GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:29
Tarih:05.12.2023

TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Genel Kurula saygılarımı sunuyorum.

Biliyorsunuz ya, Rize'den geldim. Rize'de bizim Yasemin ile Necip diye bir çiftimiz var. Yasemin ile Necip sabahları başlarlar -sabah altıda- gidip çay toplamaya, akşam gelirler, hayvanlarını sağarlar, onlara yem yaparlar, sonra da gidip balıkçılık yaparlar bir miktar daha balıkçılıkla -2-3 kilo- ek gelir elde etmek üzere. Şimdi, Necip ile Yasemin size selam söylüyor, diyorlar ki: "Bu torba yasada bizi ilgilendiren, benim gelirlerimi kesen şeyler var, düzenlemeler var." Nedir bunlar? Necip ile Yasemin'in 5,5 metrelik bir tekneleri var. Sizin hani bu 5 bin lira verdiğiniz, sonunda teslim olduğunuz o 5 bin lira var ya, oradan geriye tahsil etmeye başlamışsınız Yasemin'den. Yani boyu 5 metreyi geçen teknelerden "bağlama kütüğü" adı altında alınan vergiler 100 lira iken, getirdiniz, Yasemin'e "5 bin lira ödeyeceksiniz." dediniz. Yahu, Yasemin 3 kilo, 4 kilo balık tutuyor; 30 liradan, 40 liradan 120 lira eder arkadaşlar. 120 lirayı günlük yaparak sizin o 5 bin liranızı zaten çıkaramaz ki! Haksızlık ediyorsunuz.

Çay ortağım var, Mevlüt Usta; o da gider, gündüzleri vakit bulduğu, çaydan vakit bulduğu zamanlarda ustalık yapar, alçıpan çeker, boya yapar vesaire falan filan. Emeklilerimiz var bir sürü çalışan, bunlar da kendileri geçinemediği için ek gelir elde etmek üzere her birisi bir yerde çalışır; kimi minibüste çalışır, kimi tarlada çalışır. Göz diktiniz bunların parasına, bunların elde ettiği, geçinemedikleri için yaptığı çalışmalara göz diktiniz. Nasıl göz diktiniz arkadaşlar? Ya, bir kanuni düzenleme yaptınız. Adam otuz günlüğüne, doksan günlüğüne evini kiraya verecek, dayısının evinde kalacak; ondan vergi istiyorsun. Ona "Git, Turizm Bakanlığından bana belge al, gel." diyorsun. O belgeyi alabilmek için 150 bin lira para ödeyecek, o parayı da sen alacaksın ama amacınız tabii, nedir? Amacınız, onun elde ettiği bu küçük gelirleri sizin istediğiniz sermaye gruplarına vermektir. Düzenlemenin kendisi bunu getiriyor.

Şu 5 bin lira meselesi var ya arkadaşlar, biz "Bunu verelim." diye size teklif ettiğimizde reddettiniz. E, peki, kendiniz teklif ettiniz ve şimdi kendiniz kabul ettiniz. Niye biliyor musunuz? Muhalefetten korktuğunuzdan değil; sokakta, kahvehanede otururken bankomata gidip parasını alamayan adam sinkaflı olarak küfretti. Bu bilgiler geldi size, bunlar geldiği için çekindiniz ama iyi ki çekindiniz, doğru yaptınız; bunun cezası ağır olurdu, en azından buraya kadar iyi. Fakat bizim işin başında söylediğimiz 5 bin TL'yi o zaman vermiş olsaydınız ne olacaktı, biliyor musunuz? Baktım 3,2 gram altın vermiş olacaktınız ama siz bugün itibarıyla verirseniz 2,6 gram altına düştü. Bir başka deyişle de 170 euro verecektiniz, bugün 156 euroya düştü ama halkımızın anlayabileceği şekilde daha iyi bir izah yapayım: 769 tane ekmek parası verilecekti biz söylediğimizde kabul edilse, şimdi 625'e düştü. Ekmeğini çaldınız arkadaşlar, ekmeğini çaldınız vatandaşın. Geciktirmeyin...

Plan ve Bütçe Komisyonunda tam beş yüz saat çalıştık, emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bütçe yönetimimizin de Mehmet Muş'un da -çok iyi yaptığını- hakkını teslim edeyim. Ya, ama 1 tane mi muhalefetin verdiği önerge kabul edilmez arkadaşlar, bu kadar insafsızlık olur mu? 1 tane, 1 tane... Size 700 tane önerge verdik. Nasıl beraber ortaklaşacağız da, hani Cumhurbaşkanının dediği gibi, siyaseten birliktelik yaparsak Türkiye'yi ileri götüreceğiz? Nasıl yapacağız 700 taneden 1 tanesini kabul etmediğiniz zaman?

Arkadaşlar, bu torba yasanın özeti şudur: Anayasa Mahkemesi kararlarına çalım atılıyor ve Cumhurbaşkanının -yani bütünü üzerinde söylüyorum- yetkileri artırılıyor, bütün yetkilerin, neredeyse kanunun yarısında bütün yetkilerin Cumhurbaşkanına devri söz konusu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Ocaklı.

TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Peki.

Vergi düzenlemesiyle ilgili iade hakkının, KDV iadesi hakkının Cumhurbaşkanına tanınması kadar adil olmayan bir düzenleme olamaz. Vergi dairelerinde yazar ya "Vergi kutsaldır." diye; değil, değil, alın teriyle toplanan vergi kutsaldır ve siz alın teriyle toplanan bu vergilerden de adil bir düzenleme yapmak yoluyla eğer vergi toplarsanız doğru bir iş yapmış olursunuz. Ama gelinen noktada bütün düzenlemelerde Cumhurbaşkanına yetki verilmesi demokrasinin yok edilmesi demektir. Demin Cavit arkadaşım da değindi, işinize geldiğinde -kendi hükmettiğiniz kurumlar- Devlet Demiryollarının borçlarını silebiliyorsunuz ama işinize gelmediği zaman muhalif belediyelerin mal varlıklarına el koyarak, kredi kullanımlarına engel oluyorsunuz, olmadı kayyum atıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Son, bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Son cümlenizi alalım.

TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Özet: Dört kişilik bir ailenin şu anda 14.000 TL gıda masrafı var arkadaşlar, sizin 17.000 TL asgari ücret vereceğinizi öngörüyoruz. Lütfen, lütfen, bu "çuval" diye getirdiğiniz yükü vatandaşın sırtına yüklemeyin, bunların bir kısmını geriye çekelim ve vatandaşın cebini, göğsünü, gönlünü rahatlatacak düzenlemeler olsun.

Saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)