GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bursa'da 2023 yılı Şubat ayından bugüne kadar ruhsatsız faaliyet gösteren firmalara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:28
Tarih:30.11.2023

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; bu memlekette emekleri zayi olmayan bir Allah'ın kulu yok mu Allah aşkına? Bakın, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu çerçevesinde 80'li ve 90'lı yıllarda meslek liselerinde ve çıraklık okullarında iken zorunlu staj yapanların hakları nasıl gasbedilmiş? Bu gençler fabrikalarda, bankalarda, sanayi tesislerinde bir yıl ile altı yıl arasında fiilen, ücretli, bordrolu olarak çalışmışlar, iş akitleri olan SGK girişleri de yapılmış. Fedakâr stajyer ve çıraklardan söz ediyorum ancak aslında sanayide ve atölyede ucuz iş gücü olarak kullanılan ve küçük yaşta emekleri acımasızca sömürülen çileli çocuk işçiler bunlar. En önemli vasıfları, ülkenin yetişmiş iş gücü açığını kapatmaları ve memleket ekonomisine hatırı sayılır katkı sağlamaları. Gelelim nasıl mağdur edildiklerine: Zorunlu staj ve çıraklık yaparken bunlara SGK tarafından işe giriş tarihli tescil numaraları yani sigorta kartları veriliyor. "Sigortanız başladı." denilmiş mi? Denilmiş, sonra ne olmuş? SGK sisteminin ekranlarından başlangıç verileri çekilerek aldatılıp kandırılmışlar. Akabinde de 2000'li yılların başlarında kendilerine ikinci bir tarih çıkarılarak resmen mağdur edilmişler. Buradan soruyorum: Bu emektar çocuklar devletine güvenmekle hata mı etmişler, bu nasıl bir vicdandır? "Kısa kol çalışma, uzun kol çalışma" diye 2 tabir çıkarmışlar, dünyada eşi benzeri yok ve "Kısa kol sınıfındasınız." diye emeklilik hakları ellerinden alınmış. Sadece ülkemize özgü olan bu sorun emeklerinin üzerine yatılan stajyer ve çıraklara hakları teslim edilerek çözülmelidir. Stajyer ve çıraklardan kısa çalışma koluna tabi oldukları için sadece hastalık ve meslek hastalığı primi ödenmiş, yaşlılık primi ödenmemiş ve bu tarihler emeklilik hesabına dâhil edilmemiştir. Zorunlu olarak bir yıl ile altı yıl arası fiilen çalışan bu gençlere herkes o zamanlar şöyle diyordu: "Şanslısınız, yaşıtlarınızdan erken emekli olacaksınız." Ne oldu şimdi? Bugün bile aynı sigorta numarasıyla işlem gören bu insanlar o yaşlarda kendilerine yalan söylenmesinin travmasını yaşıyor. Yaşıtları 5000 iş günüyle emekli olurken onlar 7000-8000 iş günü prim ödemiş olmalarına rağmen hâlen emeklilikleri için on yıl, on beş yıl çalışmaları gerekecek. Bir de yurt dışında staj yapan Türk gençleri bu kapsamda değil, yurt dışında yaptıysan sıkıntı yok. Bir başka standart, mesela doktor ve avukatlarda staj süresi emeklilikten sayılıyor ama sanayide çalışan gençlerimizde sayılmıyor. Aslında işin doğrusu her fiilî çalışana sigorta yapılmak zorundadır, hukuk devleti olmanın gereği vatandaşa emeğinin hakkını teslim etmektir. Kısacası staj ve çıraklık mağdurlarının haklı talebi fiilen çalıştıkları ve e-devlet sisteminde de görünen ilk işe giriş tarihlerinin emeklilik hesabında da geçerli olması ve sayılmasıdır. Gelin bu fedakâr stajyer ve çırakların emeklerinin hakkını, hukukunu lütfen teslim edin.

Efendim, Bursa'da bitmek tükenmek bilmeyen rant hırsızlıkları, hak gasplarıyla ilgili bir örneği yine buradan paylaşayım: Bursa Karacabey'de bir Hürriyet köyümüz var. Vatandaşlar, arazilerinin bir kısmını kamu adına kullanılsın diye vaktinde köy tüzel kişiliğine devrediyorlar. Karacabey Belediyesi 2014 yılında çıkan Büyükşehir Yasası'na dayanarak bu arazileri köy tüzel kişiliğine dâhil ediyor ve ne yapıyor biliyor musunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Türkoğlu, lütfen tamamlayın.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Tamamlıyorum efendim.

Tam 201 hanenin hakkı olan 146 dönümlük bu araziyi 72 milyon liraya satıyor. Vatandaşlar, seslerini duyurabilmek için âdeta akla karayı seçiyor. Dedelerimiz bu toprakları Ziraat Bankası kredisiyle satın almışlardır; öderken, aç kalmışlardır ve satın almışlardır; hastalanmışlar, bir kısmı bu uğurda vefat bile etmiştir. İşte, bu nedenle, köylünün ahı onların peşini bırakmaz. Karacabey Belediyesinin ve onun Başkanı Ali Özkan'ın yaptığı resmen köylünün toprağını gasbetmektir. Sayın Cumhurbaşkanı bile bir Meclis çıkışında bu Hürriyet köylüler için "Çözün bu problemi." demişti. O tarihten beri hâlen Hürriyet köylüler çözüm bekliyor.

Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)