Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 44 |
Tarih: | 23.12.2023 |
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Kuzey Irak'ta şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum.
Değerli milletvekilleri, cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılına girdiğimiz tarihî bir dönemi yaşıyoruz. Zamların yağmur gibi yağdığı, vatandaşın alım gücünün yok denecek kadar azaldığı, iktidarın yönetme yetisini kaybettiği, hepsinden önemlisi Anayasa'nın ve hukukun ayaklar altına alındığı bu zor günlerde 2024 yılı bütçesini görüşüyoruz.
Değerli milletvekilleri "Ben ekonomistim." diyenlerin yanlış ekonomi politikaları yıllardır ülkemizi büyük bir karanlığa sürükledi. Bu yönetim ülkeyi öyle bir batırdı ki 85 milyon insan bir avuç yandaşa çalışır oldu. Eğitimden sağlığa, adaletten sosyal yardım ve güvencelere, düşük enflasyon hedefinden kişi başı millî gelire kadar her alanda büyük bir yıkım yaşandı. Eğitim sistemi çöktü. "Her ile üniversite" politikasıyla akademinin içi boşaltıldı. Yurtlarda öğrencilerin barınma sorunu çözülemezken, öğrenciler devletin himayesinde göz göre göre öldü. En temel gıdalar et, süt, yumurta girmeyen evlerde çocuklar beslenemediği gibi, okulda da beslenme çantaları boş kaldı. Koca devlet okullarda çocuklara bir öğün ücretsiz yemek veremedi. Merkez Bankası Başkanı bile pahalı diye kiralık eve çıkamazken ev sahibi ve kiracılar birbirine düştü. Devlet hastanelerinde tedaviye erişim imkânsız hâle geldi. "Giderlerse gitsinler." denilen hekimler geleceğini yurt dışında arar oldu. Türkiye, Hukukun Üstünlüğü Endeksi'ne göre dünya genelinde 142 ülke arasında 117'nci sırada yer aldı. Ülkede adalet maalesef kalmadı. "2023'te kişi başı millî geliri 25 bin dolara çıkaracağız." diyen iktidar, bu hedefin yarısına bile ulaşamadı. Fakirlik hızla arttı, işsizlik oranı yüzde 7'ye gerileyecekti, şu an işsizlik yüzde 8,5. Ülkede 9 milyon işsiz var; her 5 gençten, her 3 kadından 1'i maalesef işsiz. Emeklilerin yarısı 7.500 lira emekli maaşı alırken, çalışanlar 11.402 liralık asgari ücrete mahkûm oldu. Ülkede emeğin değeri kalmadı. Yoksulluk oranı yüzde 37,5'e, sosyal yardım alan hane sayısı 4 milyon 400 bine, sosyal yardımlardan yararlanan kişi sayısı ise 17 milyon 400 bine ulaştı. Nüfusun yüzde 98'i açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaya mahkûm oldu. Enflasyon tek haneye düşecekti, bugün TİSK'in makyajlı enflasyonu yüzde 62. "Uçuyoruz!" dediler, doğru çıktı; rekor kırdık, dünyada 5'inci olduk (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri karşı karşıya bırakıldığımız bu karanlık tablonun içinde en büyük sorun açlık ve yoksulluk. Bizim gibi bir tarım ülkesinde açlığın kriz hâline dönüşmesi AK PARTİ iktidarının en büyük ayıbı.
Değerli milletvekilleri, bu bütçe kabul edilirse paradan para kazananlara, tüccarlara ve çok uluslu kartellere oluk oluk para akacak. Çukurovalı pamuk, Egeli zeytin, Akdenizli narenciye üreticisi, İç Anadolulu tahıl, Karadenizli fındık, Rizeli çay üreticisi, Trakyalı sütçü, Doğu Anadolulu besicinin payına ise faiz, borç ve sefalet düşecek.
Değerli milletvekilleri, memleketin Manisa'da da üzüm üreticileri çok zor durumda. Bu yıl dolu, don ve aşırı yağışlıların verdiği zararın yanı sıra, mildiyö hastalığı nedeniyle sultaniye kuru üzümde rekolte ve kalite çok düşük oldu. Maliyetlerdeki aşırı artış ve verim düşüklüğü nedeniyle üretici zararına üzümünü satmak zorunda kaldı. Bunun sorumlusu tabii ki Toprak Mahsulleri Ofisidir; bunun sorumlusu üzümün taban fiyatını Manisa'ya gelerek bizzat tüccara soran, tüccarın da dediğini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
BEKİR BAŞEVİRGEN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, ülkenin yaşadığı sorunları çözecek bütçe, bu bütçe değil; bu bütçe "Zenginin gönlü olana kadar fakirin canı çıkarmış." bütçesi. Önümüzde bir yerel seçim var ve bu seçim farklılıklarımızın yarıştığı bir seçim olmayacak. Bu seçim zararına üretim yapan çiftçiler ile paradan para kazanan tüccarlar arasında olacak. Bu seçim gerçek enflasyonu iliğinde kemiğinde hissedenler ile halkı uydurma verilerle kandırmaya çalışanlar arasında olacak. Bu seçim kepenk kapatan yüz binlerce esnaf ile vergi borçları bir kalemde silinen yandaşlar arasında olacak. Ve bu seçim açlığa terk edilen işçi ve emekliler ile dakikada 23 bin lira harcayan saray arasında olacak.
Değerli milletvekilleri, sözün kısası, bu seçim halkın yanında olanlar ile halka rağmen bu bütçeyi savunanlar arasında olacak.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)