inancımızdan değil, halklarımıza karşı sorumluluğumuz gereği yapıyoruz bunu. Adalet bu topraklarda hâkim kılınana dek ısrarımız da mücadelemiz de devam edecektir.

Bakınız, 14 Nisan 2020'de kabul edilen kanuni düzenlenmeler gereği, koşullu salıverme ancak idare ve gözlem kurullarının olumlu değerlendirme kararları doğrultusunda gerçekleşmektedir. Yapılan bu değerlendirmelerle yüzlerce siyasi tutsağın tahliyesine engel oldunuz. Kanuni süresi geçmiş olmasına rağmen disiplin cezalarını ve ceza davalarını "iyi hâlli olmama" şeklinde değerlendirdiniz. Çok kitap okumayı ve daha yüzlerce absürt gerekçeyi şartlı salıvermeye engel hâl kabul ettiniz. Şunu dürüst bir şekilde cevaplama cesareti ve erdemine sahipseniz buyurun: İnfaz süresi boyunca, gardiyanın boğazına bıçak dayamak suretiyle tehdit etmek dâhil pek çok suç işleyen ve bunlardan ceza alan, hakkında devam eden yargılamaları bulunan ve defalarca disiplin cezası alan Ogün Samast'ın iyi hâlli olduğuna ve toplumsal güvenlik için tehlike arz etmediğine dair sizleri ikna eden gerekçe neydi? Bu toplumun adalete olan inancını yıllar boyu dirhem dirhem parçaladınız; cezasız bıraktığınız her bir katille bir sonraki cinayetin failini yarattınız; adaletsizlik ve cezasızlık zincirine yüzlerce halka eklediniz; Şenyaşar ailesinin, Dedeoğulları ailesinin katillerini koruma altına aldınız; toplumun cezalandırıcı ve onarıcı umuduna her bir söyleminizle, pratiğinizle bir darbe daha indirdiniz. Bugün de karşımıza çıkmış Ogün Samast'ın tahliyesini savunuyor, "hukuk devleti" naraları atma cüretinde bulunuyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, bitirin lütfen Sayın Uçar.

ZÜLKÜF UÇAR (Devamla) - Özgür ve adil yaşamaya cesaret edemeyenlerin karanlık dünyasına hapsolmayacağız. Bizim yönümüz adalettir ve bir an bile tereddüde düşmeden mücadele etmeye devam edeceğiz.

Siz sayın milletvekillerini de Hrant Dink cinayetinin ardındaki örgütlü karanlığın açığa çıkarılması ve hakikatle yüzleşilmesi konusunda cesaretli bir tutum almaya davet ediyorum. Faşizme inat, sevgili Hrant'ı bir kez daha sevgiyle, saygıyla ve minnetle anıyorum.

Teşekkür ederim. (HEDEP sıralarından alkışlar)