Konu: | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Burkina Faso Hükümeti Arasında Havacılık Hizmetleri Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 27 |
Tarih: | 29.11.2023 |
CEM AVŞAR (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün sizlere en temel insan ihtiyacı olan barınmanın ülkemizde nasıl krize dönüştüğünü anlatmak üzere söz almış bulunuyorum.
Ülkemiz yüzde 56'lık konut sahipliği oranıyla Avrupa ortalamasının altında kalmaktadır; maalesef, aynı, ekonomide, sanayide, üretimde, demokraside ve insan haklarında olduğu gibi. Kiracıların sorunları her geçen gün daha da büyüyor; cinayetler, kavgalar, adli vakalar bu işi toplumsal krize doğru günbegün daha fazla eviriyor.
Peki, bu süreçte Hükûmet ne yaptı? Kanuni düzenlemeyle "yüzde 25" olarak adlandırdığımız kira kotasını getirdi. Mesele çözüldü mü? Tabii ki hayır. Ara buluculuk formülü getirildi, çözülmedi. Sayın Adalet Bakanı "Taraflar anlaşırsa kanuna uymak zorunlu değildir." gibi yuvarlak ifadelerle kanunu taca attı; bu, işin bir tarafı. Bir diğer tarafı yani barınma krizinin bizi getirdiği asıl, kök sebep ise ekonomimizin gelmiş olduğu mevcut durum.
Değerli milletvekilleri, bugün asgari ücretin 11.402 lira olduğu bir Türkiye'de yaşıyoruz. Hükûmete sorduğumuz zaman "Biz yüzde 107 zam yaptık." diyor.
Nüfusumuzun yaklaşık dörtte 1'ini oluşturan İstanbul'u ele alalım. İstanbul'da konut fiyat artış oranı yüzde 77, 100 metrekarelik bir dairenin fiyatı 4-4,5 milyonlarda, kira artış oranı yüzde 131, ortalama kira bedelleri 17 bin lirayı geçti. İstanbul'da yaşam maliyeti 45 bin liranın üzerinde. İşte, bu yüzden buna artık "konut" değil "barınma krizi" adı veriyoruz. Bu ücretlerle vatandaşımız, ev sahibi olmayı geçtim, nasıl ev kiralasın, nasıl yaşasın?
Değerli milletvekilleri, gelinen noktada, konut piyasasında arz talep dengesizliğini bıraktık, bir piyasa dahi neredeyse kalmadı. Maliyetler dövize endeksli arttıkça artmakta, piyasanın alım gücü de aynı hızla düşmeye devam etmektedir. Yani inşaat sektörümüz de krizdedir. Sadece özelde değil, kamuda da durum ayrı... Önümüzdeki süreçte, yerel yönetimler seçimlerine gireceğiz. Artan maliyetlerle belediyeler parke taşı bile döşeyemez durumda çünkü ihalelere teklif veren yok. Şöyle bir incelerseniz yüksek kârlı konut üretimi devam etmekte, üretilen konutlar lüks ve üst gelir gruplarına hitap etmekte. Çalışanın büyük bir kısmı asgari ücretli olan vatandaşın zaten bu konuta ulaşması mümkün değil. Dolayısıyla vatandaşın mağduriyeti devam ediyor, barınma krizimiz tam da bu noktada başlıyor. Peki, bunları yapması gereken yani düşük faizli, uzun vadeli kredi sağlaması gereken, dar gelirlinin konut sahibi olması için önemli destekler üretmesi gereken, kiralanabilir sosyal konut üretmesi gereken kurumumuz hangisi bizim? TOKİ. TOKİ ne yapıyor, sosyal konut üretiminde ne durumda? Son on yılda ürettiği sosyal konut, son on yılda ürettiği toplam konutun sadece yüzde 10'unda kalmış durumda. Geri kalan yüzde 90'ıyla da -kendi tabirleriyle- kaynak geliştirmek için üst gelir gruplarına konut ürettiklerini ifade ediyorlar. Peki, bu geliştirdikleri kaynak nerede? Kimin için kullanıldı? Bu kaynak sosyal konut üretmek için oluşturulmadı mı?
Öte yandan, üretilen konutların satın alımları da mükerrer olduğu için yani bir kişi birden fazla konut alımı yaptığı için ve daire sahibi olduğu için ihtiyaç sahibi, gerçekten konuta ihtiyacı olan insan ev sahibi olamıyor. Başta da belirttiğim gibi konut sahiplilik oranımız Avrupa'nın en düşük seviyelerinde, yüzde 56'larda kalıyor. Tam da bu yüzden şu anda sadece İstanbul'da kiracısı bile olmayan 700 bine yakın konut var.
Değerli milletvekilleri, akla şöyle bir soru geliyor: İnşaatta yirmi bir yıldır bu kadar mahir bir Hükûmet, memleketin dört bir yanı şantiye hâline gelmiş fakat sosyal konut üretiminde vatandaşa verilen vaatlerin yanından bile geçemiyorsunuz. "Vaatler" derken neden bahsediyorum? On İkinci Kalkınma Planı'nın 217'nci sayfasında vatandaşa... 2023 senesinde sosyal konut adet hedeflerinizden ne kadar uzakta olduğunu görebilirsiniz. Davul zurnayla açıkladığınız sosyal konut proje arazilerinde bugün hâlâ koyunlar otluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Avşar, lütfen tamamlayın.
CEM AVŞAR (Devamla) - Toparlıyorum.
Değerli milletvekilleri, sözlerimin başında da ifade ettiğim gibi ülkece derin bir barınma krizi yaşıyoruz. Nereye elimizi atsak sorun var. Vatandaşa birçok vaatler verildi. Kulaklar tıkanarak, bizi bu duruma getiren yanlış politikaları göz göre göre reddederek, krizlerin göbeğinde kalan vatandaşı sinema seyreder gibi seyrederek ve birçok konuda "Cambaza bak." diyerek barınma krizi çözülmez; icraat lazım, eylem lazım. Hükûmeti bu konu özelinde eylem planını gerçekleştirmeye ve kamuoyuna açıklamaya davet ediyor; barınma krizini ne zaman çözeceksiniz, nasıl çözeceksiniz diyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.