GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:39
Tarih:18.12.2023

CHP GRUBU ADINA ENGİN ALTAY (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sizi ve yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime bu kürsüye verdiğim uzun aradan sonra başlarken, geçtiğimiz hafta son nefesini bu kürsüde... Milletin derdiyle dertlendiği için, milletin ızdırabını, feryadını bu kürsüde dile getirdiği için, millet için çarpan yüreği buna dayanmayan Hasan Bitmez Milletvekilimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Mekânı cennet olsun inşallah.

Bu vesileyle, Sayın Başkan, güven gibi, ahlak gibi, adalet gibi, saygı, huzur, hoşgörü gibi, eşitlik gibi, barış gibi, varlık gibi kulağa çok hoş gelen kelimeler bu dönemde yerini, maalesef, kutuplaşma, ayrışma, kin, nefret, öfke gibi, aşağılama, korku, huzursuzluk, tedirginlik gibi kelimelere bıraktı; hiçbirimizin yaşamak istemediği duygularla örülmüş bir topluma evrildik. Sayın Akbaşoğlu konuşmasında bir şeyler saydı Ulaştırma Bakanlığıyla ilgili, dedi ki: "Bunları biz yaptık." Allah razı olsun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Teşekkür ederim.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Sayın Akbaşoğlu, bu ucube sisteme geçtiğimiz 2018'de 4,70 olan doları 30 liraya kim çıkardı, kim çıkardı? (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, 2024 yılı bütçesini ve 2022 yılı kesin hesabını görüşüyoruz. 8 trilyon 437 milyar gelir öngördünüz; 11 trilyon 89 milyar gider, 2 trilyon 652 milyar da açık var, peşin açık. Sonra, geçen sene olduğu gibi, ek bütçelerle bu, inanın, 5 trilyonu bulacak. Soruyorum buradan: Bu parayı nereden toplayacağız? Karşılıksız para basmazsınız herhâlde artık, yeterince bastınız. Parayı nereden toplayacağız biliyor musunuz sayın milletvekilleri? Artık millet akaryakıt almaya giderken "Benzinliğe çek arabayı." demiyor "Vergi dairesine çek arabayı, vergi dairesine çek." diyor. (CHP sıralarından alkışlar) Bin liralık akaryakıt alan bir vatandaş, deposuna bin liralık akaryakıt dolduran bir vatandaş 360 lira, 2 bin liralık akaryakıt dolduran bir vatandaş 720 lira, 2.500 liraya depo dolar genel olarak, deposunu dolduran her vatandaş 850 lira "vergi" adı altında haraç ödüyor, haraç. Eskiden vergi dairesi vardı, vergi mükellefleri vardı. Türkiye'de devletin harcadığı paranın yüzde 69'unu direkt vatandaştan alıyorsunuz. Siz bu parayı vatandaştan toplayacaksınız; benzinlikten, tarladan, çarşıdan, pazardan, bordro mahkûmu memurdan, işçiden alacaksınız. Peki, buraya yansıtacak mısınız? Yansıtmayacaksınız, yansıtmadınız. Ne oldu? Türkiye'de kâr eden bir sektör kaldı ya, bir sektör; bankalar. Banka patronlarının kârı cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde görülmediği kadar şişerken, tarladaki üretici şikâyetçi, pazardaki tüketici şikâyetçi, pazarcı şikâyetçi. Neden? Sizin bu ucube ekonomik düzeninizden şikâyetçi Sayın Akbaşoğlu? (CHP sıralarından alkışlar)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Cevabı saklı tutuyorum Sayın Altay, cevabı saklı tutuyorum.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Şimdi, Türkiye ekonomisini en güzel, eski Şansölye Merkel özetlemiş, diyor ki: "Ben araba üretiyorum, ben üretiyorum; bu Erdoğan benim ürettiğim arabadan benim kazandığım paradan daha çok para alıyor." Böyle bir şey olabilir mi?

HALİL ELDEMİR (Bilecik) - Helal olsun.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Haram olsun, haram!

Bugün sordum bayiye, 693 bin liraya net satışa esas maliyeti olan bir arabaya, Cavit Bey, kaça binebilirsin biliyor musun?

CAVİT ARI (Antalya) - Biz binemiyoruz.

ENGİN ALTAY (Devamla) - 1 milyon 501 bin liraya.

CAVİT ARI (Antalya) - İşimiz zor.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Arada 809 bin lira "vergi" adı altında alınan haraç var. Şimdi, ben buna vergi de derim, şu olsa derim: Mesela, tüpçüye verdiğiniz krediyi, Ziraat Bankası üzerinden, Halkbank, Vakıfbank üzerinden tüpçüye verdiğiniz krediyi geri alabiliyorsanız vergim helal olsun, alamıyorsanız haram olsun, zehir zıkkım olsun, zehir zıkkım olsun! (CHP sıralarından alkışlar) Çiftçiden, işçiden, memurdan, benzin alan herkesten, bebek maması, çocuk bezi alan herkesten topladığınız bu haracı size bağlı, size yakın müteahhitlerin vergi borcunu silmek için kullanırsanız -ki öyle yapıyorsunuz, adamın 500 milyon liralık vergi borcunu 50 milyona kadar çekebiliyorsunuz- "Bu 'vergi' adı altında aldığınız haraç, size zehir zıkkım, size haram olsun." demek benim milletvekili olarak burada görevim.

