GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:24
Tarih:22.11.2023

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun grup önerisi hakkında Saadet-Gelecek Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Türkiye'de diğer afetlerden daha sık meydana gelmekte olan sel felaketi için alınan önlemler ve afet yönetimi organizasyonu, afetin gerçekleşme sıklığı ve sebep olduğu maddi-manevi kayıp göz önünde bulundurulduğunda oldukça zayıftır. Maalesef, ülkemizde bu felaketler gündem olduğunda iklim değişikliğine uyum söylemlerinden öteye gidilememektedir. Üstelik iklim değişikliğiyle mücadele bütüncül, kapsamlı ve yaygın bir yaklaşım gerektirir. Ülkemizde yaşanan afetlerin sebebi ve sorumlusu olarak sıklıkla iklim krizi bahane olarak işaret ediliyorken iklim krizine dair hiçbir somut adım atılmamaktadır.

Değerli milletvekilleri, iklim krizi küresel bir fenomendir. Özellikle G7 ülkeleri ve Çin gibi atmosferi daha çok kirleten ülkeler üzerinde uluslararası baskı gerekmektedir. Yine, bu iklim krizinin yol açtığı felaketlerden maalesef sadece bu ülkeler etkilenmiyor, atmosferi hiç kirletmeyen Afrika ülkeleri gibi ülkeler ya da Türkiye gibi daha az kirleten ülkeler de etkileniyor. Bu felaketlerin temelinde Türkiye'ye gelirsek, iklim krizi dışında yağış olaylarını afete dönüştüren rant odaklı imar faaliyetleri, doğal süreçleri yok sayan enerji politikaları, halkın can ve mal güvenliğinden sorumlu kurumların yapısındaki değişim gibi birçok etken mevcuttur. Hakeza, tarım alanlarının imara açılması, heyelan önlemede âciz kalınması gibi daha pek çok kök sebep sayılabilir. Bunlara ek olarak, afet öncesinde alınmayan önlemler, afet sırasındaki koordinasyon eksikliği, afet sonrasındaki iyileştirme çalışmalarındaki yetersizliklerde görüleceği üzere afetin çeşitli aşamalarında kurumsal ve kurumlar arası kriz yönetememe durumu mevcuttur.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2019 yılında hazırlanan Batı Karadeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı'nda taşkın sahalarının iskâna açıldığı tespit edilmiş ve riskler ortaya koyulmuştur. Raporda üç farklı su baskını -debi- senaryosuna göre oluşacak kayıp ve bu kaybı önlemek üzere kurumların alması gereken önlemler belirlenmiştir. Peki, bugüne kadar bu konularda neler yapılmıştır? Eğer Bakanlığın raporu doğrultusunda adımlar atılabilmiş olsaydı bu felaketler yeniden gündeme gelir miydi? Özellikle Batman'da yaşanan sel felaketinde vatandaşların yaşamış olduğu mağduriyet ve müdahalede yetersiz kalınması afet yönetim sisteminin de gözden geçirilmesi gerektiğini göstermektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

CEMALETTİN KANİ TORUN (Devamla) - Sonuç olarak gerek Batı Karadeniz'de gerekse Batman gibi illerimizdeki felaketlerde zarara uğrayan vatandaşlarımızın zararlarını tespit edip tazminleri sağlanmalıdır. Bakanlığın raporuna rağmen afet önleme tedbirleri almayan yetkililer soruşturulmalıdır. Meclis çatısı altında bir araştırma komisyonu kurulup daha önceki felaketlerin ardından uyarılara rağmen hangi kurumların hangi tedbirleri alıp almadığı, bunların sebepleri, bundan sonra alınacak tedbirler ve denetim kurulları oluşturulması ve sürecin iğneden ipliğe tüm maddi zararlarının tespiti ve tazmini konusunda çalışacak bir komisyon inşası şarttır.

Bu vesileyle, Zonguldak ve Batman başta olmak üzere bu felaketlerden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyor; vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)