Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 10'uncu Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 43 |
Tarih: | 22.12.2023 |
CHP GRUBU ADINA SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Tabii, iktidar bizim sesimizi kısamaz ama Ankara soğuğuna da yiğitlik sökmedi, o yüzden sesten dolayı kusuruma bakmayın artık bu saatten sonra. (CHP sıralarından alkışlar)
Tabii, Türkiye hemen hemen her alanda büyük bir yozlaşma yaşıyor. Çürümüşlüğün hâkim olduğu bir ülkede bütçe yapmanın da bu bütçeyi halka anlatmanın da halkı inandırmanın da bir anlamı olmadığını düşünüyorum ama kayıtlara geçmesi için de bu bütçeden tam bugün 857 milyon lira ayırdığımız Devlet Arşivlerinin başına geleni kısa da olsa anlatacağım size. İşte bu gösterdiğim resim Devlet Arşivleri binası, 1846'dan kalma bu fotoğraf; yüz yılı aşkın bir geçmişi var bu binanın ve sadece arşivler için inşa edilmiş. Yapıldığından beri cumhuriyetin kuruluşunu görmüş, yerinde kalmış; çeşitli çeşitli darbeler görmüş, yerinde kalmış ta ki AKP iktidara gelene kadar. Ondan sonra ne olmuş? Önce "restorasyon" adı altında bir tabela asılmış, sonra tabela bir kalkmış ki hop altından lüks bir otel çıkmış. Aynı şirket sonra Şişli'de seksen yıllık Cumhuriyet gazetesinin olduğu arsayı da almış, orada bulunan birçok binayı da ya yıkmış ya restore etmiş ve hepsi otele dönüştürülmüş yani İstanbul'daki mimari mirasa böyle davranmışlar. Hatırlarsanız, Ankara'da da "cumhuriyet aksı" denen bir bölge vardı, orayı da Melih Gökçek'e yıktırmışlardı, hatta Gökçek yıktığı binanın üstünde de bir poz verip fotoğrafını paylaşmıştı. Hani, hepimiz gördük ki bu hesaplaşma dağ taş tanımıyor ve aslında bu anlatılınca böyle her zamanki AKP rant hikâyesi gibi geliyor ama bu rant hikâyesi değil, aslında bu, cumhuriyet ve değerleriyle büyük bir hesaplaşmanın hikâyesi. (CHP sıralarından alkışlar)
Bir de bu bina üzerinden kısaca yoksulluk hikâyesi anlatayım size: Bu tarihî binadaki arşivler başka bir binaya taşınmış. Bir bina inşa edilmiş yine 100 milyonlar lira harcanarak- ama uzmanlar uyarmış, demişler ki: "Burada su basma riski var, nem olur, rutubet olur." Dinlememişler; tabii ki uzmanlar her zamanki gibi haklı çıkmış, bu sefer sıfırdan yaptıkları binaya yeni bir ihale açmışlar "susuzlaştırma ihalesi" diye. Yine milyonlar harcanmış ama hâlâ tehlike altında arşivlerimiz. Yani böyle bu yoksulluğa bu ülke aslında kolay kolay gelmedi; işte, böyle saçma sapan yapılan projelerle geldi.
Şimdi, değerli arkadaşlar, 2023 yılı bitiyor, iktidarın koyduğu bazı hedefler vardı: Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisinden olacaktı. Ekonomi 2 trilyon dolarlık millî gelir büyüklüğüne ulaşacaktı. Kişi başı millî gelir 25 bin dolar olacaktı. İhracat 500 milyar dolar olacaktı. İşsizlik yüzde 5'e inecekti. Enflasyon ve faiz düşecekti. Hedefler güzel, bir şey dediğimiz yok ama buradan tutan bir hedef var, o da 2023 yılına girmiş olmamız, onun dışında bir hedef tutmadı. (CHP sıralarından alkışlar) Tabii, bu bütçe bize ne vadediyor? Vadettiği: sadece vatandaştan vergi toplamak. Vatandaş verecek, siz faiz ödeyeceksiniz; vatandaş verecek, siz garantili projelerinizi finanse edeceksiniz; vatandaş verecek, siz cemaatlerin, tarikatların önünü açacaksınız. Yani siz vatandaşa değil, yine vatandaş size, yandaşlarınıza ve beslemelerinize çalışmaya devam edecek ama doymayacaksınız. (CHP sıralarından alkışlar)
Tabii, tutmayan hedefler var ama yapmadılar mı bir şey? Bir şeyler de yaptılar tabii: 10 milyon insanı Avrupa sınırlarından uzak tutarak, mesela, Batı'nın refahını korudu bu iktidar. Ucuz tatil fırsatı sundu Avrupalılara, ucuz sağlık hizmetiyle can simidi oldu ve yetişmiş doktorlarımızla aslında onların ihtiyaçlarını da karşıladı. Tabii, Avrupa'dan her yıl en çok çöpü satın alarak Batı'nın çevre temizliğine bile el attık böylelikle. En son olarak da tabii, yabancıların gayrimenkul ihtiyaçlarını üstüne bir de vatandaşlık vererek karşıladı aslında bu iktidar. (CHP sıralarından alkışlar)
Peki, buradaki vatandaşlar için bir şey yapmadı mı? Onu da yaptı. Sözde hocalarla bol bol fakirlik güzellemesi yaptı. Gençleri geleceksiz, çocukları öğünsüz, anna-babaları boynu bükük bıraktı, emeklileri ise kuru ekmeğe muhtaç etti tabii bu iktidar. (CHP sıralarından alkışlar) Ev sahipleri ile kiracıları da hasım yaptı, gördük ki Merkez Bankası Başkanı bile şimdiden ev sahiplerine düşman olmuş. Yandaşı daha zengin, halkı daha fakir yaparak sizin anlattığınız Türkiye Yüzyılı oldu bize sefalet yüzyılı böylelikle.
Şimdi, sözlerime son verirken, Hazreti Ali'nin dediği gibi, eğer zalim ısrarla zulme devam ediyorsa bil ki sonu yakındır. Ama mazlum da ısrarla direniyorsa bil ki zafer yakındır. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bitirelim lütfen.
SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.
Bu yüzden zulmünüze biz direneceğiz, direneceğiz, direneceğiz; ta ki hayallerimiz değil, diktatörler yıkılasıya kadar diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Teşekkür ederim Başkanım.