GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:24.12.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 3'üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubumuz adına söz aldım. Yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, Kuzey Irak'ta teröristlere yönelik operasyon esnasında şehadet şerbeti içen, şehit olan askerlerimize Yüce Allah'tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyor, terör örgütü canilerini ve terör destekçilerini de lanetliyorum. Şehitlerimizin ruhu şad, mekânı cennet olsun diyor, şehitlerimizin ailelerine ve yüce milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum.

Değerli milletvekilleri, 2022 yılı, ekonominin kötü yönetilmesi sebebiyle çok zor geçti. Aziz milletimiz 2023 yılı için umutlanmış fakat her alanda devam eden kötü gidişat nedeniyle bu yıl daha da zor geçmektedir. 2023 yılı da 2022 yılı gibi arkasında çok sayıda kepenk kapatan esnaf, iflas eden işletme, ürettiği ürünü değerinde satamayan çiftçi, geçinemeyen, kirasını ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaş bırakmıştır. 2024 yılı bütçesinde işçi, memur, emekli, asgari ücretli ve esnaf kesimi unutulmuş, bütçeden yalnızca hazine garantili köprülere, otobanlara, havalimanlarına, şehir hastanelerine ve faize kaynak ayrılmıştır. Hükûmet, devletin gelir ve gider kalemlerini yönetemez, işletemez ve idare edemez bir noktaya gelmiştir. Hükûmet 2022 yılının ilk altı aylık dönemini bile tamamlamadan ek bütçe talebinde bulunmuş, o dönemde yapılan bütçe daha kanunlaşmadan artan enflasyon ve kur artışları sayesinde yok olup gitmişti. 2022 yılında 1 trilyon 750 milyar 957 milyonluk bütçe Hükûmetin israf düzeni, kur korumalı mevduat ve hazine garantili yatırımlarına yetmemiş, 2022 yılının ilk altı aylık dönemini bile tamamlamadan tüketmiştir. Hükûmet 20/6/2022 tarihinde 1 trilyon 80 milyar 515 milyon 421 TL ek ödenek talep etmiş, böylece 2022 yılı merkezî yönetim bütçesi neredeyse bir bütçe büyüklüğündeki artışla 2 trilyon 831 milyar 472 milyon TL'ye yükselmiştir. 2022 yılında 2 trilyon 800 milyar 87 milyon 704 bin TL toplanırken 2 trilyon 942 milyar 747 milyon 715 bin TL harcama yapılmıştır. İlave edilen bütçeye rağmen gelir-gider farkı eksi 142 milyar 660 milyon TL olmuştur.

Genel seçim öncesinde, İYİ Parti olarak her platformda ve her ortamda bu aziz milletimiz ve ülkemizin geleceği açısından güçlendirilmiş parlamenter sistemin hayırlı olacağını savunduk. Bugün Türkiye'nin getirilmiş olduğu noktada, bizim ne kadar haklı olduğumuz açık seçik ortaya çıkmıştır. Partili Cumhurbaşkanlığı ve tek adam rejiminin üzerinden beş yıl geçmiş, sistemin sancıları hâlâ devam etmektedir. Parlamenter sistemden uzaklaşan Türkiye, partili Cumhurbaşkanlığı ve tek adam rejiminin elinde perişan bir hâle dönüşmüş, vatandaşlar yiyecek ekmeye muhtaç hâle gelmiştir. 24 Haziran 2018 seçimleri öncesi "Bu kardeşinize yetkiyi verin, bu faizle, şununla, bununla nasıl uğraşılır göreceksiniz." diyen Sayın Cumhurbaşkanı, aradan geçen beş yıllık süreye rağmen milletimizden sürekli biraz daha sabır dilemiş ancak milletimizin sabrı kalmamış, sabır taşı çatlamıştır.