Değerli arkadaşlar, Hazreti Ömer'in çok güzel bir sözü var: "Adalet olmadıkça yönetimin, edep olmadıkça asaletin, cömertlik olmadıkça zenginliğin faydası olmaz." Bu bütçe böyle bir bütçe; adaleti olmayan, edebi olmayan, cömertliği olmayan bir bütçe. (CHP sıralarından alkışlar) Bütçenin mantığı hak üzerinedir. "Bütçe hakkı" der ya arkadaşlarım hep; burada fukaradan toplayıp zengine dağıtmak hak değildir haramdır. Bu bütçe bir haram bütçesidir aynı zamanda. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, millet zamların, enflasyonun, faizin altında aç açık, inim inim inliyor; siz pembe bir tablo çiziyorsunuz, pembe bir tablo çiziyorsunuz. Yahu, tost en kolay işti ya, tost, ayran, çay, neyse fakat öğrenciler bunu almak durumunda değil, öğrenciler tostu unuttu. Asansörlerde öğrencilerimizin ölümüne sebep olacak kadar duyarsız ve fütursuz bir yönetim orta yerde ve siz pembe tablolardan bahsedebiliyorsunuz, ben bunu da anlamıyorum.

Değerli arkadaşlar, sabah AK PARTİ Milletvekilimiz Bilal Bey dedi ki: "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde neyin sözünü verdiysek yerine getirdik."

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Evet.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Evet, soralım: Sayın Cumhurbaşkanı "2023 hedefim ilk 10." dedi; 21. Sayın Cumhurbaşkanı "Millî gelir 2 trilyon." dedi, 1 trilyonu zor bulduk. "Kişi başı gelir 25 bin dolar." dedik, 12 binde kaldık. "İhracat 500 milyar." dedik, 250 milyarda kaldık. "İşsizlik yüzde 5'in altına düşecek." dedik...

Çok not alıyorsun da gel şuraya, de ki: "İşsizlik şudur..."

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Diyeceğim, diyeceğim; sonra.

ENGİN ALTAY (Devamla) - De, de; de de bana da fırsat olsun.

"Enflasyonu tek haneye indireceğiz." dediniz... Ayıp, ayıp! Ukrayna'da, Rusya'da savaş var -biz geçen hafta Kiev'e gittik- ama Ukrayna'da, Rusya'da enflasyon yüzde 20 değil ya! Bu ülkeye, bu millete yüzde 70 enflasyon yaşatmanın tek bir mantığı olabilir, o da şu: Devletin ahlak, liyakat ve ehliyetten yoksunlaşmasıdır. (CHP sıralarından alkışlar) Devleti liyakatten, ahlaktan, ehliyetten yoksunlaştırırsanız yüzleşemezsiniz, muhasebe yapamazsınız.

5 bin korumayla Hatay'a gidip miting yapabilirsiniz ama Hatay, Maraş, Adıyaman, Osmaniye ve depremden etkilenen diğer illerdeki insanımızla; canını, yakınını kaybeden, sakat kalan, evsiz, çadırsız kalan insanımızla göz göze gelemezsiniz. (CHP sıralarından alkışlar)

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Geldik, geldik, hep oradayız; oyları aldık.

RESUL KURT (Adıyaman) - Siz gelemezsiniz!

ENGİN ALTAY (Devamla) - Çünkü "Bir yıl içinde herkes evine girecek." dediniz, bir yıl içinde, siz söylediniz, yapmadınız.

RESUL KURT (Adıyaman) - Bir yıl dolmadı.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Seçim meydanlarında "Mülakat." dediniz, "Kaldırıyoruz." dediniz; iyi dedik, hoş dedik. FETÖ'nün çakma kopyası çıktınız, FETÖ soru çalıp yandaşlarına dağıttı, siz mülakatla, size biat ve itaat edenleri devlete doldurdunuz; kabul olmaz. (CHP sıralarından alkışlar) Gençlerin geleceğini çalmak ve hayalleriyle oynamak bir alışkanlık, Erdoğan ritüeli bu. Sayın Erdoğan 2002'de ne dedi? "Benim iktidarımda atanmayan öğretmen olmayacak." dedi. Bilal Bey miydi sabah konuşan arkadaşım? 65 bin atama bekleyen vardı, 1 milyona dayandırdınız izansızlığınızla, özensizliğinizle, vicdansızlığınızla ve insanlar, öğretmenler intihar noktasında, böbrek satar noktasında, limon satar noktasında; bu kabul edilemez. 5 bin lira maaşla insanları geçinmeye zorluyorsunuz. Kredi Yurtlar Kurumunda çocuklarımız beslenemiyor ama Türkiye'de birileri bir eli yağda, bir eli balda fantezi dünyalarında. İşte "ahlak, ahlak" diyorsunuz ya, oraya bakacaksınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Teşekkür ederim.

Çok şey var, Ulaştırma ve Tarım Bakanlıklarıyla ilgili söyleyeceklerimiz maalesef olmadı, arkadaşlarımız söyler. Ben bir alıntıyla bitirmek istiyorum, eski vekillerin bir kısmı bilir.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Özlemişsiniz, kürsüyü özlemişsiniz.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Hazreti Süleyman bir dervişin kanadını kırdığı kuşa sormuş "Neden kaçmadın?" Kuşun kanadını derviş kırmış Akbaşoğlu. Kuş "Üzerinde derviş hırkası vardı, bir derviş garip bir kuşa zarar vermez diye düşündüm." demiş. Bunun üzerine, Hazreti Süleyman dervişin kolunun kırılmasına karar vermiş. Kuş şöyle demiş: "Kolunu kırmayın, hırkasını çıkarın yeter."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ENGİN ALTAY (Devamla) - Bitireyim mi cümleyi Başkanım?

BAŞKAN - Buyurun, söyleyin.

ENGİN ALTAY (Devamla) - 31 Mart, o dervişin hırkasının çıkarıldığı günün adıdır; kutlu, mutlu, hayırlı olsun. (CHP sıralarından alkışlar)