GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Konya'nın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:52
Tarih:24.01.2024

ÜNAL KARAMAN (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Konya'mızın ve ülkemizin geleceğini tehdit eden sorunlar hakkında konuşacağım. Bu sorunların başında tarımsal üretim alanlarının azalması, yabancılara toprak satışlarındaki artış ve sığınmacı kaçak probleminin toplumsal etkileri yer almaktadır.

Konya'daki tarım sorunlarına değinmeden önce hepinizin bildiği bir skandalı hatırlatmak istiyorum: Geçtiğimiz kasım ayında Çumra ilçemizde bulunan Toprak Mahsulleri Ofisinin kiralık deposundaki 7.500 ton hububat ortadan kayboldu. Olayın detayları hakkında bilgi almak için Tarım ve Orman Bakanlığına 7 sorudan oluşan bir önerge vermiştim. Yetmiş gün sonra gelen cevapta yalnızca Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından iki müfettiş görevlendirildiği, tespit, incelaeme ve soruşturmaların devam ettiği ifade edilmiş, diğer sorularıma hiçbir cevap verilmemiştir. Buradan tekrar soruyorum: İki ayı geçkin bir sürede bu soruşturmanın bitmeme gerekçesi nedir? Oluşan kamu zararı kimden ve nasıl tazmin edilecektir? Yoksa bu olayın üstü bir şekilde kapatılmaya mı çalışılmaktadır? Bir kez daha hatırlatıyoruz: Bu olayı adli ve idari boyutlarıyla açıklığa kavuşturmak, iktidarın tüyü bitmemiş yetimlere olan borcudur.

Kıymetli milletvekilleri, tarımsal üretim potansiyeli en yüksek iller arasında yer almasına rağmen, çiftçiye yararı olmayan tarım politikaları sebebiyle Konya'da tarım kârlı bir sektör olmaktan çıkmıştır. Yüksek girdi maliyeti altında ezilen çiftçilerimiz her sezonu borçla kapatıp yeni sezonu daha fazla borçla açmaktadır. Borç ekip dert biçen bu sistem artık sona ermelidir. Yanlış tarım politikaları, bitmeyen sulama projeleri, obruklar, tarım arazilerinin amaç dışı kullanılması gibi sebeplerle Konya Ovası üretim üssü olma özelliğini kaybetme riskiyle karşı karşıyadır. Biz bu vahim tabloyla uğraşırken dünyada gıda milliyetçiliği yükselmekte, gıda arz güvenliği ve gıdaya kesintisiz erişim parola hâline gelmektedir. Günümüzde savaşlar yalnızca ordular üzerinden cephe hatlarında yapılmamaktadır; bu doğrultuda her köy bir kale, her tarla bir siper, her çiftçi bir neferdir. Tarımsal üretim Türkiye'nin beka meselesidir ancak iktidarın konuya bu çerçeveden bakmadığı çok açıktır. Çiftçisini toprağa küstürdüğünüz Konya, 2022'de yabancıya arazi satışlarında 1'inci sırada yer almaktadır. 2023 yılında da yabancıların Konya Ovası'na olan ilgisi devam etmiştir. Bu gelişmeler ışığında 2023 yılında Konya'da yabancılara ne kadar toprak satışının olduğuna dair soru önergelerimiz diğer birçok önergemiz gibi cevapsız kalmıştır. Topraklarının ne kadarının yabancıların eline geçtiğini bilmek, arazilerinin ne kadarının tarım dışı kaldığını öğrenmek tüm Konyalıların en doğal hakkıdır. Verimli arazilerimizin yabancılara geçmesi basit bir mülkiyet devri değil, memleket meselesidir.

Kıymetli milletvekilleri, memleket meselesinin bir diğer boyutu ise sayıları gün geçtikçe artan sığınmacı ve kaçak göçmenlerdir. Göç İdaresinin verilerine göre, Konya'da kayıtlı Suriyeli sayısı 119.664 kişidir her ne kadar tartışılsa da. Resmî rakamların ötesinde bir o kadar kayıtsız kaçak bulunduğu tüm Konyalıların şahit olduğu bir gerçektir. Bu gruplar, oluşturdukları kayıt dışı istihdam ve işletmelerle Konya ekonomisine büyük zarar vermektedir. Esnafımız bu kayıt dışılıkla rekabet edemez hâle gelmiş, birçok işletme bu sebepten dolayı kapatılmıştır. Türk vatandaşı bir sayacının Suriyeli atölye sahibi sığınmacıdan iş istemesi üzerine duyduğu "Yabancıları çalıştırmıyoruz." cevabı eminim ki kanınıza dokunuyordur, iktidarın Türk milletini düşürdüğü hâlin açık bir beyanıdır.

Aynı şekilde, bu gruplar yarattıkları gettolarla birçok mahallemizin çehresini değiştirerek toplumsal sorunlar doğurmaktadır. Bu gruplar arasında doğan örgütleşmenin yakın gelecekte yalnızca toplumsal değil millî güvenlik sorunu olması kaçınılmazdır. Ağustos 2023'te Konya'da Suriyeli aşiretlerin pompalı tüfeklerle vahşice birbirlerine saldırdıkları olay hâlâ hafızalarımızdadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ÜNAL KARAMAN (Devamla) - Bu namluların yarın Türk milletine dönmeyeceğinin bir garantisi var mıdır? Dünün kriz olarak yorumlanan durumu, bugün açık bir tehdit hâlini almıştır. Yabancı istihbaratların etkili bir aparatı olarak kullanılabilecek bu kaçakların ülkemizde geçirdikleri fazladan her gün Türk milletinin çıkarları için doğrudan tehdittir. İktidar bu tehdidi görmezden geliyor olsa da Türk milliyetçileri olarak bizler, Türk'ün öz vatanında garip hâle getirilmesine karşı dimdik duracak, yurdumuzun stratejik göç mühendisliğine kurban gitmesine asla müsaade etmeyeceğiz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)