Konu: | Manisa Milletvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu ile Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül'ün yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 42 |
Tarih: | 21.12.2023 |
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, iki konuya da değineceğim ama iki ayrı sataşma olduğu için herhâlde bir iki dakika fazladan kullanabilirim.
Önce size bir alıntı okuyacağım Sayın Yenişehirlioğlu: "CHP'nin yöneticileri şurada, Meclis Kütüphanesine gitsinler, ilk Meclis zabıtlarını, gizli celse zabıtlarını okusunlar; bugün neye karşı çıkıyorlarsa orada, ilk Meclis zabıtlarında o karşı çıktıkları şeyleri görecekler, hem de en başta Gazi Mustafa Kemal'in nutuklarında görecekler. 'Kürt' kelimesini o Mecliste görecekler. 'Gürcü' 'Laz' 'Arap' 'Boşnak' kelimelerini o zabıtlarda görecekler. 'Kürdistan' kelimesini o Meclis zabıtlarında görecekler. Şöyle biraz daha geçmişe, Osmanlı'ya gittikleri zaman Doğu, Güneydoğu'nun kürdistan eyaleti olduğunu görecekler, Doğu Karadeniz'in lazistan eyaleti olduğunu görecekler..."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - "...Bunlar bizim tarihimizin bize devrettiği mirastır. Devletlerin ilişkileri intikam, öfke, nefret hissiyle yürümez; işte bunu en iyi bilenlerden bir tanesi de Gazi Mustafa Kemal'di. Bize ne diyorlar? 'Şu kavramı kullandın, bölücü.' Peki Mustafa Kemal de mi bölücüydü? 'Kürdistan' kelimesini kullanan o zamanın bütün Meclis mebusları da mı bölücüydü? 'Kürt damarımız var.' diyen merhum Alparslan Türkeş de mi bölücüydü?" Konuşma, 2013 yılında Meclis kürsüsünde konuşan Recep Tayyip Erdoğan'ın. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Şimdi bunu bir kenara koyalım.
İkincisi, Sayın Bülbül...
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - İç Tüzük değişikliğinden önce bu bahsedilen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Efendim?
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - İç Tüzük değişikliğinden önce.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Yok, yok, bunun İç Tüzük'le alakası yok, bu politik bir görüştür.
İkincisi, bakın sayın vekiller, şimdi, şu elimde çok sayfa var, bunlar Meclis tutanaklarından alınmış çıktılar. Daha fazlası da var, ben hepsini yanımda taşımamak için getirmedim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Toparlıyorum.
2018'den bu yana hem benim hem Meral Danış Beştaş'ın Grup Başkan Vekili olarak yaptığımız çeşitli konuşmalarda "kürdistan" kavramını kullandığımıza dair Meclis tutanaklarıdır, çok sayıda; isterseniz teker teker hepsini okuyabiliriz vaktimiz varsa. Şimdi, niye bunu söylüyorum? Biz bunu hep söyledik, meselemiz Anayasa'nın 3'üncü maddesiyle ve idari yapıyla ilgili bir mesele değil. Kürdistan coğrafyası tarihsel, sosyolojik, kültürel ve siyasal bir kavramdır esas itibarıyla ve nasıl siz "Trakya" dediğiniz zaman ya da "Rumeli" dediğiniz zaman hiçbir itiraz olmadan bunu kullanabiliyorsanız, biz de "kürdistan coğrafyası" dediğimiz zaman tarihsel, kültürel, sosyolojik bir gerçekliğe işaret etmek için bunu kullanıyoruz ve kullandık bugüne kadar, tutanaklarda var, kullanmaya da devam edeceğiz. Bunun Anayasa'nın 3'üncü maddesine aykırı olması, ülkenin bölünmesi vesaire gibi konularla alakası yoktur, bunu tekrar söylemek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Bitiriyorum efendim.
BAŞKAN - Lütfen son cümlelerinizi alalım.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Son ifade etmek istediğim mesele... Şimdi, bakın, bu tecrit meselesini buradaki Meclis kürsüsünde, yerimizde, basın toplantılarında ve her yerde defalarca konuştuk. Sayın vekiller, bin günü geçti, bin gün yani otuz dört aya vardı tecrit İmralı'da. Şimdi bu olabilecek bir şey mi? Birincisi hukuk dışı, evrensel hukuka da aykırı, Türkiye'nin imzaladığı anlaşmalara da aykırı ve üstelik de insanlık dışı bir durumdan bahsediyoruz. Ne aileyle ne avukatlarla ne herhangi bir heyetle, kimseyle görüşmenin olmadığı bin günden fazla. Böyle bir hukuk yok. Bunu Meclis kürsüsünde konuşmayacağız, oturduğumuz sıralarda konuşmayacağız, bu tecridin kalkması için mücadele etmeyeceğiz -ki bu bir hukuk mücadelesidir- ne yapacağız, bunu yapmayacağız da?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Bitirdim efendim, son cümlem.
BAŞKAN - Buyurun.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Bunu burada konuşmayacağız da nerede konuşacağız? Yani çok açık ve net. Üstelik şu anda bunun muhatapları, Adalet Bakanı burada, Adalet Bakanlığının bürokratları burada, elbette ki burada konuşacağız; Sayın Dışişleri Bakanı burada, elbette ki burada konuşacağız ve bunları dile getireceğiz, bundan daha doğru bir tutumumuz yok. Yani herhangi bir yerde konuşmuyoruz; halkın, milletin kürsüsünde konuşuyoruz ve bu hukuk dışı durumun sona ermesi için konuşuyoruz.
Son cümle de şu: Kürt halkının bir değeridir Sayın Öcalan yani buna hakaretle vesaireyle cevap vermenizi kabullenmiyoruz, doğru bulmuyoruz; bunu da ifade etmiş olalım.
Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)