Konu: | Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 24 |
Tarih: | 22.11.2023 |
SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi üzerinde Saadet-Gelecek Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Gençlik... "Bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik... 'Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!' şuurunda bir gençlik... Bir gençlik, bir gençlik ve zifirî karanlıkta, ak sütün içindeki ak kılı fark edecek kadar gözü keskin bir bir gençlik..." O gençliği oluşturabildik mi? Maalesef, bu yüz yıllık cumhuriyet içerisinde çok önemli iktidarlar geldiler ve geçtiler, o gençliği oluşturamadık. Türkiye Cumhuriyeti'nin hemen hemen dörtte 1'lik süresi içerisinde Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarda, yine aynı şekilde gençliğin problemleri devam ediyor. Gençliğin problemlerini çözerek gelmenizi isterdik ve bu gençliğin Türkiye'de beyin göçüne değil beyin gücüne tabi olan bir gençlik olarak karşımıza çıkmasını isterdik. Allah 100 kişiden 3 kişiyi deha olarak yaratır; 4 olur, 2 olur, 1 olmaz, 5 olmaz. Bu dehaların hepsi Amerika'da, hepsi Kanada'da, hepsi Avustralya'da, hepsi Avrupa Birliği ülkelerinde, hatta şimdi Çin'e gidiyorlar. Aynı zamanda bu gençlik madde bağımlısı hâline dönüşmüş vaziyette. Geçenlerde yine bu kürsüde söyledim, resmî rakamlara göre 500 bin kişi madde bağımlısı. Bugün cezaevlerinde 400 bin kişi kalıyor, bu 400 bin kişinin hemen hemen üçte 2'si hırsızlık suçundan, çoğunluğu da madde bağımlılığı suçundan içeride kalıyorlar ve bu cezaevleri de bir ıslahhane olmaktan çıkmış, bir noktada tekrar, yeniden suçun en iyisini öğrenmek, en mükemmelini öğrenmek noktasına gelmiştir.
Aile ise bizim en büyük devletimiz, en büyük imparatorluğumuz bizim. Eğer aileniz güçlüyse devletiniz de güçlü demektir, imparatorluğunuz da güçlü demektir. Bugün artık aile, evlilikler tarihe karışıyor, aynı zamanda, evlenenler boşanıyorlar. Neden? Geçim sıkıntısından. Psikolojimiz bozuldu, bütün Türkiye'nin psikolojisi bozuldu. Bugün akıl hastaneleri, ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri dolu, AMATEM'ler ve ÇEMATEM'ler dolu. Ruh ve sinir hastalıkları hastanelerine çocuklarınızı yatırmak istediğiniz zaman psikolojileri bozulanlar sıra bekliyorlar, torpil arıyorlar, "Buralara acaba yerleştirebilir miyiz?" diyerek gayret sarf ediyorlar.
Bugün gelinen noktada Aile ve Gençlik Fonu oluşturmayı ben bir noktada doğru bulmuyorum. Keşke şimdiye kadar bütün problemleri halletmiş olsaydınız. Fransız bakan bana şunu söylemişti Fransa'ya gittiğimiz zaman: "Selçuk Bey, biz sosyal devletiz, ailemizi kaybediyoruz ama tekrar yeniden ailemizi kazanmak için eğitime, kültüre, tarihimize önem veriyoruz, tekrar aile müessesesini inşa etmek istiyoruz; siz sosyal devlet de olamadınız ama ailenizle yaşıyorsunuz, ailenizi kaybederseniz yıkılırsınız." ifadesini kullanıyordu. Ben buradan Adalet ve Kalkınma Partililere bir teklifte bulunacağım. Ben milletvekiliyken endüstri meslek liselerinin artırılmasını istemiştim ve burada bir kanun teklifi vermiştik ve geçmişti. "Organize sanayilerde endüstri meslek liseleri kuralım." demiştik, kuruldu; Manisa'da 2 tane kuruldu, 3 bin kişi şu an orada. Çok mükemmel bir okul, bütün milletvekillerine Manisa'ya giderek altı yıldızlı otel mesabesinde olan bu okulu görmelerini tavsiye ediyorum ama bu okulun Türkiye'nin tamamında yaygınlaşmasını istediğimiz zaman, bu, tam ve kâmil manada geçerli olmadı. İktidar sizsiniz, gelin, bu endüstri meslek liselerini bütün organize sanayilerinde veya sanayilerde oluşturmaya gayret sarf edin, ara elemanları böylece gidermiş oluruz.
