GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:25
Tarih:23.11.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA KÜRŞAD ZORLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öğretmenlerimizin sorunlarının çözümü adına vermiş olduğumuz grup önerimiz hakkında söz almış bulunuyorum.

Öncelikle tarihî bir cümleyle başlamak istiyorum. "Hanımlar, beyler! Ordularımızın kazandığı zafer sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı. Gerçek zaferi siz kazanacak ve devam edeceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız. Ben ve sarsılmaz inançla bütün arkadaşlarım sizi takip edeceğiz ve sizin rastlayacağınız engelleri kıracağız." diyordu Mustafa Kemal Atatürk. Kime söylüyordu bunu? Öğretmenlerimize. Ne zaman? 27 Ekim 1922 tarihinde. Evet, öğretmenlerimizi bir irfan ordusunun komutanları olarak tarifleyen böyle bir vizyondan 2023 yılına geldiğimizde bakın, öğretmen tanımları nasıl değişmiş? "Atanamayan öğretmenler" ki öğretmenlerimiz bunu da kabul etmiyorlar, bir araya geldiğimizde "Lütfen Hocam -ben de eski bir akademisyen olduğum için- öğretmenlere 'atanamayan' demeyin 'atanmayan' deyin." diyorlar çünkü bu onlar için bir hak; uzun yıllar öğrenim görüyorlar, bununla ilgili meşakkatli bir süreç yürütüyorlar, hak ettikleri kadrolara maalesef kavuşamıyorlar. "Ücretli öğretmenler" "ekonomik sıkıntı altında ezilen öğretmenler" ve ne yazık ki "geçim sıkıntısıyla intihar eden öğretmenler" bu, Türkiye'nin acı bir tablosu ne yazık ki. Bugün, ülkemizde öğretmenlerimiz hizmet öncesinden başlayan ve emekliliğe varan süreçte çok büyük, türlü sorunlarla yüzleşmek zorunda kalıyorlar ve bu sorunlar öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, eğitimi değersizleştiren, nitelikli insan öğüten ve her yeri politize eden çağ dışı bir anlayıştan kaynaklanıyor. Bugün, hak ettiği kadroyu alamayan, atanamayan öğretmenler sorununun bir siyasi gündem maddesi olmuş olması gerçekten çok acı verici.

Değerli arkadaşlar, bakın, eğitim fakültelerinden mezun olmuş ve bununla birlikte başka bölümlerden mezun olarak formasyon eğitimi almış tüm öğretmen adaylarımız ve öğretmenlerimizi bir arada değerlendirdiğimizde, bugün atama bekleyen öğretmenlerimizin sayısı yaklaşık 1 milyon rakamına yaklaşmış. Bu, korkunç bir rakam ve her yıl bunun sayısı katlanıyor. Neden? Çünkü her yere plansız, öngörüsüz, insan kaynağı gücümüzü esas almadan yapılan yeni açılımlar, yeni açılan fakültelerle bu sayı giderek şişti ve artık geri döndürülemez bir noktaya geldi. Böyle bir plansızlık karşısında öğretmenlerimiz mağdur edilmiş ve onların aileleri de mağdur maalesef; sayı aslında milyonları ilgilendiriyor. Gelinen aşamada 2024 yılı öğretmen atama takvimi bile belirlenmemiştir şu anda, açıklanmamıştır. Atama bekleyen 1 milyona yakın öğretmen varken buradan çağrıda bulunuyoruz, biz seçimlerden önce de bu çağrıyı ilk yapan siyasi partiydik: Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında, bu yüz yıla yakışır şekilde, derhâl, hiç geciktirmeden 100 bin öğretmen atamasını yapalım ve mülakatı da kaldıralım.

Geçenlerde Kırşehirli bir öğretmenimiz, akşam saatlerinde yürürken arabasından gördü, indi, beni durdurdu "Hocam, lütfen, atanmama konusunu bile geçtim, mülakat istemiyoruz çünkü güvenmiyoruz çünkü birçok arkadaşımız mağdur oldu bu konuda, lütfen sesimiz olun." dedi. Bu feryat eminim ki sizlerden de birçok kişiye yapılıyor. Bu inattan vazgeçmemiz lazım. Bakın, Sayın Erdoğan seçimden önce "Bunu kaldıracağız." dedi ama sanki bunu getiren kendileri değilmiş gibi, demelerine rağmen seçim sonrası ne oldu? Bu söz unutuldu. Şimdi de "Mülakat gibi mülakat yapacağız." deniliyor; böyle bir anlayış olamaz arkadaşlar. Bu öğretmenlerimizin bugün yaşadığı problemleri ben içime sindiremiyorum, bir öğretmen evladı olarak içime sindiremiyorum. Eminim, sizlerden de birçok kişi bunu içine sindiremiyor ama "Bu problemi gelin, çözelim." dediğimizde "Hayır, reddediyoruz. Hayır, çözüm üretmiyoruz." şeklinde bir anlayışın içerisine giriyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

KÜRŞAD ZORLU (Devamla) - Hükûmeti öğretmenimizi itibarsızlaştırma politikasından vazgeçmeye, istikbalimizin güvencesi olan çocuklarımızı ve dolayısıyla yarınlarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerin gerek ekonomik şartlarını gerekse özlük haklarını iyileştirerek hak ettiği yere getirmesini tavsiye ediyoruz ve Öğretmenlik Meslek Kanunu baştan yanlış bir şekilde yapılmıştır. Öğretmenler odasını böldünüz, bir kez daha, yeniden bölmeye devam ediyorsunuz. Bu ülkenin bir Başöğretmeni var, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür; bu gerçeğin de altını çizmek istiyorum ve tekraren, bir öğretmen evladı olarak buradan gelin, bu öneriyi kabul edelim, tartışalım, irdeleyelim; bu kanunun, hızlı bir biçimde düzenlemenin yapılması noktasında el birliği yapalım. Hepimizin geleceği evlatlarımız için, bir kez daha Gazi Meclisimizde, İYİ Parti Grubu adına, cumhuriyetimizin 100'üncü yılında 100 bin öğretmen ataması yapılmasını ve mülakatı kaldıralım diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)