Ekonomide dünyada eşi ve benzeri olmayan bir ekonomik model denenmiş ve bu modelle âdeta akıntıya kürek çekilmiştir. Ülkemizde denenen ve ne idiği bilinmeyen bu ekonomik model, vatandaşları fakirleştirmiş, enflasyon, yüksek enflasyon ve kur artışına sebep olmuş, Merkez Bankasının kötü günler için saklamış olduğu ihtiyat akçeleri dahi harcanmıştır. Ekonomik dengeler tamamen bozulmuştur. Orta direk denilen bir kesim kalmamış, gelir adaletsizliği artmış, bir avuç azınlığın dışında toplumun büyük kesimleri fakirleşmiş, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaya mahkûm edilmiş, açlık sınırı 14.025 TL, yoksulluk sınırı da 45.686 TL'ye yükselmiştir. Hükûmetin 3Y'yle mücadele vaadi yerini yalanlara devretmiş, ülkemizdeki yoksul sayısı her geçen gün artmış, vatandaşlar sosyal yardıma muhtaç hâle gelmiştir. Partili Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilen 2018 yılında 3 milyon 494 bin 932 olan sosyal yardım alan hane sayısı, 2022 yılında 4 milyon 419 bin 286 haneye yükselmiştir. Ayrıca aynı yıl içinde şartlı eğitim ve sağlık yardımları kapsamında 3 milyon 279 bin 253 kişiye yardımda bulunulmuştur. Ekonomik sıkıntı yaşayan vatandaşların bankalara olan borçları da artmıştır. Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarına olan toplam borç 2 trilyon 208 milyar 668 milyon liraya yani neredeyse Türkiye bütçesine ulaşmıştır. Tüketici kredilerindeki toplam borç 1 trilyon 401 milyar lirayı aşarken ihtiyaç kredisi borcu da 877 milyar 279 milyon liraya yükselmiştir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'nin dünya ekonomisinden almış olduğu pay 1980 yılında yüzde 0,86 iken bu pay yüzde 0,84'e gerilemiştir. Türkiye ekonomisi yirmi iki yılda maalesef bir ilerleme kaydedememiş, gelişmekte olan ülkeler arasında en çok gerileyen ülke olmuştur. Ayrıca, Hükûmetin 2023 yılı hedefleri tutmamış, bu nedenle 2024-2026 Orta Vadeli Program'da da revizyona gidilmiştir. 2023 yılında hedeflenen millî gelir 2 milyar 383 milyon dolardan 1 milyar 67 milyon dolara, kişi başı millî gelirdeki 28.918 dolar hedefi 12.415 dolara, 500 milyar dolar olan ihracat hedefi 255 milyar dolara, yüzde 4,6 olan işsizlik hedefi 10,1'e ve yüzde 5 olarak hedeflenen enflasyon da yüzde 5'ten yüzde 65'e revize edilmiştir. Böylece, 2023 yılı hedefimiz olan Almanya gerçekte Zimbabve ve Gana'ya dönüşmüştür.

Enflasyon ve kur artışları milletimizi canından bezdirmiş, ülkeyi iyice fakirleştirmiş, her gün piyasada iğneden ipliğe her şeye zam yapılmaya başlanmıştır. Akaryakıt fiyatları üreticiler için en büyük girdilerden biri hâline gelmiştir. Daha altı ay önce seçim öncesi 18,63 TL olan motorinin litre fiyatı 37,78 TL'ye, 19,1 TL olan benzinin fiyatı da 35,18 TL'ye yükselmiştir. Akaryakıt zamları bütün ürünlerin ve hizmetlerin fiyatını da artırmıştır.

Kasım ayı enflasyon oranı TÜİK'e göre yüzde 61,98, İTO'ya göre 73,09 ve ENAG'a göre de 126,8 olarak gerçekleşmiş, 14-28 Mayıs 2023 seçimleri öncesi 19,60 TL olan dolar 29,15 TL'ye yükselmiştir. Maalesef, Türk lirası da büyük bir değer kaybına uğramış, 200 TL'lik banknotların tedavüle girdiği 2009 yılında 200 TL'yle 125 dolar alınabilirken bugün yalnızca 6,8 dolar alınabilmektedir. Enflasyon ve kur artışı en büyük banknotumuz olan 200 TL'yi âdeta eritmiş, tüketmiştir.

1 Bulgar levası 16,25 TL, 1 Gürcistan larisi 10,85 TL olmuştur. Türk lirası, Bulgaristan levası ve Gürcistan larisi karşısında dahi değer kaybedince Bulgarlar Edirne'ye, Gürcüler Artvin'e alışveriş için akın etmiş, Türk malları komşu ülke vatandaşları için kelepir hâline gelmiştir. Komşu ülke vatandaşları son yıllarda Türkiye'de market alışverişinin yanı sıra emlak almaya da başlamıştır. Türk lirasındaki değer kaybı ve yüksek enflasyon sonrası Türkiye yabancılar için cennete, aziz milletimiz için de cehenneme dönüşmüş...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BURHANETTİN KOCAMAZ (Devamla) - Bu iktidar Türkiye'yi yirmi iki yılda açlık, sefalet ve geçim sıkıntısıyla boğuşma noktasına getirmiştir. AK PARTİ sözcülerinin konuşmalarından gördüğümüz Türkiye'yle vatandaşın yaşadığı Türkiye'nin alakası dahi yoktur.

Yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.