GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İslam İşbirliği Teşkilatı Çalışma Merkezi Tüzüğünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:25
Tarih:23.11.2023

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli Kurul üyeleri; doğrusu bu bapta söz almayı ilk planladığımızda Batman'da yaşanan sel felaketi nedeniyle konuşmayı planlamıştım. Ancak önce sevgili Tahir Elçi'nin vefatı nedeniyle yapılan anmalar, sonra da İsrail tartışmasına değinmeden o kısma girmek sanırım zor olacak.

Doğrusu ben, iyi bir devletin farklı kurumları içerisindeki zenginleştirici tartışmaları uluslararası arenada kendi lehine kullanabileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla, burada tabii ki iğnelemeler var, ironiler var, laf dokundurmalar var. Ama sonuçta, uluslararası hukuk sisteminin çöktüğü bir dönemde, modern devletler adına, uluslararası hukuk adına kurulmuş ve yazılmış bütün metinlerin çöpe atıldığı bir dönemde eğer bir milletvekili arkadaşımız, Türkiye'nin başka bir devletin ve başka bir organizasyonun desteğine ihtiyacı olmadan tek başına yapabileceği ve yapmadığı şeyleri sorguluyorsa arkadaşlarımızın bu beyanatlarının uluslararası zeminde "Türkiye'nin kamuoyu vicdanı budur." diye kullanılmasını bekliyoruz. Yoksa ben burada bu tartışmanın Filistinlileri de inciteceğini düşünüyorum. Yani Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye Büyük Millet Meclisinde bütün milletvekillerinin oylarıyla Filistin'e destek açıklamaları yapmışken bir kısmının Filistin'den daha fazla yana, öbürünün daha az yana olduğu şeklinde bir tartışmada kimsenin maksadı olduğunu düşünmüyorum ama birkaç konuyu ben izninizle hatırlatmak istiyorum.

Mesela, Türk Ceza Kanunu'nda insanlığa karşı işlenmiş suçlarda Türk savcılarının soruşturma yetkisi var. Bu konuda Ankara 2 No.lu Barosunun ve başka sivil toplum örgütlerinin suç duyuruları var. Sayın Adalet Bakanı bu suç duyurularının soruşturulması için niçin izin vermiyor?

Yine, ben yakın zamanda başta Mersin olmak üzere birçok limandan bilgi topladım. Bu savaş oluncaya kadar bir haftada 2 ya da 3 gemi İsrail limanlarına doğru hareket hâlindeyken bugün Türkiye'den haftada 9-10 ve daha fazla sayıda gemi hareket hâlinde. Bunun içinde gıda varsa, bunun içinde su varsa, bunun içinde ilaç varsa kimse itiraz etmiyor ama sevgili arkadaşlar, bunun içinde yakıt varsa, kimyasal varsa, çelik varsa, doğrudan bu kirli savaşın ve soykırımın parçası olacak unsurlar varsa bizim bunu durdurmak için BM'nin 5 üyesinin onayına ihtiyacımız yok ki; bizim bunu durdurmak için Avrupa Birliğinin bu olayda çürüyen vicdanına ihtiyacımız yok ki; biz bunu Türkiye olarak yapabiliriz. Bunu burada söylediğimizde emin olun -ben zannetmiyorum ki siyaseten iktidarı sıkıştırmak değil- buradan bu tartışmalarla bir çıkış yolu açılmaya çalışılıyor. Ben bu bağlamda değinmek istedim.

Tahir Elçi'nin vefatından sonra bir yazı yazmıştım ve yazının başlığı "Barış ve Hukuk Elçisi Katledildi" şeklindeydi. Ömür boyunca hukukun peşinde dolaştı, ömür boyunca barışı diledi ve ölmeden önce son sözleri "Bu bölgede birçok medeniyete ev sahipliği yapmış insanlığın bu ortak noktasında -Suriçi'ni kastediyor- Anadolu Selçuklu'nun, Büyük Selçuklu'nun, Osmanlı'nın eserleri olan Suriçi'nde silah ve çatışma istemiyoruz. Silahlar, çatışmalar, operasyonlar bu noktadan uzak dursun istiyoruz." oldu. O gün Tahir Elçi bir iş birliğiyle katledildi, Tahir Elçi'nin o gün orada o açıklamayı yapacağını bilen ama orayı çatışma alanından ayırmayan işgalciler de hendekçiler de bu ölümün bir parçasıdır. Tahir Elçi'nin açıklama yapacağını bildiği hâlde sadece 2 polis gönderip, herhangi bir basın açıklamasına 10 Cemse gönderip buraya Tahir Elçi'nin korunması için yeterli tedbiri almayan dönemin Emniyeti de bu cinayetin bir parçasıdır arkadaşlar ve en acısı bu cinayet aydınlatılamamıştır.

Son bir dakikam var, bilmiyorum, Sayın Başkan, bu tartışmalar nedeniyle bana bir dakika daha lütfeder misiniz ama Batman'da bu hafta bir sel felaketi yaşadık. Bu sel felaketi, 2016 sel felaketinden sonra bizim yaşadığımız en önemli felaketti. 2006 yılındaki felakette 11 vatandaşımız hayatını kaybetmişti, yaklaşık 9 mahalleyi etkileyen bu sel felaketinde 1.202 ev yıkılmıştı. Bu son felakette 4 vatandaşımız hayatını kaybetti ve 20 ev yıkılma yönünde rapora bağlandı ama il valisinin verdiği bilgiye göre 800 ev çamur girdiği için kullanılamaz ya da çok zor şartlarda kullanılabilir durumda. Hemen 2006 yılında AFAD'ın DSİ'nin ve TMMOB'nin yayınlamış olduğu raporlarda özellikle vurgulanan Gire Savaro deresinin ıslahının bu sürede gerçekleşmemiş olmasının bu faciada bir payı var ve dönelim, bakalım, biz DSİ Genel Müdürümüzden, ilgili Bakanımızdan istirham ediyoruz, 2006'dan bu yana on beş yıl geçmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Çok teşekkür ederiz.

Gayet güzel anlattınız yani kısa, öz. Emin olun, bak, samimi söylüyorum. (Gülüşmeler)

MEHMET EMİN EKMEN (Devamla) - Bir dakika daha Sayın Başkan.

Ama bu tartışmanın üzerine benim zaten 2 dakikamı İsrail'den...

BAŞKAN - Meramınızı anlattınız, emin olun yani.

MEHMET EMİN EKMEN (Devamla) - Teşekkür ederim.