GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 2'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:34
Tarih:13.12.2023

HEDEP GRUBU ADINA ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, halkımızı selamlıyorum. "..."(*) (HEDEP sıralarından alkışlar) Durum böyle.

Millî Savunma Bakanı burada, biz de buradayız. Uzun yıllardır bu ülkede yaşanan sorunlar vardır, tabii ki burada şu an konuştuğumuz mesele de bununla bağlantılıdır, tarihseldir; bu Meclisin tarihinden de büyüktür, hepimizin yaşından da büyüktür. İki yüz yıldır bu coğrafyada bir mesele vardır ve bu mesele yakıcılığıyla devam ediyor. Bu mesele tabii ki çözülmelidir ama nasıl çözülecek? Ben Millî Savunma Bakanlığının bütçesine baktım; 2022, 2023, 2024; bütçe 2022'de 80 küsur milyar TL, 2023'te 182 küsur milyar TL, 2024'te 440 küsur milyar TL. Bu, aslında biraz Kürt meselesini derinden ilgilendiriyor. Adı "savunma bütçesi", Savunma Bakanlığının bütçesi ama Kürt sorununu, Kürt meselesini derinleştirme bütçesidir. Tabii, Millî Savunma Bakanının kendisi buradadır, aslında bu sorunun ne kadar ağır, ne kadar derin olduğunu birçok kimseden de daha iyi bilmektedir. Çözüm nedir? Çözüm, F-16'ların restore edilmesi midir? Washington'a gidip Pentagon'un kapılarında F-35 mi talep etmektir? Obüsler, mühimmatlar ya da Rusya'ya gidip S-400'ler mi talep etmektir? Hayır, çözüm bu değildir. Bu nedir? Uluslararası güçlerin kuklası hâline gelmek demektir. Bizim her defasında söylediğimiz gibi çözüm burada olmalıdır, Ankara'da olmalıdır, Diyarbakır'da olmalıdır, Amed'de bu sorun çözülebilir.

AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Çözümü silahla arama o zaman! Çözümü dağda arama o zaman!

İBRAHİM ÖZYAVUZ (Şanlıurfa) - Diyarbakır'da, Diyarbakır'da! Ne "Amed"i, Diyarbakır'da!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Nasıl çözülebilir? Halkın sofrasından alınacak lokmayla olmaz. Bu bütçeden, sadece Millî Savunma Bakanlığının bütçesinden bahsettim. Dolaylı güvenliğe harcanan; İçişleri Bakanlığına, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğine, MİT'e, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Jandarma Genel Komutanlığına ve Sahil Güvenlik Komutanlığına bütçe ayrılıyor.

Değerli halkımız, bu sorun öldürmekle bitmez. Tabii ki burada partizan vekiller olabilir, tribünlerine buradan mesaj gönderenler olabilir. Bakınız, kırk yıldır -dile kolay- devam ediyor. Aslında, siz de bu meselenin nasıl çözüleceğini biliyorsunuz. Siz Hükûmetinizin karşısına çıkacaksınız, Cumhurbaşkanının yanına gideceksiniz... Bu mesele bir demokrasi meselesidir, bu mesele bir insan hakları meselesidir, bu mesele Kürt ulusunun ulus olmaktan doğan özgürlük meselesidir. Tabii ki siz bu durumu farklı noktalara çekiyorsunuz. Bu mesele eşitlik meselesidir, bu mesele diyalog ve müzakereyle çözülür.

Bakınız, 15 milyar dolardan bahsediyoruz, Millî Savunma Bakanlığı... Halkın sofrasından aldığınızı silaha ve mühimmata, kana ve gözyaşına, ölüme yatırıyorsunuz.

İBRAHİM ÖZYAVUZ (Şanlıurfa) - Güvenlik yoksa halk yoktur! Güvenlik yoksa halk yoktur!

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Terörizmle savaşıyoruz, teröristlerle!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Burada, Cumhurbaşkanı bir merminin fiyatından bahsediyor, Cumhurbaşkanı uzun yıllardır süren bu savaşın maliyetinden bahsediyor. Bu sorunu çözmek cesaret ister. Bu sorunu kendi sınırların içinde çözmek istiyorsan diyalogla çözersin Amerikan kapılarında değil, İngiltere'de değil, Almanya'ya gidip Almanya uçaklarını talep etmekle değil, Rusya'ya gidip S-400 almakla değil. Uluslararası güçlerin maşası olmaktan çıkacaksınız, kendi sorununuzla yüzleşeceksiniz. Kendi sorununuzla yüzleşirseniz bu sorunlar çözülür.

