Konu: | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 45 |
Tarih: | 24.12.2023 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; burada günlerdir konuştuğumuz sorunlar, özetle, bir yönetim krizi ve demokrasi sorunudur ve maalesef ki yeni de değildir. Dillerimiz, dinlerimiz, kültürlerimiz ve renklerimiz, bireysel veya toplumsal tüm farklılıklarımızla bir arada yaşamı mümkün kılacak tam bir demokrasi yerine tekçi bir anlayışla bir yüzyıl tüketildi. Toplumun tüm farklılıklarına rağmen dayatılan tekçilik, toplumu tüm boyutlarıyla kuşatırken başta Kürt halkı olmak üzere halkların seçimle de olsa başka bir kimlikten yönetici seçmesi, kendi değerlerini temsil ve yönetebilmesi hakkı elinden alınmıştır. Merkezî ve yerel yönetimlerde başka bir kimliğin temsil edilmesinin önüne geçilmeye çalışılmış, yasal veya fiilî engellemelerle egemenlik tek bir etnik kimliğe indirgenmiştir. Sadece bir etnik kimliğe tanınan yönetme hakkı dün olduğu gibi bugün de sürdürülmek isteniyor. Dün, Şark Islahat Planı'yla 1927-1952 arasında yargının bile üstünde olan umumi müfettişliklerle, 1987-2002 yılları arasında uygulanan OHAL ve süper valiliklerle yürütülüyordu; bugün ise atanan kayyumlarla. Burada kayyum meselesi çokça konuşuldu -iktidar partisi, ortakları, diğer muhalefet- çokça şey söylendi, biz de çok şey söyledik ancak bizler AKP'nin sığındığı, gerçeğe aykırı gerekçelerle yürüttüğü kayyum politikalarının yeni bir şey olmadığını bildik, yeni bir şeymiş gibi de bahsetmedik çünkü anlattığımız bu tarihsel gerçekler aynı zamanda kayyum politikalarının birer tarihidir. Daha iyi anlaşılması için: Bakınız, 1979 yılında yapılan yerel seçimlerde Urfa'nın Hilvan ilçesinde Nadir Temel, Batman'da ise Edip Solmaz bağımsız aday olarak Belediye Başkanı seçildiler. Peki, ne oldu? Batman Belediye Başkanı Edip Solmaz seçildikten yirmi yedi gün sonra öldürüldü. "Faili bulunamadı." dendi "faili meçhul" dendi. Nadir Temel ise kısa bir süre sonra görevden alındı yani yerine kayyum atandı. İşte 30 Ekim 2014 tarihinde karara bağlanan çöktürme planı ve 2016 yılından günümüze kadar sürdürülen kayyum politikalarına bu yüzden yeni değildir diyoruz.
Mecliste varlığımıza tahammül edilmemesinden partilerimizin kapatılmasına seçim barajlarından kayyumlara kadar hepsi Kürt'ün yönetme ve temsil edilme hakkına yapılan hukuksuz birer saldırıdır ve arka planda yüzyıllık tekçi tarih, tekçi anlayış ve politikalar bulunmaktadır; tam da bu yüzden "Kürt sorunu bir demokrasi sorunudur." diyoruz. Kayyum atanan, iradesi tanınmayan bir halkın yönetme hakkı elinden alınırken bu ülkede nasıl demokrasiden, nasıl demokratik seçimlerden söz edebilirsiniz?
Sayın milletvekilleri, bugün, dünden farklı olarak Kürt'ün iradesi önce hilelerle ortadan kaldırılmaya çalışılıyor; devreye konulan hileler yetmedi mi, o zaman zor aygıtları, o zaman gelsin kayyum atamaları çünkü asıl dert Kürt'ün kendini yönetmesini engelleme derdidir. Bu nedenle, iktidarı, sözde muhalif sistem partilerinin "hırsız" "ikiyüzlü" dedikleri, ağızlarına ne gelirse söyledikleri AKP'yi daha önce Iğdır başta olmak üzere tüm kritik ilçelerde açıkça destekledikleri gibi.
Ekranları başında bizleri izleyen değerli halklarımız, bugün de tıpkı 31 Mart 2019 seçimlerinde olduğu gibi hile yapılmak isteniyor. 2019 yerel seçimlerinde, Şırnak merkezde, seçmen kütüğündeki usulsüz taşımalı seçmenlerde partimiz itirazlarda bulunmuştu, tüm itirazlarımız delilli olmasına rağmen reddedilmişti ancak Mayıs 2023'te bu itirazlarımızın ve bu iddialarımızın gerçek olduğu ortaya çıktı. Nasıl mı? Şırnak İl Nüfus Müdürlüğü'nde görevli olan Abdülhakim Demir, işten atıldıktan sonra mevcut Şırnak Valisine göndermiş olduğu bir itirafnamede binlerce asker, polis ve memur kişiyi usulsüz biçimde seçmen kütüğüne kaydettiklerini hatta seçim askı listesini bile değiştirdiklerini hatta ve hatta bu işlemlerdeki suç ortaklarını tek tek sıraladı. Aynı seçim mühendisliği taktiği şimdi de uygulanmaya çalışılıyor; farkındayız, takipçisiyiz.
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Rüştü Tiryaki Vekilimiz Genel Merkezimizde, bu hafta çok ayrıntılı bir şekilde bir açıklama yaptı. Bizler bu kürsülerde, kendisi de bugün bu kürsüde, Şırnak merkezdeki bu usulsüzlük ve hilelere karşı iki ayrı adresteki irade gasbına değindik. Şırnak Vekili olarak ben de saymakla bitmeyecek olan hilelerin bir kısmına değineceğim.
