Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 31 |
Tarih: | 07.12.2023 |
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinize iyi bir akşam diliyorum.
Dün, Gazeteci Ali Duran Topuz çok önemli bir yazıya imza atmıştı. Bizi bir yolculuğa çıkarıyor. 1993 Solingen'de bir katliam yaşanmıştı, bir Türk aile ateşe verilmişti, 5 kişi diri diri yakılmıştı ve Türkiye kamuoyu ayaklanmıştı o tarihte. Ben de Parlamentodaydım, bir heyet oluşturuldu, bu heyet İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahraman'ın Başkanlığında Solingen'e gitmişti, ben de yurt dışındaydım ve olay yerine gittim, o vahşeti gördük, yaşadık. Sonrası, cenazeler buraya geldi, Türkiye kamuoyu ayaklandı ve Almanya halkı bir bütünlük içerisinde herkes bu olayı protesto ediyordu ve kınıyordu. Cenaze törenine İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı Almanya'dan buraya gelip katıldılar, olması gereken de buydu ve sonrası Alman Hükûmeti o katledilen ailelerin anıtını o yakılan evlerin önüne koydu.
Aynı dönemde Türkiye'de de üç beş ay sonrası Vartinis'te bir süreç yaşandı, burada da 10 insan yakıldı. İki gün önce zaman aşımından dolayı katiller ceza almadan elini kolunu sallayarak şu anda aramızda dolaşıyorlar. Biz, o dönem Parlamentoyu göreve davet ettik ama bütün çabalarımıza rağmen ne yazık ki Parlamentodan bir tek insan Vartinis'e gitmedi. Bakın, birkaç gün önceydi, burada bütün siyasi partilere size buradan feryat ettik "Dava zaman aşımına doğru gidiyor." dedik, AK PARTİ'den Cumhuriyet Halk Partisine, İYİ Partiden Saadet Partisine, Gelecek Partisine, Deva Partisine, vallahi, Milliyetçi Hareket Partisine, hepinize seslendik "İnsanlığa karşı bir suç işlendi, ya şu Kırıkkale'de bir duruşma var; ne olur gelin, onu izleyin." dedik. Uygar ülkelerin Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı gelip cenaze törenine katılıyor ama biz bu Meclisi Vartinis'e götüremedik, bu Meclisi bir duruşmaya götüremedik çünkü sorun Kürtler olunca katillerin aklanması, kollanması, korunması, cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar hep var oldu ve bundan sonra da var olacak. İki gün önce katiller zaman aşımından dolayı... Vallahi, arananlar şu anda geri döndüler. Ve o süre içerisinde ne oldu, biliyor musunuz? O katiller için tutuklama talebi vardı ama her ay başı gidiyorlardı, maaşlarını alıyorlardı ve kolluk kuvvetleri görevlerini yapmadılar. Ben duruşmaya gittim, katıldım. Duruşmada savunma sürekli şunu söylüyordu: "Zaman aşımına doğru gidiyor." Oradaki yargıç beni görünce şov yapıyordu, üzerindeki cübbeyi sallıyordu "Bu cübbe Peygamber Efendimiz'in postudur, bizim Hüda'ya karşı bir sorumluluğumuz var, öyle zaman aşımı falan olmaz." diyordu ve şov yapıyordu. Geldik, gittik, gördük. Evet, o zaman aşımı uygulandı ve katiller aklandı. Biz hep söylüyoruz, insanlığa karşı zaman aşımı yoktur. Şunu açık söylüyorum: Yargı da sizi aklasa siz katilsiniz. Sizin elinizde Kürt halkının kanı vardır. Bizim nefesimiz sizin ensenizde olacak. Öylesi devletlerin, öylesi yargıçların uydurduğu zaman aşımı mefhumunu biz tanımıyoruz ve bilmiyoruz. O kadar çok davalar zaman aşımına maruz kaldı ki onlarca dava ve bu davaların zaman aşımıyla ilgili sürecini bizatihi yargıçlar yaptılar. Ve Kürt coğrafyasında... Hep söylüyoruz, altını çiziyoruz; sorun Kürt coğrafyası ve Kürtler olunca bütün davalar zaman aşımına. Biz Kürtler de diyoruz ki bu toprakların ötekileri olarak... Pir Sultan Abdal hep diyor ya: "Ben şu dünyaya geldim, gidiyorum ama benim davam kalsın divana." Biz de bu mahkûmların, bu mağdurların sesi olarak diyoruz ki: Er geç bir gün...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Sakik.
SIRRI SAKİK (Devamla) - Teşekkür ediyorum.
Çünkü 10 kişilik aileden geriye kalan bir tek kadın arkadaşımız orada feryat ediyordu. Biz geldik, buradan, yargıdan adalet bekliyoruz otuz yıldır ama otuz yıl boyunca bütün yargıçlar katilleri aklamak adına sürekli davayı uzattılar. O kadın arkadaşımız feryat ediyordu: "Hüda'dan başka kimsemiz yok, bizim davamız Hüda'ya kalsın, Hüda'ya kalsın." diyordu, biz de Hüda'ya havale ediyoruz.
Tekrar teşekkür ediyorum Başkanım, sağ olun. (HEDEP sıralarından alkışlar)