GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:39
Tarih:18.12.2023

DEM PARTİ GRUBU ADINA GEORGE ASLAN (Mardin) - Konuşmama başlamadan önce, geçen hafta bu kürsüde konuşurken hayatını kaybeden Kocaeli Milletvekili Sayın Hasan Bitmez'e Allah'tan rahmet, ailesine ve Saadet Partisine başsağlığı diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Karayolları Genel Müdürlüğünün bütçesi üzerine DEM PARTİ Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılından günümüze kadar doğaya yönelik ekolojik tahribatlar hız kesmeden devam ederken "mega projeler" diye iktidarın yapmakla övündüğü yol, köprü, tünel ve havalimanlarının kamuya zararı her yıl katlanmaktadır. Bunun ekonomik yükü de ülkede yaşayan yoksul halklara ödetilmektedir. Bu yılın ilk altı ayında garantili projeler için müteahhit firmalara ödenen para, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 167 artarak 23 milyar 769 milyona çıkmıştır. İktidar halkın ihtiyaç ve talepleri yerine İstanbul Havalimanı'ndan Çanakkale Köprüsü'ne, Kuzey Marmara Otoyolu'ndan elektrik dağıtım şirketlerine kadar tüm büyük ihalelerin verildiği ve kamuoyunda 5'li çete olarak bilinen şirketlerin yararını gözetmektedir. Geçtiğimiz günlerde yine iki büyük ihale yapılmıştır: Antalya-Alanya ve Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu ihaleleri. İhale süreci devam ederken yine bu şirketlerin ön plana çıktığını görüyoruz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri insanların yaşamlarına mal olan trafik kazaları sorunudur. Ülkenin her tarafından sık sık katliam gibi kaza şeklinde verilen haberleri duyuyoruz. Kara yollarına yapılan harcamalara rağmen 2022 yılında 1 milyon 232 bin trafik kazası meydana gelmiştir. Trafik kazaları sonucunda 5.229 kişi hayatını kaybederken 288.696 kişi de yaralanmıştır. Bu ölümler, trafik kazaları sorununa karşı acil ve rasyonel tedbirlerin alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Hem sürücülerin hem de yolcuların trafik kurallarına uymaları trafik kazalarını önlemede önemli bir faktördür. Öte yandan, yollarda bir türlü bitmek bilmeyen çalışmalar, yapıldıktan sonra üzerinden bir yıl dahi geçmeden tekrar bozulan yollar hem kazalara hem de büyük ekonomik maliyete neden olmaktadır. Yolu yapan müteahhit, yaptığı yol eğer bir yılda bozuluyorsa o müteahhite o yol tekrar yaptırılmalı ve ödeme yapılmamalıdır. Trafik kazaları sorunu sadece altyapı ve üstyapı olarak ele alınmamalıdır, sosyal ve kültürel boyutları olan, insan hak ve özgürlükleri ve hukuk düzeniyle bire bir ilişkili olan bir meseledir. Toplumda bu bilincin gelişmesini beklerken öncelikle iktidarın ve bir bütün olarak devlet kurumlarının hukuk düzenine uyması gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, seçim öncesi verilen vaatlerin başında gelen ve uzun zamandır çözüme kavuşturulmayı bekleyen taşerona kadro meselesi yüz binlerce işçiyi etkiliyor. Kadro bekleyen işçiler arasında Karayolları taşeron işçileri de bulunmaktadır. Yıllardır eşit işe eşit maaş ve eşit hak talep eden Karayolları taşeron işçilerine yetkililerin verdiği kadro sözleri yerine getirilmemiştir. Karayollarında "müşavirlik" ve "danışmanlık hizmeti" adıyla işe başlamakta ancak karla mücadele, trafik, yama ve tüm bakım işlerinde görevlendirilmektedirler. Vardiya saatlerinin uzunluğu ve personel sayısının yetersizliği en güncel sorunlardır. Seslerini duyurmak için sosyal medyada sık sık etkinlik düzenleyen Karayolları taşeron işçileri yaşanan bu haksızlığın ve mağduriyetin bir an önce çözülmesini istiyor.

Değerli milletvekilleri, Mardin'de ilçeler arası ve ilçeler ile merkez arasındaki yolların durumu pek çok kazanın meydana gelmesine neden olmaktadır. Dört yıl önce yapımına başlanan Mardin-Ömerli-Midyat yol çalışması hâlen bitirilmiş değildir. Bu yol Ömerli kent merkezinden yani kentin işlek caddesinden geçmektedir. Bunun yanında Kızıltepe Çevre Yolu'nun tamamlanması için daha kaç kişinin ölmesi gerekiyor. Bu durum hem kaza riskini barındırıyor hem de esnafı ve tüm halkı mağdur ediyor. Batman, Gercüş, Mardin, İdil, Cizre ve Nusaybin'in kesişme noktası olan Midyat'ta çevre ve bağlantı yolları olmadığı için ağır vasıtalar da şehir merkezinden geçmek zorunda kalmaktadır, bu da hem trafik kazalarının yaşanmasına hem de trafik yoğunluğuna neden olmaktadır. Bir de Midyat'a bağlı Site köyü, Türkçe adıyla Çalpınar köyünün yol sorunu var. Midyat'a uzaklığı 7 kilometre olan köy yolunun asfaltlanmasını halk talep ediyor. Bu köy aynı zamanda bir ticaret merkezidir. İktidar olarak yaptığınız duble yollarla, köprülerle, tünellerle övünüyorsunuz, övünebilirsiniz ama ilimizdeki köy yollarının birçoğu -ya Rabb'i star- çukur ve toprak yollardır, hiç geçilmiyor.

