| Konu: | GÜMRÜK KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (S.S.:437) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 27.03.2013 |
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 437 sıra sayılı Yasa Tasarısı'nın 21'inci maddesi için verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Üreten insanlar, ürettiğine el emeği, göz nuru, alın teri katan insanlar ortaya çıkardıkları malın değerine satılmasını hâliyle isterler. Bu çok doğal bir taleptir. Bu amaçla birlikler oluştururlar, kooperatiflere üye olurlar. Değerine satabilirlerse üretmeye devam ederler, para kazanırlarsa kooperatiflerine de birliklerine de sahip çıkarlar, takip ederler. Yönetimlerde görev almak isterler, yönetimlerini seçer, genel müdürünü de bulurlar. Dolayısıyla, ciddi bir rekabet olur ve rekabetten de kalite hasıl olur.
Takdir edersiniz, kimse zarar ettiği bir üretimde ısrar etmez, etmemektedir de. Maalesef, üretim gün geçtikçe azalmaktadır ülkemizde. Nasıl üretsinler ki sayın milletvekilleri? Takdir edersiniz ki üretimin en büyük girdisi enerjidir. Tarım ve hayvancılık sektöründe de üretimin en büyük girdisi mazottur, gübredir, ilaçtır, tohumdur, yemdir, sulamada kullanılan elektriktir. Elde edilen ürün ve girdi pariteleri arasındaki bozulan dengeler üretimimizi maalesef olumsuz etkilemektedir. İktidar, söz verdiği hâlde mazottaki ucuzluğu hâlâ sağlayamamıştır. Çiftçimiz deniz sektöründe olduğu gibi ucuz mazot alacağı günleri beklemektedir.
Çiftçimizin üretmesi, üretebilmesi için mutlaka ama mutlaka desteklenmesi lazımdır, Avrupa Birliğinde olduğu gibi, Amerika'da olduğu gibi veya tarımda ileri gitmiş tüm ülkelerde olduğu gibi çiftçinin desteklenmesi lazım ama adam gibi desteklenmesi lazım. Destekliyormuş gibi yapılırsa durum bugünkü gibi yürekler acısı bir hâl alır.
Gelin değerli milletvekilleri, hep beraber çiftçilerimizin belini büken mazottaki, gübredeki, ilaçtaki, yem ve tohumdaki ÖTV ve KDV'yi, fazla değil, ilelebet de değil, hiç olmazsa üç yıllığına kaldıralım, çiftçimiz rahat bir nefes alsın. Çiftçimizin, üreticimizin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarını ödeyebileceği şekilde, makul bir şekilde yeniden yapılandıralım, yoksa, Türkiye'de can çekişmekte olan tarım sektörü maalesef çökecek, hep beraber de altında kalacağız! ithal ete, süt tozuna, ithal samana hatta meyveye, sebzeye mahkûm olacağız.
İktidar maalesef, âdeta kaçakçılığa prim vermektedir, ödüllendirmektedir. "Sınır ticareti" adı altında tarım ürünleri ülkemize girmekte ancak İstanbul Bayrampaşa Pazarı'ndan tutun da Ankara'da veya diğer büyükşehirlerimizde pazarlanabilmektedir. Kayıt dışı ve kaçakçılıktan kimlerin istifade ettiklerini herkes biliyor, olan maalesef üreticimize, çiftçimize oluyor.
Bizden tekrar ama tekrar hatırlatması, görev iktidarın yani görev sizin, vebal sizlerin omuzlarınızda. Bizler bu kürsülerden bu konuları defalarca hatırlattık muhtelif vesilelerle, hatırlatmaya, ikaz etmeye Allah nasip ettiği müddetçe, sağlık verdiği müddetçe devam edeceğiz.
Sessiz çoğunluğun çığlığı olmak boynumuzun borcudur. Görev iktidarındır, bizden hatırlatması.
Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)