Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 10'uncu Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 43 |
Tarih: | 22.12.2023 |
CHP GRUBU ADINA BURHANETTİN BULUT (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kıymetli milletvekilleri, bu kürsüde, bu çatı altında sıkça partili Cumhurbaşkanlığı sistemini eleştirdik, yarattığı yan etkileri, sakatlıklarını hep söyledik ama karanlık alanına ilişkin çokça bahsetmedik, ben de bugün resmî adı "İletişim Başkanlığı" olan ama bu sistemin karanlık alanı olan yani sosyal medyadaki ifadesiyle "'dark' alanı" olan İletişim Başkanlığından söz edeceğim.
İletişim Başkanlığı beş yıl önce kuruldu. Kurulurken gayesi, amacı Türkiye'yi markalaştırmak, imajını güçlendirmek ama bu beş yıl içerisinde gördük ki bu kurum AKP'nin ajansı ya da trol ve kirli propagandaların başkanlığı hâline geldi ve en çok da iki kelime üzerinde durdu: Bir tanesi "dezenformasyon" ama baktığınızda dezenformasyonun başlangıcı hep bu alan oldu, bu Başkanlık oldu, ikincisi de "hakikat" "hakikatle mücadele" diye ama baktığınızda da hakikatle mücadeleyi tersine çeviren kurumun da bizatihi kendisi o oldu. Bunu kimlerle yaptı? Devlet kurumlarıyla, işte, RTÜK'le, TRT'yle, Anadolu Ajansı'yla ve tabii ki havuz medyasıyla. Bu çalışmalarına bu beş yıldır devam ediyorlar.
Örneğin, RTÜK'ten bahsedeyim size. RTÜK, para cezası, yayın durdurma, lisans iptalleriyle anılan bir kurum hâlinde ve sadece 5 kuruma verdiği cezanın tutarı 30 milyon TL, 2023 yılına kadar da 35 idari, 9 da para cezası olmak üzere 44 yaptırım uyguladı. Yaptırım uyguladıklarının hepsi Halk TV, TELE1, KRT, Flash Haber, Habertürk ve FOX. Bu RTÜK kurumu sanki sadece bu kanalları izleyen bir kurum hâlinde çalıştı.
Bir başka hakikat ise basın özgürlüğündeki durumumuz. Türkiye 180 ülke içerisinde 165'inci. İletişim Başkanlığından ne beklenir? Buradaki itibarı, sıra sayısını, sırayı yükseltmek ama aksine elinden geldiğince kendisine kim muhaliflik yapıyorsa onları engellemek; birincisi basın kartını vermeyerek engellemek, ikincisi de hapse atmak.
Geçen yıl yine burada konuşulmuştu dezenformasyon yasası. Orada, yine, AKP yetkilileri "Hiçbir gazeteci bu yasadan etkilenmeyecek." dedi. Yine, bu yasanın içerisine baktığımızda 33 gazeteci bu yasadan dolayı soruşturma geçirdi. Son soruşturma geçiren gazetecilere baktığımızda üç başlıkta toplanıyor; bir tanesi seçimler, ikincisi yargıda rüşvet, üçüncüsü de deprem. Türkiye'deki deprem gerçeğini, yargıdaki yolsuzluğu ve seçimdeki suistimalleri aktaran arkadaşlarımız karşılarında adli güçleri buldu. Örneğin Tolga Şardan. Burada İletişim Başkanlığı devreye girmesi gerekirken, burada gazeteciliğin gerçek anlamda yapılmasını sağlaması gerekirken önce polisi ve yargı güçlerini harekete geçirdi. Yine, burada, bu gazeteciler içerisinde İsmail Saymaz'ı sayabiliriz, Murat Ağırel'i, Timur Soykan'ı, Barış Pehlivan'ı bu gazetecilerin içerisinde sayabiliriz.
Bir de bu işin bütçesi var. 2019 yılında bütçesi 344 milyondu bu İletişim Başkanlığının, geçen yıl 1,6 milyara, bu yıl, 2024 yılında ise 4 milyar 126 milyona çıkarılmış durumda. Topladığınızda 362 bin asgari ücretlinin maaşına denk geliyor. Peki, bu bütçe 2,5 katına Artırıldığında, bakıyorsunuz o yıla ne var; seçim ya da geçmiş yıllarda artış oranlarına baktığınızda, seçim olan yıllarda bütçe anormal derecede artmış durumda çünkü demin de bahsettiğim şekilde İletişim Başkanlığı, seçimde AKP'nin propaganda bölgesinin yönetimini ele almış durumda ve parayı da çoğunlukla orada kullanıyor. Örneğin, bu işin başındaki Fahrettin Altun, namıdiğer "pergolacı" sarayın iletişimini yaparken, bu paraları kullanırken tek koltukta da bu işi sürdürmedi. Baktığınızda, tam kelimesiyle söyleyeyim, hayır hasenat adına ne kadar yönetim kurulu üyeliği varsa bunların hepsini de aldı bu arkadaşım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Bitirelim lütfen.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Bunları, bu görevi yaparken çok maaşlı bu arkadaşımız, Fahrettin Altun, bu işleri yaparken de PKK militanlarını televizyona çıkardı, sahte videolar yayınladı, terör örgütü üyeleriyle röportaj yaptı ve AKP Grubunda birçok videonun yayınlanmasında bu arkadaşımız görevli oldu ve bu arkadaşımıza, şu an, 2024 yılında 4 milyar 126 milyon lira teslim edilmiş durumda.
Ben buradan Sayın Meclis Başkanıma sesleniyorum: Sayıştay raporlarıyla bunu bulamıyoruz ya da herhangi bir denetimle bunları bulmak mümkün değil. Burada Cumhurbaşkanı Yardımcısı var diyecektim ki o da yok. Ben Fahrettin Altun'a, buradan bir vergi mükellefi olarak, benim vergimden eğer ona düşen bir hak var ise, bu rakamlarda, bu hakaret eden çalışmalarda Fahrettin Altun'un katkısı var ise verdiğim vergiden aldığı nasip haram olsun, zıkkım olsun. (CHP sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)