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Uluslararası başaktör PKK'dır. PYD'ye gönderilen tüm silahları da...

OSMAN GÖKÇEK (Ankara) - Maşa sensin, uluslararası maşa! Sensin uluslararası maşa!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Sayın Bakan, siz buradasınız. 90'lı yıllardan itibaren devletin savaş politikaları ve pratikleri daha da derinleşmiş, savaş çığırından çıkmıştır. Bunlar sizin verilerinizde de vardır, 3 binin üzerinde köy boşaltılmış, 3 milyondan fazla insan yerlerinden edilmiş, 17 bin faili meçhul cinayet işlenmiş. Bu faili meçhul cinayetlerin içinde kimler var biliyor musunuz Sayın Bakan, Sayın Başkan? Bu Parlamentonun bir üyesi, Mehmet Sincar vardır; maalesef, faili meçhul bir şekilde dosya kapatıldı, katilleri de serbest bırakıldı.

Bakınız, Sayın Bakan, 1983'ten itibaren Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarına, 2022'den itibaren Suriye'nin Rojava bölgesine birçok defa hava harekâtı yapılıyor.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Teröristlere yaptık, teröristlere.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bir F-16'nın bir saat havada kalmasının maliyeti nedir Sayın Bakan, siz bunları daha iyi biliyorsunuz.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Teröristlere yaptık onları; ora Irak toprağı, Irak.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Kürt sorunu bir terör ve terörizm meselesi değildir; açık söyleyelim, kırk yıldır bunu söylüyorsunuz.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - 25 bin tır silah geldi, bir kelime söylediniz mi? 25 bin tır silah geldi, ağzınızı açtınız mı?

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Öncesi neydi? Kırk yıl öncesi, cumhuriyet ilk kurulduğunda Kürt meselesini şakilik ve eşkıyalık meselesine indirgediniz. Biz tabii ki bu sorunları diyalogla çözmekten yanayız. Tabii ki Kürtler her zaman diyaloğu savunmuştur, Kürtler her zaman diyaloğa gelmiştir; biz bunları konuşacağız.

KADEM METE (Muğla) - Sen Kürtler adına konuşmasana ya!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Tabii ki Kürtler adına konuşacağım, binlerin oyunu alıp buraya gelmişsiniz...

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Kürtlerle problemimiz yok kardeşim, yok; Kürtler bizim canımız, canımız.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - Diyarbakır Anneleri de Kürt, onların çocuklarını iste PKK'dan.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Sayın Bakan, bu arkadaşlar gençler, siyaseti fazla bilmezler, Cumhurbaşkanı 2013-2015 yılları arasında Millî İstihbarat Teşkilatının başında bulunan kişiyi heyet olarak İmralı Adası'na gönderdi, aslında o dönemki tespitler yerindeydi. Bu meselenin ulusal ve uluslararası bir mesele hâline gelmemesi için kendi sınırları içerisinde bu meseleyi çözme idrakine erişti ve bir adım attı; oraya gitti, bir heyet kuruldu.

OSMAN GÖKÇEK (Ankara) - O yüzden mi Amerika'nın kapısında yattınız?

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Amerika'nın kapısına gidenler uçak peşinde olanlardır.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Amerika "Silah vermeyeceğim." deyince karaları bağlayıp oturdunuz burada, Mecliste gördük o üzgün suratları, karaları bağlayıp oturdunuz.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Cumhurbaşkanı heyet kurdu, İmralı'ya heyeti gönderdi. İki yıl -siz askersiniz- iki yıl bu ülkede kan akmadı Sayın Başkan. İki yıl bu ülkenin bütçesinden, bu halkın sofrasından kana bütçe gitmedi.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Geçen dönem gördük burada karaların bağlandığını.

SALİHE AYDENİZ (Mardin) - Tahammül edin, Kürt oradaki, Kürt; tahammül etmeyi bilin.

