GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:48
Tarih:27.12.2023

SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yıllardır bu kürsüden, torba yasanın Anayasa'ya aykırılığını, bütüncül olmayan yasa yapma tekniği alışkanlığının yeni yeni sorunlara yol açtığını, diğer komisyonları yok sayarak sadece Plan ve Bütçe Komisyonu üzerinden yapmayı olağanlaştıran bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesini anlattık durduk. Bunu sadece biz görmüyoruz, üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşların da gündeminde yer aldı, Avrupa Konseyinde bulunan Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu iki hafta önce bir rapor yayınladı ve bu raporda Türkiye'ye defaatle torba yasa uygulamasından vazgeçilmesini tavsiyede bulunduklarını ancak bir türlü bu tavsiyenin gerçekleşmediğini eleştiri olarak yer aldırmışlar; Türkiye'ye de Haziran 2024'e kadar bu konuda süre vermişler. Yani bir söz var ya "Azıksız yola çıkanın iki gözü torbada olur." diye; sizin de bu plansız, programsız yönetememezliğiniz yüzünden bu Meclis gözünü, başını torbadan alamadı.

Değerli milletvekilleri, hepinizin zorlukla yüzleştiği bir yılı geride bırakıyoruz. Doğal afetler, anayasa ihlalleri, iş cinayetleri, intiharlar, emek hırsızlığı derken açlık, sefalet dolu bir yılı geride bıraktık. 2023 neredeyse bir yıl değil on yıl gibi geçti hepimize. Yaşadıklarımızı geride bıraktık ama bunları unutmuyoruz tabii ki. Mesela, depremin acılarını ve hâlâ sarılamayan yaralarını unutmak mümkün mü? İşçiye, memura, emekliye, çiftçiye dayatılan sefaleti unutmak mümkün mü? Hemen hemen her gün bir kadın katledildi, bunu unutmak mümkün mü? Toprağa verdiğimiz kınalı kuzularımızı unutmak mümkün mü? Bu kürsüde gerçekleri haykırırken kaybettiğimiz milletvekili arkadaşımız Hasan Bitmez'i unutmak mümkün mü? Yargıtay eliyle Meclise ayar vermeye çalışılmasını unutmak mümkün mü? İhtiyaca rağmen atanmayan öğretmenleri, kadro bekleyen mühendisleri, işsizlikten intihar eden gençlerimizi unutmak mümkün mü? Kara para aklayan fenomenlerinden futboldaki saadet zincirine kadar bu ülkedeki hemen hemen her kokuşmuşluğun altından bir AKP'linin çıkmasını unutmak mümkün mü? İktidarın vaatleri vardı, bunları da unutmuyoruz; mesela mülakat kaldırılacaktı, staj ve çıraklık mağdurları hakkını alacaktı, mesela esnaf 7200 prim günüyle emekli olacaktı, mesela memura 3600 ek gösterge uygulanacaktı, mesela taşeron işçiler kadro alacaktı; bu seçim vaatlerinizi tutmadığınızı unutmak mümkün mü? Hani bir şarkıda diyor ya: "Sizi unutmaya ömrümüz yeter mi?" Yetmez bizim ömrümüz. (CHP sıralarından alkışlar)

2024 yılına girerken benim de bu Meclisteki son konuşmam. Bu ülkedeki eşitlik, özgürlük, demokrasi, mutluluk, huzur için, saray için değil tabii, halk için daha fazla umut, daha fazla direniş, daha fazla dayanışmayla emekçinin, ezilenin, üzülenin, dara düşenin, gün yüzü görmeyenin; hırsızlara, arsızlara, utanmazlara karşı yani kötülere karşı iyilerin galip geleceği bir yıl diliyorum hepinize.

Sözlerime son verirken -mademki son konuşmam- bir şiirle bitirmek istiyorum:

"Haykır acını ey halk, baş eğme haykır

Bir yol kavşağındasın ve ancak

Yaraların, haykırışlarla onarılır

Bir yol kavşağındasın ve senin

Değişmek için çırpınıyor kaderin

Kuşan alnında biriken o kara teri

Sırtında şakırdayan kırbacı kopar

Soluk al, ışıldat o mazlum yüreğini

Bak; korlaştı acıların, kozalandı

Ey halk, parçala şu nankör suskunluğunu

Baş kaldır artık

Sevginin ve öfkenin uğultusunu

Bağrına vura vura taşırken sana

Karşılık gözetmiyor o gencecik insanlar

Ne barbarın tehdidi, ne dişleri kıran elektrik

Dalga dalga yayılan o rüzgârı durdurabilir

Bu direniş senin için ey halk

Bu çığlık senin kollarınla

Yıkılsın şu köhne dünya

Ve coşkuyla yeniden kurulsun diye çınlatıyor hayatı

Bir yol kavşağındasın fakat

Mutlaka değişecek kaderin

Bunu bekliyor şu ıslak çukurlarda yürüyen şu yoksul çocuk

Bunu bekliyor gözevleri kurutulmuş analar

Bunu bekliyor zincirin oyduğu bilek

Bunu bekliyor açlık, kuraklık, ılık ılık akan kan

Bunun için en gençlerimizi ölümle tanıştırdık

Kuşan kendini artık,

Biraz da gövdeni yüreğinle kırbaçla

Ey halk, haykır acını; bu kara dumanı dağıt" diyor, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)