| Konu: | Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 22.11.2023 |
ERSİN BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizde 1934 yılında kurulan ilk fondan 2000'li yıllara kadar farklı amaç ve toplumsal hedefler için 100'e yakın fon kurulmuştur. Fonların kuruluş amaçlarının yeni mali kaynak yaratmak, bürokrasiyi rahatlatmak ya da bürokratik işlemlerden kaçınmak, hızlı karar almak ve harcama yetkisini elinde bulundurmak olduğu bilinmektedir. Uygulamada ise devletin ve toplumun eksikleri tespit edilip bu alanlara ivedilikle müdahale etmek ve hızlı çözüm üretmek için olduğu bilinmekte, bu dönemden sonra fonların politik ve ekonomik amaçlarla kurulmaya ve kamu maliyesinin kurumları içinde ayrı bir kategori olarak yer almaya başladığını görmekteyiz.
Değerli milletvekilleri, ülkemizin 1990'lı yıllarda temel ekonomik sorunları arasında en önemli başlıklarından biri borç-faiz kısır döngüsüdür. Bu açıdan bakıldığında, 1990-2002 yılları arasında kamu açıklarındaki harcamalara ilişkin en etkili faktörler arasında bütçe dışı fonlar ve mahallî idarelerin kontrol dışı harcamalarındaki artış olarak ön plana çıkmaktadır. Bu sebeple de dönem dönem kamu maliyesinde bütünlük ve disiplinin bozulduğu gözlemlenmektedir. Vurgulamak isterim ki kamusal hizmetlerin, bütçe sistemi, disiplini, ilkeleri ve harcama mevzuatı dışında yeni bir fon oluşturmanın hiçbir kamusal yararı yoktur. Aile ve gençlik konusunda kamu yararı ve toplumsal huzur ön planda tutulacaksa öncelikle kadına karşı şiddet için sert ve yeterli ölçüde önlemler alınmalıdır. Aile mefhumunun önemi başta ailenin temel taşı olan kadından yani anneden başlar. Annelerin huzurlu ve psikolojik olarak sağlıklı bir ortamda yaşamıyor oluşu sağlıklı nesiller yetiştirmelerinin önündeki en önemli sorundur.
Değerli milletvekilleri, medya ve basında her gün ardı arkası kesilmeyen kadına şiddet haberleri hepimizi derinden sarsmaktadır. "Işığımızı söndürmek istediler." diyen kadınlarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır. Yine, gençlerimiz gelecekten umutsuz, yurt dışına çıkma hayaliyle ülkelerinden ümidi kesmiş bir şekilde, ruhsal çöküntü içinde yaşıyorlar. Gençlerin umudu öncelikle ailenin huzuruyla mümkündür. Ailenin huzuru ise sosyal ve ekonomik refahıyla mümkün olacaktır. Kadının huzurla yaşayamadığı bir toplumda, gençlerin umutsuzlukla mücadele ettiği bir ortamda sosyal adaletten, huzurdan, refahtan bahsedilemez. Aile müessesesini düşünmek, gençlerimizi düşünmek tabii ki devletin görevidir, tabii ki bizlerin en önemli meselesi olmalıdır ancak Türk aile yapısı ve Türk gençliği dardayken, sosyal, kültürel, psikolojik ve ekonomik açıdan büyük sorunlar yaşarken meseleyi bir fona, sadece ekonomik temelli bir kurguya dayandırmak doğru değildir.
Değerli milletvekilleri, aslında söylemek istediğim şudur ki: Belirsizlik içinde kurulan fonlar, yasama organının yani kanunu çıkaracak olan yüce Meclisimizin yürütme organının mali faaliyetlerini kontrol altına alması amacıyla geliştirilmiş olan bütçe ilkeleriyle ters düşmektedir. Kanun teklifinin 2'nci maddesinin (3)'üncü fıkrasında da olduğu gibi her türlü mali yetkiyi Fon yönetimine bırakmak, bu konuyu da yönetmelikle Cumhurbaşkanının belirleyeceğini söylemek sorunlu ve belirsiz kısımlardır. Madem konumuz aile ve gençliktir; çocuklarımızın beslenme sorunlarını, kadına karşı şiddeti, aile bütünlüğünü, iktidarın yozlaştırdığı "aile" kavramını ve bunların hepsinin en büyük etkeni olan ekonomik krizi konuşalım.
100'üncü yılını kutladığımız ve kadın-erkek eşitliği temelinde ulusal egemenlik üzerine inşa edilmiş cumhuriyetin Türkiye'de kadın haklarına ivme kazandıran en önemli gelişmelerden biri olmasına rağmen bu konudaki kazanımların AK PARTİ iktidarları boyunca doğrudan hedef alındığı ve bilinçli şekilde zayıflatıldığı aşikârdır. Bunun üstüne, "Gençlerimiz gidiyorlarsa gitsinler." diyen bir zihniyetten de başka bir şey beklenemez.
Bunca sosyal sorunumuz varken iktidar, önümüzdeki kanun teklifiyle Fon Yönetim Kurulunu harcama yetkisi, aktarılacak kaynak tutarlarını belirleme ve program oluşturma konusunda yetkilendirerek yaklaşan yerel seçimlerde kendine bir fon mu oluşturmak istemektedir? Akılları kurcalayan esas mesele budur diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)