NİLHAN AYAN (İstanbul) - Biz de Kürt'üz, ne alakası var onunla onun? Ne alakası var, niye tahammül etmeyelim? Gel, şuradan davranışına, tarzına bak. Kürtlüğü temsil edemezsin o davranışınla.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Ne oldu? Göreceli bir diyalog zemini, bir ortam oluştu, ülkenin millî gelirinin en çok arttığı dönemdi; sakin ve huzurlu bir ortamı oluşturdu. Sonra ne oldu Sayın Bakan? Siz bir askersiniz, 2014 Ekimde, Millî Güvenlik Kurulu toplantısında ne karar aldınız? Çöktürme planı. Oturdunuz orada, hangi şehirlerden, hangi ilçelerden kaç bin tane insan göç ettirilecektir, hangi ilçeler boşaltılacaktır, kaç bin tane insan ölecektir; bunun hesabını 2014 Ekim Millî Güvenlik Kurulunda yaptınız. Cesaret, askerlik, dobralık, yeri geldiğinde çıkıp "Bu mesele böyle çözülmez." demek; bu, korkaklık değildir; bu, çözüme adres göstermektir; bu, diyaloğa gelmektir. 2014 Ekim Millî Güvenlik Kurulunun aldığı kararlar çözüm sürecinin altına dinamit koydu ve ülkeyi bu noktaya getirdi.

Siz bilirsiniz, 2015 Nisanından sonra çözüm süreci nasıl ortadan kalktı; şimdiye kadar bu ülkenin, fakir fukaranın, garibanın sofrasından alınan ekmekle nasıl şehirler bombalandı...

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Teröristler bombalandı, teröristler!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - ...nasıl bu ülke bir kaosa götürüldü; siz bu işi çok iyi bilirsiniz.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Teröristler bombaladı, teröristler! Karıştırma.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bu ülkede, terör ve terörist olma arasında kıl payı bir fark vardır.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Hiç gerek yok, demagoji yapmana gerek yok, herkes biliyor, demagojiye gerek yok!

NİLHAN AYAN (İstanbul) - Kürt halkının en büyük düşmanı sizsiniz!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bakınız, cemaatin eğitim kamplarından, şimdi burada oturuyor. (HEDEP sıralarından alkışlar) Cemaatin eğitim kamplarından buraya gelmiş, cemaatin eğitim kamplarında eğitim almış, okullarında eğitim almış. O eğitim kamplarının sahibi terörist olarak görülüyor ama cemaatin eğitim kampında eğitim alan, burada milletvekili olarak görülüyor.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Senin grubunda mı?

OSMAN GÖKÇEK (Ankara) - Kim o? İsim versene, isim! İsim ver, isim, isim ver bakayım!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Onun için, ben diyorum, teröristlik kıl payıdır, yarın bir gün bilemezsiniz, kim terörist olur. Bu mesele, Sayın Bakan, terör ve terörist meselesi değildir, Kürt meselesi terörizmle ilişkilendirilemez. Bu meselede bütçeyi oraya ayırarak, milliyetçilikle, şahinlikle, ortamı gererek, vatan millet edebiyatıyla bu halkı yoksullaştırmaktan başka bir şey yapamazsın.

AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Vatansızlar bilmez o edebiyatı, bilmez!

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Kürtlerin üzerindeki faşizan tavırlarınızı bırakın! Kürtler üzerinde faşizan tavırlar sergiliyorsun! Bırakın bu faşizmi!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Aslında ben çözümden yanayım, partimiz çözümden yana. DEM Parti buradadır, müzakere partisidir, çözüm partisidir ve her şeye hazırdır. Çok şükür, alnımız açıktır...

AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Belli, alnınızın ne olduğu belli!

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Sen Kürtleri temsil etmiyorsun, istismar ediyorsun! Kürtleri temsil etmiyorsunuz, istismar ediyorsunuz!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - ...müzakereye var bu parti, çözüme var ama baş eğdirmeye, boyun eğdirmeye de Sayın Bakan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayın.

ALİ KIRATLI (Mersin) - Sırtını Kandil'e yaslayanlar bugün nerede bak da gör!

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Agresifliğinizi anlıyorum, agresifliğinizi anlıyorum, durumunuzu çok iyi biliyorum.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Arkadaşlar, sessiz olun, Amerikan kuklası konuşuyor!

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) - PKK köyleri basarken neredeydiniz? Hayvanlarını alırken insanların elinden neredeydiniz?

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Ne olursa olsun askerler belki sizden daha iyi bu işi bilir, bu işin gideceği nokta çözümdür, onurlu barıştır, ötesi de yoktur.

Halkımızı selamlıyorum. (HEDEP sıralarından alkışlar)