GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tokat'ın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:52
Tarih:24.01.2024

KADİM DURMAZ (Tokat) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, televizyonları başında bizi izleyen aziz milletim; hepinize saygılarımı sunuyorum.

Bugün 24 Ocak, onurlu Gazeteci Uğur Mumcu'nun katledilişinin 31'inci yılı. Cinayetin failleri hâlâ bulunamadı. Uğur Mumcu'yu saygı ve rahmetle anıyorum.

Yine, Diyarbakır'da görev yaparken halkın gönlünde taht kuran Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın şehit edilişinin 23'üncü yıl dönümü; saygı ve rahmetle anıyorum.

Yine, partimizin değerli büyüğü, eski Dışişleri Bakanımız, ülkemizi diplomatik alanda en iyi şekilde temsil eden İsmail Cem'i vefatının 17'nci yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum.

Tokat, gelinen noktada, AK PARTİ'nin yirmi bir yıllık iktidarı sonunda gelişmişlik sıralamasında 56'ncı sırada yani iktidara cömertçe oy veren benim hemşehrilerim tek başına ülkeyi yöneten iktidar eliyle Türkiye'de geri kalmışlıkta 56'ncı sıraya kadar düşürülmüş; bunun vebal ve sorumluluğu Tokat'tan aldığının hakkını vermeyen AK PARTİ iktidarında. Yine, Tokat, cumhuriyetin değerli birçok fabrikasını da kaybetmiş ve bunları yâd ederken şunu unutmadan sizlerle paylaşmak istiyorum. Atatürk, Reji'yi millîleştirip TEKEL yaparken şu anda ülkemizde o uluslararası sigara dağıtımı yapan şirketlerin başında bulunan kişinin söylediği söz şu: "Yüzyıl da geçse biz bunu sizden geri alacağız." diyor ve değerli milletvekillerimiz, ne acı ki yerli ve millîliği diline pelesenk etmiş AK PARTİ iktidarı ve onun ortağının sayesinde TEKEL yeniden yabancılara satılmış. Şöyle de bir anekdotu paylaşırsam vahim tabloyu hepiniz içiniz acıyarak görürsünüz: Tütünün kilosu köylüde 100 lira, sigaranın kilosu 6 bin lira. Yani 100 liraya aldığınız bir ürünün veresiyesi yok. 6 bin liradan satacağınız bir ürünü emperyalist ülkelere altın tepsiyle yerli ve millî AK PARTİ teslim etmiş.

Tokat, tabii, tarım bölgesi; 3 kıymetli büyük ovası olan, her birinden akarsuları geçen ama bunun yanı sıra da ne acı ki AK PARTİ iktidarıyla gözden çıkarılmış bir il. Sayın Cumhurbaşkanı on iki yıl önce Tokat'a, Tokat-Turhal arasına demir yolu sözü vermiş, daha sonra, Sivas'a hızlı tren gelince "Çamlıbel Tüneli'yle bağlantı ve Yıldızeli'de bir istasyon" denmiş ama bunların hepsi maalesef hayal oldu. Nedir? Siz ülkenin kaynaklarını birilerini zengin etmek için kullanıyorsunuz. Bu planlamadan yoksun anlayışınızla bu olmaz.

Çiftçiye, köylüye geliyorum: Bakın, süte 22 Ocakta 2 lira zam geldi arkadaşlar, yem yüzde 100 arttı. Şöyle düşünün: Şeker fabrikasının geçtiğimiz cumartesi günü -Geçmişte 118 bin üyesi vardı, 50 bine düştü- kongresinde çoğunluğu sağlayamadı. Yani bizim kırsaldaki yaş ortalamamız AK PARTİ iktidarı sayesinde 58'e düşmüş. Yani genç yok, üreten yok, çiftçi o mümbit ovalarda maalesef üretmiyor. Tabii, bu da yeterli değil.

Son zamanlarda klasik, devasa, dünyanın vazgeçtiği şehir hastanesi -şehir efsanesi- konuşuluyor. Arkadaşlar, Tokat'ın ilçeleri büyük. İlçelerde devlet hastanesi de var ama bu hastaneler ilçelerimiz birbirine yakın olduğu hâlde çoğu branşlardan yoksun, üniversitemiz de aynı şekilde bazı branşlardan yoksun. Akıllı ve akılcı olan; insanları şehir merkezine, bir noktaya taşıyıp o kentin trafiğini keşmekeş etmektense Turhal ile Zile arasına bir hastane... 14 kilometre mesafe ikisinin arası ve ikisinin hekimlerini koyduğunuz zaman, branşların dolduğu, hastaların da şehir merkezine sirküle olmadığı bir çözüm bulunabilir.

Yine, Erbaa-Niksar arasına -D100 Kara Yolu'nun geçtiği bir yer- buraya bir hastanenin, aynı zamanda bu uluslararası yol kenarına trafik kabiliyeti yüksek bir hastanenin yapılması mutlaka çözüm merkezli olacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

KADİM DURMAZ (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.

Ve mevcut şehirdeki hastanemizin alanına yine bir ilave yapılabilir ama temel çözüm bu merkezle olmalıdır.

Yine, tabii, İbni Haldun'a toplumların çöküşünü sormuşlar -tam da günümüzde AK PARTİ'yi çağrıştırıyor- diyor ki: "Dayanışmanın yok olduğu, üretimin zayıfladığı, tüketim çılgınlığının arttığı, vergilerin artırıldığı, göçün hızlandırılması, yönetenlerin kibri, adaletsizliğin yaygınlaşması, umutların kırılması, liyakatin dikkate alınmaması, gösteriş, riyakârlık ve bunun topluma reva görülmesi o toplumları çökertmeyi hızlandırır."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KADİM DURMAZ (Devamla) - Ve yine, Sümmânî'nin size öğüt anlamında bir dörtlüğü var, diyor ki:

"Sümmânî söz söyler iktidarınca

El elden üstündür arşa varınca

Süleyman'a söz öğretti karınca

Nasihat dinlemek noksanlık değildir."

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)