Geçmişte, 28 Şubat döneminde, Türkiye'de aynen "İmam-hatiplerden intikam alacağız diyerek -onlar da cumhuriyetin okullarıydı, cumhuriyet kurmuştu, Cumhuriyet Halk Partisinin de imzası vardı orada, Atatürk'ün de önemsediği okullardan bir tanesiydi ilahiyat fakülteleri, daha sonra imam-hatipler- bu imam-hatiplerden intikam almak adına buradan ara elemanları yetiştiren endüstri meslek liseleri de nasibini almıştı ama daha sonra, FETÖ darbesinden sonra, hatta öncesinde de aynı şekilde buralardan alınan okullar imam-hatip hâline dönüştürüldü. Türkiye'de ihtiyaç olmadan açılan her okul israftır; bunu iktidar partisindeyken de söylüyordum. Evet, Türkiye'de ihtiyaç olmadan açılan her okul israftır ama ihtiyaç varsa onu açmak iktidarın da muhalefetin de kamuoyunun da görevidir. Gelin, aynı şekilde, Türkiye'de endüstri meslek liselerini çoğaltmış olalım.
Yine bir örnek vereceğim -Türkiye'de değil dünyada 1 numara- otistik çocuklarla ilgili; bu benim projemdi, Manisa'da yaklaşık 150'ye yakın çocukla ilgili... 4+4+4 gündeme geldiğinde 20 yaşını geçen otistik çocuklar bir daha okullara gidemeyecekleri için anne ve babalar çok perişandı. Ben "Bunları halk eğitim kurslarına gönderelim." demiştim. Oradaki pedagojik formasyonun, oradaki nosyonun buna uygun olmadığını gördük. Organize Sanayi Başkanıyla görüştüm ve otistik çocuklar için organize sanayideki büyük fabrikalarda, yüzer metrekarelik yerlerde bunlara çok ciddi iş yerleri kurduk ve bu çocuklar oralarda bir yandan iş, meslek öğreniyorlar; bir yandan devletin yükünü alıyor organize sanayi yani engelli çocuklara devlet maaş vermiyor ve aynı zamanda da buradaki bu gençler, anne ve babaları çok rahat bir şekilde, huzur içerisinde yaşıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Ben bunu Türkiye'ye şamil etmek istedim; bakanları oraya, Manisa'ya götürmeyi çok istedim, çok arzu ettim, gittim, hiçbir bakan gelmedi. En son bir bakanı zorla götürdüm, gördü ve "Bu muhteşem bir şey." dedi. "Gelin, bunu organize sanayilerle görüşelim, Türkiye'nin tamamına şamil hâle getirelim." dedim, yapamadık. Şimdi söylüyorum size: Gelin, bunu yapın Türkiye'deki bütün organize sanayilerde. Bunu yapabilirseniz tarihe geçersiniz ve anne babalar, Türkiye'deki binlerce, on binlerce otistik çocuğu aynı zamanda hayata tutundurmuş olursunuz. Bunu yaparsanız Türkiye çok şeyler kazanır.
Son sözüm şöyle olsun: Maliye Bakanı para arıyor Türkiye'de, dünyanın her yerinde. Maliye bakanları para aramazlar. Arasın, istediği kadar arasın; eğer sizin Kültür Bakanlığınız, Millî Eğitim Bakanlığınız, Gençlik ve Spor Bakanlığınız ve aynı zamanda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınız, Adalet Bakanlığınız muhteşem olsaydı Maliye Bakanı para aramazdı, paraları bu 5 Bakanlık getirirdi, Maliye Bakanlığı da harcardı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - İnşallah bu Fon doğru şekilde yönetilir; Deprem Fonu'na benzemez, İşsizlik Fonu'na benzemez, Varlık Fonuna benzemez, denetim mekanizmasını kamuoyuyla hakikaten şeffaf bir şekilde yapar, sözünüzü tutarsınız diyorum, saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)