GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un 36 sıra sayılı 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 37 sıra sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin birinci tur görüşmelerinde yürütme adına yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine, dış politikadaki tutarsızlıklara ve CHP Grubu olarak her iki bütçeye "hayır" oyu vereceklerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:42
Tarih:21.12.2023

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, Adalet ve İçişleri Bakanlığı bütçelerini tamamlıyoruz, birazdan oylamaya geçeceğiz, 2 bakanı da dinledik.

Şimdi, bilimsel ölçütlerle, dünyada genel geçer ölçütlerle "dış güçler" diyerek onları dikkate almamak yerine rasyonel aklı egemen kılmamız gerekir. 2023 Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 173 ülke kıyaslanıyor Sayın Bakan, 173 ülke yani bu 173 ülkenin kıyaslandığı liste "Türkiye'ye kötülük olsun." diye yapılıyor öyle mi?

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ - Tabii.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Yani aklımızla dalga falan mı geçiyorsunuz ya? Yani 173 ülkenin kıyaslandığı, 173 ülkenin ölçüldüğü yerde yerinizi beğenmiyorsunuz ve diyorsunuz ki "Bu, dış güçlerin yaptığı şeydir." "Dış güçler..."

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ - "Dış güçler" demedim.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bakın, ben size birkaç örnek vereyim: Niye bu hâle geldik biliyor musunuz? Sayın Cumhurbaşkanına teşekkür ederek bitiriyorsunuz bütün konuşmalarınızı. Cumhurbaşkanına, Erdoğan'a soruyorlar, o da diyor ki 11 Ocak 2018'de: "Bu can bu bedende, bu fakir de bu görevde olduğu sürece o teröristi yani rahip Brunson'ı alamazsınız." Bir Cumhurbaşkanının ne demesi gerekirdi? "Ya, ben yürütmenin başıyım, bu bir yargı konusudur, Türkiye'de yargı bağımsızdır dolayısıyla bu konuyu uluslararası görüşmelere konu etmeniz anlamsızdır." demesi lazımdı. Ama Trump, rahibi kimden alacağını biliyor, rahibi yargıçlardan değil, Cumhurbaşkanından alacağını biliyor. Peki, bu fakir bu görevde olduğu sürece, bu can bu bedende olduğu sürece alınamayan rahip o konuşmadan ne kadar süre sonra uçtu gitti biliyor musunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Günaydın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Sadece dokuz ay sonra uçtu gitti. "Yani siz niye biz buradayız?" diye bakacağınıza örneklere bakın.

Bir başka olay, Kaşıkçı bu memlekette öldürüldü, eritildi değil mi? Türk Ceza Kanunu'nu biliyorsunuz, hepimiz biliyoruz, aynı fakültelerden mezun olduk. Egemenlik hakkına sahip olan bir ülke kendi ülkesinde cinayet işlenmişse yargılamayı bu ülkede yapar.

ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ - Yaptı yargılamayı.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Siz o yargılamayı nereye gönderdiniz? Suudi Arabistan'a. Sonra diyorsunuz ki: "Burada ölçütümüz niye burada?" Nerede olacaktınız, ilk 10'da mı olacaktınız? Suudi Arabistan'a yargılamayı gönderdiniz ya.

Arkadaşlar, bir konu daha var, biraz evvel diyor ki arkadaşımız Sayın Bakan: "Adalet sarayı yapılmasından niye rahatsız oluyorsunuz?" Rahatsız olduğum ne biliyor musunuz? Ben Ankara Adalet Sarayı'nda cübbesini giyerek avukatlık yapmış bir insanım. Gelin, şu anda gidelim o adalet sarayına, dünyanın birçok ülkesindeki adalet sarayından çok daha güzel bir adalet sarayıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Günaydın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Yazık değil mi orayı yıkıyorsunuz? Niye yıktığınızı söyleyeyim; çünkü siz 8 Aralık 2023 tarihinde açık ihale değil, pazarlık usulüyle ihale yaptınız; o ihaleye, o pazarlığa 3 firma girdi: Kalyon, Limak, Rec. Bunlar tanıdık geldi mi size? Dolayısıyla siz oranın arkasında bulunan boş alanda adalet binasını büyütmek yerine, sırf birileri para kazansın diye o güzelim binayı yıkıp yerine bir başkasını yapmayı deniyorsunuz. Buralardan adalet üremez, buralardan olsa olsa yolsuzluk ürer, birilerinin zenginleşmesi ve adaletin ölmesi ürer. Hani o soba başından yazmış ya o hâkim; o soba başından yazılırken belki hukuk gerçekten dört dörtlük değildi ama yargıçlara kimse talimat veremiyordu. Bugün maalesef, Türkiye yargıçlara dışarıdan talimat verilen bir ülke hâline geldi. Durum bunun için budur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Günaydın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Birkaç konu da Dışişleriyle alakalı yani söyleyecek çok şey var da "'Bir gece ansızın gelebiliriz.'i size söylemedik."ten başlayalım "'Miçotakis' diye birini tanımıyoruz.'"dan devam edelim, sonra "Dostum Miçotakis."e gelelim. İstanbul seçimlerinde "Binali Yıldırım ile Sisi yarışıyor."dan başlayalım, sonra Sisi'yle beraber karşılıklı büyükelçi atamaya kadar gelelim, "Cuma günleri bir ayet atıyorum, Bakara makara." diyen adamı büyükelçi yapmaktan ya da irtibat ve iltisak gerekçesiyle yüz binlerce insan tutuklanırken kardeşi bu memlekette darbenin başında olan adamı büyükelçi yapmaktan devam edelim. Siz buna dışişleri mi diyorsunuz? Biz öyle bir şey demiyoruz.

Son olarak da şunu ifade edeyim: Dediniz ki iki devletli çözümden bahsederken: "Filistin devleti kurulmalıdır." Sayın Bakan, Türkiye, Filistin'in bağımsızlığını 1987 intifadasından sonra 1988'de tanıdı ve Ankara'da bir büyükelçi var, Filistin Büyükelçisi var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Günaydın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Siz ne yaptınız? Gazze'de 20 bin insan ölürken 28 Ekimde miting yaptınız. Vallahi burada rahmetli Hasan Bitmez söyledi, o mitingi Tokyo'da, Londra'da ve Kudüs'te Hristiyan, Yahudi sosyal demokratlar yapıyor, solcular yapıyor. Siz miting yapmaktan başka bir şey yapmalıydınız. Yaptığınız ne? İsrail'le ticareti artırarak sürdürmek. Biz buna dış işleri demiyoruz.

Dolayısıyla, ifade edelim ki Türkiye çok daha iyisini hak ediyor ve ben bu gerekçelerle her iki bütçeye de grubumuzun "hayır" oyu vereceğini ifade etmek isterim. (CHP sıralarından alkışlar)