Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 31 |
Tarih: | 07.12.2023 |
ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Görüşülmekte olan bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin 31'inci maddesi hakkında grubumuz adına söz aldım.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'de "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" olarak ifade edilen sisteme geçildiğinden itibaren özellikle hukuk alanında çok sayıda garabete hep birlikte şahitlik ettik. Hukuk yok sayılınca toplumda mahkemelere güven ne yazık ki yüzde 23 oranlarına kadar düşmüş, özellikle bürokraside ciddiyet ve disiplinin yerini keyfîlik almıştır. Hukukun rafa kaldırıldığı bir ortamda elbette adaletten bahsedemeyiz. Adalet olmadan da huzurdan bahsedemeyiz. Nitekim bugün ülkemizin huzura ciddi anlamda ihtiyaç duyduğunu görüyoruz.
Üzerinde konuştuğumuz torba yasanın genelinde, Anayasa'ya aykırı olduğu hâlde, araya serpiştirilen değişikliklerle, Meclis aleyhine Cumhurbaşkanının yetkileri artırılmaya çalışılmaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri Anayasa'nın 87'nci maddesi ve diğer maddelerle açıkça belirtilmiştir. Meclisimizin yasama yetkisi sınırlandırılamaz ancak Anayasa'ya aykırı olduğu hâlde sürekli sınırlandırılmaya çalışıldığına şahit oluyoruz.
Değerli arkadaşlar, bakınız, torba yasa teklifinin 31'inci maddesiyle, Katma Değer Vergisi Kanunu'nda değişiklik yapılarak, Anayasa'ya aykırı olacak şekilde, Cumhurbaşkanına vergi iadesi yetkisi verilmeye çalışılıyor. Anayasa'nın hiçbir maddesinde Cumhurbaşkanına vergi iadesi yetkisi verilen bir hüküm yoktur. Anayasa'nın bu kapsamdaki 73'üncü maddesi açıktır. Anayasa 73'üncü maddesinde der ki: "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir." Anayasalar toplumsal sözleşmelerdir, iktidar olarak sizler Anayasa'ya uymazsanız toplum nezdinde meşruiyetiniz kalmaz. Anayasa'nın Cumhurbaşkanına vermediği yetkileri torba kanun teklifleriyle vermeye çalışırsanız o zaman niyetiniz sorgulanır hâle gelir. Üyesi bulunduğunuz Meclisin görev ve yetkilerini yok sayan düzenlemelere en başta sizler karşı çıkmalısınız ancak ne var ki duruş ve iradeyi ortaya koyamıyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, sadece Meclis çalışmalarında değil, hayatın bütün alanlarında adaleti gözetmekle mükellefiz. Zira şu gerçeği sizlere hatırlatmak isterim: Ayarını bozduğunuz kantar gün gelir sizi de tartar. Adaletin önemi sadece hukuk sistemlerinin doğru işlemesiyle değil, aynı zamanda toplumların temel değerlerine ve insan haklarına saygı gösterilmesiyle de ilgilidir. Adalet sadece bir hukuk kavramı değil, aynı zamanda toplum vicdanının da bir yansımasıdır. Toplumlarda adaletin olmadığı bir ortamda insanlar arasında güvensizlik ve hoşnutsuzluk hâkim olur. Bu nedenle, adaleti sağlamak ve korumak bir toplumun ayakta kalabilmesi için elzem bir gerekliliktir. Adaletsizliklere karşı durmak, insan haklarını korumak ve toplumsal eşitsizliklere karşı mücadele etmek daha adil bir dünya için hepimizin sorumluluğudur.
Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)