Uludere'den başlayalım: Verilere baktığımızda, Uludere ilçe merkezine Şırnaklı olmayan 451 yeni seçmen gelmiş; hoş gelmiş de nereye gelmiş bakalım. Altı ay öncesine kadar olmayan bir adres, bina var ancak daire sistemi yeni eklenmiş bir adres: Kılaban Mahallesi Kale Sokak No: 13 Daire: 102. Daracık bir binada 451 kişinin 229'u bu adrese yeni kaydedilmiş. Mayıs seçimlerinde 4 seçmen olan bu bina ne olmuşsa bir anda 102 daireye, bir anda var olmayan bir adrese... Seçmen sayısı 1.606'ya yükselmiş ve bunların 1.377'si Şırnaklı bile değil. Biliyorsunuz, çeşitli nedenlerle, çoğu zaman ekonomik kaygılarla çokça gencimiz yurt dışına gidiyor ve bunların arasında kimi zaman yurt dışında olup oy kullanan vatandaşlar var. Son dönemlerde, yaşadığımız Şırnak'ta, ilçelerde siyasi ve ekonomik nedenlerle birçok gencin yurt dışına gittiğini biliyorduk ama meğerse dünyanın dört bir yerinden insanlar Uludere'ye göç etmiş; iş imkânları, hayat standardı iktidarca zirveye çıkarılmış Uludere'ye geliyorlarmış. İnanalım mı? Tabii ki değil. Yurt dışı seçmeni olarak gösterilen bu seçmenler, sınır ötesinde görevli bulunan 3.055 kişi Uludere'ye kaydırılmış.
Bir de Beytüşşebap'tan bir örnek vereyim: Karşıyaka Mahallesi, 14'üncü cadde. Adres sorgulama sisteminde askerî bölge görünen bu adrese Mayıs 2023'te 255, Ekim 2023'te ise 521 yeni seçmen kaydedilmiş. Bu hile nasıl fark edildi biliyor musunuz? Geçen dönemlerde bu adres taşımalarını halkın evlerine yapıyorlardı. Halk e-devletten bakıp, yerine gelen yeni seçmenleri görüp itiraz ettiğinde YSK mecbur kabul etmek zorunda kalıyordu. Şimdi, halkın da bizlerin de müdahale etmemesi için askerî üslerin olduğu yerlere, polisevlerine, resmî kurumlara aktarılan bu adreslerdeki itiraz ve hukuki süreç engellenmeye çalışılıyor. Yine, Güçlükonak'a son altı ay içerisinde köy ve beldeler hariç yeni 684 kişi taşınmış ancak bunların 592'si Şırnaklı değil. Peki, bu seçmenler kim? Neredeyse hepsi asker, hepsi polis, hepsi erkek, hepsi aynı hanede.
Sayın Kurul, Şırnak'taki yerel seçimlerden bahsediyorum ancak seçim sonucunu belirleyenler, yerelde yaşayanlar, Şırnaklı vatandaşlar değil. Şırnaklıların nerede yaşayacağına, nasıl yaşayacağına, nasıl hizmet alacağına Şırnaklılar karar veremiyor. Şimdi hepinize soruyorum: Bu kadar kolluk gücünün, güvenlik gücünün yığdırıldığı bir yerde biz alay komutanı mı seçiyoruz, belediye başkanı mı seçiyoruz? Soruyorum sizlere: Şırnak yönetimini kim seçiyor? Şırnaklılar mı güvenlik güçleri mi? Birileri seçim kazansın diye harcanan kamu kaynaklarına gelmiyorum bile. Tarafsız basına... Muhalefet gibi görünen, sözde muhalif olan iktidar destekçilerinden, yine, taraflı olan YSK ve yargıya gelmiyorum bile. Ancak, buradan bu hile ve irade gasbına yeltenenlere sesleniyorum: Ne yaparsanız yapın, bu halkın iradesini teslim alamayacaksınız. Sizi de diğer iktidarlar gibi tarihe; rantçı, rüşvetçi, halk dostu görünen halk düşmanı kayyumlarınızı da geldiği yere göndereceğiz. Değil binlerce, milyonlarca sahte seçmen bile getirseniz Botan halkının kendini yönetme iradesini teslim alamayacaksınız çünkü Kürtlerin Botan'ı, kendi şehirlerini yönetme talebi ve iradesi binlerce yıllık direnişle demlenmiştir. Bir kez daha bu kürsüden söylüyorum: Çalmakla sahip olunamayacak halk iradesi mutlaka kazanacaktır ve halkımıza duyarlılık çağrısı yapıyorum. Aynı zamanda, parti merkezimiz, Genel Merkez Hukuk Komisyonumuz, Seçim İşleri Komisyonumuz, yerel örgütlerimiz her bir adresi, bu hileleri tek tek yakından takip ediyor. Seçim sürecinin her bir aşamasında gasbedilmeye çalışılan halkın iradesini halkla birlikte hep beraber koruyacak ve bu hilelerinizi ortaya çıkaracağız. "Demokrasi" diyorsanız öncelikle halkın iradesine saygı duyacaksınız. Kimseyi kandırmayın, hukuksuzluk ve hilelerden vazgeçin. Tam da bu nedenle barış, demokrasi ve hak mücadelesi için cezaevinde direnen yoldaşları, başta Botan Şırnak halkı olmak üzere tüm halkımızı ve halkları saygıyla selamlıyorum.