GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:42
Tarih:21.12.2023

CHP GRUBU ADINA AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Değerli arkadaşlar, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun 1994 yılında kurulma çalışmaları başladığında, Ankara'da bir gazeteci olarak Türkiye'nin daha güzel, daha demokratik bir ortama doğru evrileceğini, henüz yasal zemini oluşturulmayan özel radyo ve televizyonculuk kavramının Türkiye'nin çıkarları konusunda daha dikkatli davranacağını düşünmüştük; ne yazık ki bunda büyük bir yanılgı içine düştüğümüzü çok geçmeden anladık çünkü iktidarın sopası hâline dönüşmeye hemen başlamıştı ve 2011 yılında anayasal bir kurum olarak yeniden oluşturulurken ne yazık ki bu sopa büyük bir tehdit mekanizmasına dönüştü. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, buradan bütçe almayı, Türkiye Büyük Millet Meclisinden pay almayı hak etmeyen bir kurum. Denetleme ve özgürlük alanlarını geliştirme yerine, daraltma; bir savcılık kurumu gibi davranma, polis teşkilatı gibi davranma, yaşam alanlarına müdahale etme, özgürlük alanlarını daraltma ve bu daralan alanlar üzerinde kendine paye çıkarma kurumu şeklinde bir gidiş içinde.

Dünyada nasıl? Amerika Birleşik Devletleri'nde -yayıncılığın en büyük yapıldığı ülke- 3 kişilik bir komite, bunlar yok. Avrupa'da nasıl? Özgürlük alanlarının genişlemesi üzerinde bir çalışma var. Bizde niye böyle oluyor? Çünkü bizde lazım olan şey özgürlük alanı değil; bizde lazım olan şey, kim iktidarı elinde tutuyorsa onun bir aparatı olsun isteniyor. Bu, geçmişteki siyasi partiler tarafından da böyle yapıldı ama bundan sonra devam etmesi hâlinde toplumsal yapıya büyük zarar verecek.

Bu sansür işletmesi kimlere ceza kesti? 5 tane kanala; Halk TV, KRT, TELE1, FOX TV, Flash Haber. Bütün bu süreçler içerisinde toplumun vicdanını rahatlatacak hiçbir şey yok. Sabah programlarında çoğu arkadaşımızın rahatsız olduğu ahlaki deformasyon, ahlaki sorunlarla ilgili yayınlara en küçük bir şey yok; yayınlar içerisindeki rezilliklere hiçbir şey yok ama 5 tane haber kanalına cezalar yağıyor. Bu bütçeden pay almasını istemiyorum. Neden istemiyorum? Zaten kendine yeter bir rakamı var, kendine yetiyor. (CHP sıralarından alkışlar) Buradan vereceğimiz parayı başka bir alana aktarsak orada çok daha iyi, çok daha güçlü bir çalışma yapmış oluruz. 1 milyar 82 milyon lirayı önümüzdeki dönemde internet üzerinden televizyon yayını yapacaklar ile sitelerden alacaklar. Bugünkü rakam bile yani 1 milyar 82 milyon lira bile ellerinde kalacak, yazık! İlkokul çocuklarına kumanya diye verin. Buradan, bu pay haramdır. Niye haramdır? Çünkü kamunun buradan pay alabileceği bir kamusal faaliyet içinde değildir.

Arkadaşlarımızla ilgili olarak, bu saray polisliği görevinin sona ermesi gerektiğini hatırlatmak isterim. (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, bu saray polisliğinden çok hoşlanabilirsiniz ama inanın, gördüğüm şeyler gerçekleşirse önümüzdeki dönemde Türkiye için çok büyük felaketler var kapıda ve bu felaketleri sizin sopanızla durdurabilmek mümkün değil. Onun için özgürlükleri genişletin, bu polislik görevini derhâl terk edin.

Ben kuruluşundan itibaren varım. Bana akıl satmak, benimle bu konularda yarışmak, bana "Hayır, öyle değil." demek isteyen arkadaşım varsa buradayım; yayıncı olarak da varım, tanık olarak da varım. Ve RTÜK'e şunu söylemeyi bir görev sayarım: Dün Fetullah'ın emrine girmiştiniz, bugün sarayın emrindesiniz! Milletin emrinde olun çünkü milletin sesi, halkın sesi hakkın sesidir; ondan başka hiçbir şeyi kabul etmeyin; ötesine, özgürlük alanlarına böyle bir müdahaleye de sizin gücünüz yetmez. (CHP sıralarından alkışlar) Olacak şey şudur: Ya milletin kurumu olun ya yok olun!

Teşekkür ederim efendim. (CHP sıralarından alkışlar)