Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 9'uncu Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 41 |
Tarih: | 20.12.2023 |
CHP GRUBU ADINA TAHSİN BECAN (Yalova) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Benim kentim." dediği Yalova'dan yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Hepimiz biliyoruz ki finansal piyasalar bir ülkenin en önemli unsurudur. Yatırımcı, bir ülkenin sadece finansal piyasalarına değil, siyasi risklerine ve hukuki yapısına da bakar. Robert Bosch'un şöyle bir sözü var: "İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim." Bu, ülkeler için de geçerli; yatırımcı güven duyduğu ülkeye gider, duymadığına da sırtını döner; güven ve para aynı endekste yükselir ve alçalır. Neticede Türk halkından tasarrufların menkul kıymetlere yönlendirmeleri istendi ve böylece de banker furyası patladı; döviz, altın, silah, uyuşturucu kaçakçılığı tavan yaptı. Sizin döneminizde alkol ve sigara zamları gençleri ucuz olan bonzai ve diğer uyuşturuculara sevk etti. Maalesef alkol ve sigaraya yapılan zamlar alışkanlığı azalsın diye yapılsa da bunların tüketiminin de arttığını gayet iyi biliyorum. Zira alkol ve sigara üreten firmalardan alınan vergilerden ufacık bir pay ilkokullarda eğitim anlamında kullanılsaydı belki çocuklara, genç yaşta, bunların zararlı olduğunu anlatmak bilimsel açıdan daha doğru olurdu. (CHP sıralarından alkışlar)
Gençler demişken, dün arkadaşlarım yurtlarla ilgili konuştu ama birkaç şey de ben eklemek istiyorum. Yatırımcılara, sermaye sahiplerine devletimiz teşvik verdi çünkü yurt ihtiyacı vardı, "Özel yurt yapın." dendi. Evet, yurtları yaparken de örneğin 2 kişinin kalacağı odanın metrekaresi belliydi fakat bugün devlet yurtlarına baktığımız zaman 2 kişi şu kadar metrekarede kalacak dediğimiz odada maalesef 6 kişi, 8 kişi kalıyor; tabii, bu, öğrencilerimize yapılan büyük haksızlık. Bunun dışında, 100 öğrencinin kalacağı yurt doğal olarak 500 kişi olur, 500 kişilik yurtta da 100 kişiliğe göre yapılacak asansörlerin çalışma şartlarını hepiniz biliyorsunuz, günlerdir değişik kazalar oldu, bunlardan dolayı öğrenciler arasında yaralanmalar da oldu.
Tabii, öğrenci yurtlarından bahsetmişken... Biliyorsunuz, bir ara biz virüs de yaşadık, hemen ilk işimiz direkt üniversiteleri kapatmak oldu; o zaman bas bas bağırdık. Anaokulu çocuğunu engelleyemezsiniz, birbirine sarılır; onu açtılar fakat tam tersine üniversiteler, yüzde 50-50 hibrit öğretim yapma imkânı olduğu hâlde kapatıldı. Bir ilde üniversite kapatıldığı zaman o ilin servisi, minibüsçüsü, köftecisi, pizzacısı, tüm ekonomisi duruyor. Üniversiteleri kapatmak her zaman doğru bir olay olmuyor.
Onun dışında, 6 Şubatta biliyorsunuz, ciddi bir deprem yaşadık. Ben Yalova'da depremi bizzat yaşayan, çok yakınlarını kaybeden biri olarak depremin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum, depremzedelerin de neler çektiğini çok iyi biliyorum fakat depremzedeleri yurtlarda barındıracağız diye... Yalova gibi ufak bir ilden bahsediyorum size, en fazla 500 depremzedeyi misafir ettik; onları biz otellerimizde, evlerimizde de misafir edebilirdik fakat yine üniversite kapandı, yine aynı şekilde, özel yurt sahipleri yurtlardan dolayı bir sürü çalışanına maaşlarını ödemek zorunda kaldılar ve devam ettiler. Tabii, yine ben Yalova'mızdan örnek vereceğim; 13 tane özel yurdumuz var, bunun 2'si vakıf yurdu; devlet 2 tane özel vakıf yurduna belli bir miktar para yardımında, desteğinde bulunuyor, maalesef diğer özel yurt sahiplerine de böyle bir destek yok. Yani üvey evlat-öz evlat muamelesi yapılırken şu anda yurtların çoğu maalesef kapandı. Tabii, bu, devlet eliyle iflasın bir başka örneği.
Yine, biliyorsunuz, ekonomik krizlerden dolayı bir sürü market, esnaf, KOBİ'lerimiz kontrol altına alındı, doğal, alınsın tabii, fakat marketlerde etiket kontrolleri yapılarak bütün esnaf geçimini zor sağlarken milyonlarca lira cezalarla muhatap oldular. Esasında, o üretilen malın üretim kaynağında hangi sorunları var, niye pahalı üretiliyor veya tarımla ilgili bir ürünse bunun mazot fiyatlarına destek vererek üretim konusunu ele aldığımız zaman bu mamullerin fiyatlarını düşürmek mümkün, ceza yazarak bunu engellememiz de mümkün değil ama sizler "Faiz sebep, enflasyon sonuç." demeye devam ettiniz. Son günlerde hepimizin bildiği gibi, kara para aklama, organize dolandırıcılık furyası aldı başını gidiyor. Tabii, bu veriler bize yetmiyor, bir de vatandaşlık konusu ile ilgili kısaca bir bilgi vermek...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Becan, lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
TAHSİN BECAN (Devamla) - 250 bin dolardan başlayıp 400 bin dolara ulaştı vatandaşlık almak için; bu, dünyanın hiçbir yerinde yok. Şimdi son çıkan kanunla buna arsayı da ekledik. Yine Yalova'dan örnek vereceğim: Arap vatandaşların aldığı bir sürü villa, boş evler var; ne satıyorlar ne kiraya veriyorlar, içerisinde tinercilerin gezdiği boş evler dünyası olduk maalesef. Yalova bir turizm kentiyken Arap kenti oldu. Trajikomik bir şey daha söyleyeyim: Bir Arap firması mağazasının önüne "eleman aranıyor" yazıyor, biz de gençlerimizden birini gönderdik ki iş bulsun. "Maalesef yabancı çalıştırmıyoruz." cevabı aldık. (CHP sıralarından alkışlar)
Yine, daha önce görev yaptığım Ticaret Odası Başkanlığından bildiğim, 5 bin üyemizin yüzde 20'si Arap kökenli çünkü şahıs firmalarına mülk almayı engelledikleri için -kotadan dolayı- tekrar delindi, şirket kuranlara serbest. Bunları gerçekten kontrol ederek bir önlem almamız lazım. Ne yazık ki Türkiye'nin büyümesi, üretimden değil, kara paradan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TAHSİN BECAN (Devamla) - ...elde edilen gelirlerin ekonomik sisteme dâhil edilmesiyle sonuçlandı. Bunun için "Üretim, üretim, üretim" deyip ekonomiyi düzeltmek durumundayız.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)