GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:48
Tarih:27.12.2023

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, kaybettiğimiz 12 şehidimizi rahmetle anıyorum. Maalesef, hepimizin içini karartan bir durum var: Gencecik fidanlarımızın acısını, fakir ailelerin sıvasız evlerine düşen yangını söndürmesi gerekenler, maalesef ateşi daha çok harlamaya devam ediyor. Ayrıca, bu vesileyle PKK terör örgütünü de şiddetle lanetlediğimi belirtmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, şehit cenazelerinde Genel Başkanımızın çelenklerine saldırtan bu meczupları, bu provokasyon yapanları da kınadığımı belirtmek istiyorum. Maalesef, Genel Başkanımızın Manisa'daki bir çelengini AKP'den aday adayı olan bir belediye başkan adayı parçaladı. Gaziantep'te, yine, AKP aday adayı olan bir meczup parçaladı. Maalesef, değerli arkadaşlar, burada aslında utanması gereken birileri varsa... Şehit aileleri acısını yaşarken, bu acıyı yaşarken Genel Başkanı hedef göstermek, Genel Başkanın çelengini parçalatmak utanmazca bir davranıştır ve maalesef hem AKP'nin hem ittifak ortaklarının bu durumu provoke ettiğini burada huzurlarınızda söylemek istiyorum. Provoke eden o siyasi partileri de buradan huzurlarınızda kınamak istediğimi belirtmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, iftira atıyorlar bize, şehit haberi geldiği zaman iftira atıyorlar. Şimdi, sorulması gereken bir şey şu değerli arkadaşlar; AKP Grubuna söylüyorum, Cumhur İttifakı'na söylüyorum: Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Arkadaşınız kim? Eyalet sistemi isteyen, "Özerklik, federasyon konuşulmalı." diyen ortağınız. Domuz bağını meşru gören, Gaffar Okkan'ın katilleri sizin ortağınız, sizin arkadaşınız. Bunu bütün memleket bilsin, bütün dünya bilsin. (CHP sıralarından alkışlar) Terör arıyorsanız, terörle yandaş arıyorsanız önce ortaklarınıza, yandaşlarınıza bakacaksınız.

Değerli arkadaşlar, yine, Sayın Devlet Bahçeli "Teneke barakalardan kurulan üslerde görev alan kahramanlarımıza saldırıyorlar." diyor. Ya, sorarlar: Ey mübarekler! Bu çocukları, bu gencecik fidanları o Irak'ta, bırakın teneke barakaları, naylonla baş başa bırakan siz değil misiniz? Nasıl bir devletsiniz? Gencecik fidanlarımızı koruyamıyoruz. Onlar belki çatışma olmasa, PKK'nın saldırısı olmasa vallahi soğuktan ölürler. Geçtiğimiz günlerde orada görev yapan bazı arkadaşlarımızın videolarını gördüm; insan, bu memleketin bir milletvekili, bir yurttaşı olarak utandım; utanması gerekenler utanmıyor maalesef, o gencecik çocuklar o kötü şartlarda yaşamaya devam ediyor. Mutlaka bunun da hesabı sorulmalıdır.

NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) - Saldıranların hiç mi suçu yok?

VELİ AĞBABA (Devamla) - Şimdi, bir diğer konu, benim ilim Malatya, biliyorsunuz, 6 Şubat depremini yaşadık, ben de iki günden beri Malatya'daydım. Malatya, maalesef, hâlâ boynu bükük bekliyor. Resmen şehrin psikolojisi bozulmuş, resmen insanların psikolojisi bozulmuş. Eskiden cıvıl cıvıl olan caddelerde, maalesef, toz bulutundan yürüyemiyorsunuz, her taraf toz duman. Malatya âdeta bir tarlaya dönüşmüş ama vadedenlerin, yapması gerekenlerin vaatlerini tutmadığını da söylemek istiyorum. Malatya, maalesef, talihsiz bir il. Sırf iktidar üzülmesin diye sanki Malatya'da deprem yaşanmamış gibi bir hava vermeye çalıştılar, AFAD az hasarlı illerin başında saydı Malatya'yı ama buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum, Malatya yerle bir olmuş durumda, Malatya'da ne ticaret var ne esnaf var. Malatya boynu bükük ağlamaya devam ediyor.

Şimdi, vadedildi "2023'ün sonuna kadar 14 bin ev teslim edeceğiz." dendi, hâlâ teslim edilebilmiş değil. Malatya'da 103 bin konut yapılması gerekiyor, ihalesi gerçekleştirilen konut sayısı 14 bin maalesef. On ayın sonunda, değerli arkadaşlar, 103 bin konuttan 3 bini bile hazır değil, 3 bini bile hazır değil. İnsanlar neyi bekliyor? Damı olan, bacası tüten, başını sokacağı bir ev bekliyor. Hâlâ telefonlar alıyoruz "Konteyner yok, konteyner yok, konteyner yok." Maalesef, insanlar konteyner bulamıyorlar. Konteynerde hava şartları nedeniyle yaşam zor gözüküyor. Hâlâ yapılan bölgelerde, İkizce bölgesinde yapımı devam eden konutların altyapıları kağnı hızıyla ilerliyor, bunu da belirtmek istiyorum. Maalesef depremden dolayı Malatya hâlâ acıyı çekmeye devam ediyor. Esnaf sıkıntılı, alışveriş yapamıyor. İnsanlar alışverişe nereye gidiyor? AVM'lere gidiyor, dışarıdan gelen firmalar para kazanıyor, Malatya esnafı onları izlemeye devam ediyor, esnafın durumu sıkıntılı. Maalesef bununla ilgili de bir çözüm üretilebilmiş değil. Eğer böyle giderse maalesef, Malatya yaşam olmayan boynu bükük bir kent olarak kalmaya devam edecek. Maalesef, iktidar partisi de bunu görmezden geliyor, bunu da belirtmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen tamamlayın.

VELİ AĞBABA (Devamla) - Sağ olun Başkanım.

Çok sorun var, mutlaka çiftçinin Ziraat Bankasına olan borçları ertelenmeli, esnafın borçları ertelenmeli, BAĞ-KUR primleri ertelenmeli, destek olunmalı, Malatyalı ekmeğe muhtaç kalmış durumda.

Bir başka önemli konu, değerli arkadaşlar, geçtiğimiz günlerde Malatya'daki, barodaki avukatlar bir eylem gerçekleştirdi, "tek çatıda adliye" yürüyüşü gerçekleştirildi. Maalesef, Malatya'da 7 ayrı binada adalet dağıtılmaya çalışılıyor. Depremden önce de ilçede olmayan bina, adliye binası bizim Malatya'daydı maalesef. Kasım ayı sonunda Adalet Bakanı açıklama yaptı, "İhale yapacağız." dedi, hâlâ ihale yapılabilmiş değil. "Ocak ayı" diyorlar, maalesef, avukatlarımız da mağdur olmuş durumda. Malatya köyüyle, şehir merkeziyle kötü durumda. Malatya hâlâ depremi yaşamaya devam ediyor, bu sabah da Doğanşehir merkezli bir deprem oldu. Deprem oldukça insanların psikolojisi bozuluyor, kentin psikolojisi bozuluyor, bunu da hem sizlerin hem Türkiye'nin dikkatine sunmak istiyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)