Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 23 |
Tarih: | 21.11.2023 |
HEDEP GRUBU ADINA PERİHAN KOCA DOĞAN (Mersin) - Teşekkürler.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu kürsüden deprem bölgesindeki güncel sorunları defalarca konuştuk, defalarca dile getirdik. Aradan dokuz buçuk ay geçti, deprem bölgelerinde günlük hayat ne yazık ki akmıyor, günlük hayat işlemiyor.
"Deprem bölgeleri özel afet bölgesi ilan edilsin." diye defalarca Bakanlığa yazdık, soru önergeleri verdik; dün nihayet İçişleri Bakanı soru önergemize cevap verme zahmetinde bulunmuş ama "'Özel afet bölgesi' diye bir şey yoktur, 'afet bölgesi' vardır, onu da biz ilan ettik zaten." diyor Sayın Bakan. Peki, sonuç ne? Sonuç ne yazık ki kocaman bir hiç.
Peki, deprem bölgelerinde afet bölgesi olmasının şartları yerine getiriliyor mu bugün geldiğimiz aşamada? Ne yazık ki hayır, getirilmiyor. Örneğin; barınma, ulaşım, sağlık, eğitim, geçim gibi ihtiyaçları karşılayarak günlük hayatın akışını sağlamakla mükellefsiniz ancak bunu yapmıyorsunuz çünkü ne yazık ki yıkımı, talanı ve rantı tercih ediyorsunuz.
Aynı şekilde, günlük hayat Hatay'da da akmıyor, halkın temel ihtiyaçları karşılanmıyor. Hatay Dikmece talanı, Dikmece halkının topraklarından sürülmesi, 2 mahkemeden çıkan yürütme kararına rağmen ne yazık ki devam ettiriliyor değerli milletvekilleri. Yıkım şirketleri mahkeme kararına rağmen tam gaz yıkıma devam ediyor. Buradan sormak istiyorum: Bu yürütme kararına rağmen buna kim karar veriyor? Neye dayanarak bu yıkım devam ettiriliyor? Görüyoruz ki valisi, kaymakamı; bütün saltanat makamlarının keyfine göre işliyor bu yıkım süreci. Özellikle belirtmek isterim, bugün Hatay'da, Hatay'ı inşa etmek, yeniden kurmak değil, yıkmak için görevlendirilmiş bir vali pratiğiyle karşı karşıyayız. Yıkım şirketleri, yerinde ayrıştırmaya karşı çıkan halka "Arkamızda vali var." diyor. Yine, aynı şekilde, yıkım şirketleri, toz ve kirliliğe karşı çıkan halka "Arkamızda vali var." diyor. Defne'nin her tarafını taş ocağına çevirip bunun için "ÇED Raporu Gerekli Değildir" diyen yine aynı Hatay Valisidir, molozları su havzalarına döktüren yine aynı Hatay Valisidir. Yerel halkın talepleri, ihtiyaçları göz önünde bulundurulmaksızın Kentsel Dönüşüm Başkanlığı veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine yaslanarak Valiliğin keyfî olarak dayattığı zoraki bir yıkım gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Görüyoruz ki siz bu Valiyi, Hatay Valisini kırım operasyonunu yönetmek için oraya atamışsınız.
Bakın -diğer hatiplerde ifade etti- kış kapıya dayanmış durumda, halkın barınma, ısınma, geçinme gibi dertleri katlanarak büyüyor, devasa ihtiyaçlar söz konusu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
PERİHAN KOCA DOĞAN (Devamla) - Hatay'da çadır ve konteyner alanlarında yaşayan halkımız geçtiğimiz günlerde aşırı yağış ve fırtınadan kaynaklı yine bir felaketle burun buruna geldi ama yetkili makamlar hamaset ve rant dışında ne yazık ki halk için herhangi bir somut adım atmaktan imtina ediyor.
Önergeyi biz de destekliyoruz, Hatay ilindeki sorunların çözüme kavuşması için derhâl Meclis araştırması açılmasını talep ediyoruz ve bir kez daha, halkın acil ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda, bölgede yaşayan halkın kurumlara olan borçlarının silinmesini, elektrik, su, doğal gaz borçlarının silinmesini, hane halkının gündelik ihtiyaçlarını gidermek için hane gelirinin temel güvenceye alınmasını yani aslında Afet Yasası'nda zaten yer alan bu ilkelerin yerine getirilmesini talep ediyoruz.
Genel Kurulu tekrardan saygıyla selamlıyorum. (HEDEP sıralarından alkışlar)