Diğer bir konu, daha önce de dile getirdiğim, Midyat halkının yaşadığı en önemli sorunlardan biri olan kanalizasyon sorununa tekrar değinmek istiyorum. İlçe halkı, yaşadığı sorunun çözülmesi için yıllardır sesini duyurmaya çalışıyor. İlçenin Mardin ve İdil bağlantı yolları istikametinde kanalizasyon suları açık alanda akmaktadır. Yayılan kötü koku ve sivrisinek nedeniyle özellikle yaz aylarında insanlar nefes alamaz hâle gelirken aynı zamanda bu durum, gün geçtikçe daha fazla büyüyen bir çevre kirliliği sorununa dönüşmektedir. Yapılmama gerekçesi de kaynağın olmayışı. Midyat'ta bir konukevi var, o konukevi de Midyat eşrafından rahmetli İbrahim ve İshak Şabo'ya ait bir ev. Bu evin resmi de muhalefetin kulislerinde duvarda asılı bulunmaktadır ve o eve girişler de parayla yapılıyor. Yıllardır o evin elde ettiği gelirle 2 tane su arıtma tesisi yapılabilirdi Midyat'ta. Biliyorsunuz, Midyat kozmopolit bir yapıya sahip. Midyat kenti, tarihî yapısının yanı sarı aynı zamanda bir turizm kentidir; her gün binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir. Geçtiğimiz yıl pek çok kilise ve manastır UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınmıştı. Böylesi tarihî ve kültürel zenginliğe sahip Midyat'ın kanalizasyon sorununun çözülmemiş olması büyük bir eksikliktir.

Değerli milletvekilleri, 2023'teki son konuşmam olacağı için, ben şimdiden başta Türkiye'de yaşayan Rum, Ermeni ve Asuri Süryani yurttaşlarımız olmak üzere tüm Hristiyanların Noel Bayramı'nı kutluyorum. Yeni yılın ülkemize ve tüm dünyaya barış ve sevgi getirmesini temenni ediyorum. Bu vesileyle, tüm milletvekillerinin yeni yılını kutluyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Aslan.

GEORGE ASLAN (Devamla) - Sayın Başkan, Noel'le ilgili aynı sözleri Türkçe bilmeyen Süryani halkıma da Süryanice diliyle söylemek istiyorum müsaade ederseniz.

BAŞKAN - Buyurun.

GEORGE ASLAN (Devamla) - "..."(*)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Başkan, ne oluyor ya! Ne oluyor Başkan!

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Reddediyoruz!

TURAN YALDIR (Aksaray) - Sayın Başkan, tiyatro mu izliyoruz?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Başkan, hep beraber izlememize müsaade etmeyin!

GEORGE ASLAN (Devamla) - "..."(*)

TURAN YALDIR (Aksaray) - Devletin dili Türkçe değil mi Sayın Başkanım?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Evinde gidip konuşsun, sokakta tamam ama burası Türkiye Büyük Millet Meclisi.

GEORGE ASLAN (Devamla) - "..."(*)

TURAN YALDIR (Aksaray) - Nasıl oradan iyi izleniyor mu Sayın Başkan?

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Herkes Türkçe konuşacak!

GEORGE ASLAN (Devamla) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Çok rica ediyorum, bir dakika daha, hiç sataşmaya mahal vermeden...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yok, öyle bir şey!

TURAN YALDIR (Aksaray) - Sayın Başkan, böyle bir şey olabilir mi ya!

GEORGE ASLAN (Devamla) - Sataşmaya mahal vermeden...

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yok, öyle bir şey kardeşim!

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Hayır, hayır!

TURAN YALDIR (Aksaray) - Anayasa'nın 3'üncü maddesinde söylüyor bunu, resmî dil Türkçedir.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye'nin resmî dili Türkçe, burada Türkçe konuşmak zorundasınız!

GEORGE ASLAN (Devamla) - Bakın, biz başka bir gezegenden buraya gelmedik, biz buranın yerleşik halklarıyız. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Siz, biz yok, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, burada Türkçe konuşmak zorundasın; babanızın çiftliği değil! Babanın çiftliğinde konuş, burada değil, hadi!

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Sizinkinin de değil, sizin de babanızın çiftliği değil!

GEORGE ASLAN (Devamla) - Ben tarihimden bir örnek vereyim: Sümer, Akad, Asur, Babil; bu toprakların on iki bin yıllık yerleşik halkıyız.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bırak bu işleri ya, bırak hamaseti!

TURAN YALDIR (Aksaray) - Sayın Başkan, niye izliyorsunuz?

GEORGE ASLAN (Devamla) - Bu dil başka gezegenden gelmedi, bu dilleri kabul edeceksiniz; bu bir zenginliktir Türkiye için.

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Etmiyoruz, kabul etmiyoruz!

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Evinde konuş kardeşim!

GEORGE ASLAN (Devamla) - Niye bunu kabul etmiyorsunuz?

TURAN YALDIR (Aksaray) - Sayın Başkan, niye izliyorsunuz?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Burada herkes istediği dilde konuşamaz, böyle bir şey yok! Kendiniz anayasa yazmayacaksınız.

GEORGE ASLAN (Devamla) - Avrupa'da bizim dilimiz okullarda resmî olarak okutuluyor.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Anayasa üzerine yemin ettin sen, o yemine uyacaksın!

GEORGE ASLAN (Devamla) - Yahu, Anayasa mı bıraktınız! Anayasa "..."(*) oldu, dağıttınız, yırttınız, hâlâ Anayasa'dan bahsediyorsunuz.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Senin yüzünden oldu, senin gibiler yüzünden oldu!

GEORGE ASLAN (Devamla) - Saygılar sunuyorum sayın milletvekilleri. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)