Konu: | İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 52 |
Tarih: | 24.01.2024 |
MUSTAFA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sadece bir fikrî takip olsun düşüncesiyle kayıtlara girmesi için bir konudan bahsedeceğim. Dün, burada, İsveç NATO oylamasını gerçekleştirdik. Biraz önce, Amerika Dışişleri Bakanlığının yaptığı açıklamada "Türkiye'nin F-16 filosunun modernleştirilmesini destekliyoruz. Ancak kongrenin, oynayacağı, kilit rolü olduğunu da kabul ediyoruz." şeklinde bir açıklama yaptı. Dolayısıyla, bizim burada attığımız adımın dün F-16'ları almamızın garantisi olmayacağını ifade etmiştik; bunu buradan bir kere daha kayıtlara geçirmek istedim.
Saygıdeğer milletvekilleri; bir devletin en önemli gücü sistemidir. Sistemin olmadığı yerde, kurumsal aklın olmadığı yerde hiçbir soruna çözüm bulamazsınız. Biz, bugün, emekli aylıklarını konuşuyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı, BAĞKUR'a bağlı emeklilerin aylıklarının memur emeklileriyle denk hâle getirilmesi noktasındaki tartışmaları yapıyoruz ama bu sürece gelene kadar yaşadığımız bunca krizin aslında ne tür bir kurumsal akıl yoksunluğu olduğunu bizlere gösterdiğini de üzülerek görüyoruz. Önce yüzde 37,5; sonra yüzde 42,5; şimdi yüzde 49,25; bunların tamamının yaşandığı süreç hepi topu on beş yirmi günlük süreç. Niye yüzde 37 açıkladık, niye yüzde 49'a geldik? Böyle bir plansızlığın, böylesine açıklamaların içindeki tutarsızlığın topluma yaşattığı acıyı, topluma yaşattığı olumsuzlukları görmekten uzak bir şekilde sonuç almaya çalışıyoruz ve maalesef her bir attığımız adımın da toplumda ne tür yaralar açtığını görmekten uzak bir şekilde yol almaya gayret ediyoruz.
Şimdi, bu yılın emeklilere ait bir yıl olacağına dair açıklamalar oldu, emekliler yılı ilan edildi 2024 yılı. Ben şimdi bazı istatistikleri sizlerle paylaşmak istiyorum: 2003'te en düşük işçi emekli maaşının asgari ücrete oranı yüzde 1,47 iken 2024 yılında bu yüzde 0,61'e düşmüş. 2003 yılında en düşük işçi emekli maaşının asgari ücrete oranı 1,47 iken yani işçi emeklisi asgari ücretten yüzde 47 daha fazla maaş alıyorken bugün maalesef onun yüzde 40 altında maaş almaktadır ve en düşük memur emeklisi maaşı asgari ücretin altında yani 2024 yılında bu oran yüzde 0,80'e düşmüştür. En düşük memur emeklisi maaşı asgari ücretten yüzde 20 daha düşük hâle gelmiştir. Şimdi, Türkiye'de 15 milyon emekli var. Ekim 2023 itibarıyla Türkiye'de bu emeklilerin yüzde 66,9'u işçi emeklisi, yüzde 12,8'i BAĞ-KUR tarım hariç emekliler var, sonra BAĞ-KUR tarım emeklileri. 15 milyon insandan bahsediyoruz, 15 milyon insanın beklentisine cevap veremiyoruz. Aynı zamanda, TÜİK'ten bir taraftan trajikomik bir açıklama duyuyoruz, bu açıklamada TÜİK diyor ki: "Enflasyon yüzde 64,7 ama hissedilen yüzde 129,4."
Değerli arkadaşlar, Allah aşkına, böyle bir anlayışla, böyle bir çıkışla nasıl biz yol bulabileceğiz, nasıl insanlarımızın dertlerine çare olabileceğiz? Kırk yıl çalışıp 2018'de emekli olan bir genel müdür 200 bin lira emekli ikramiyesiyle ev alabiliyordu -yani beş yıl öncesinden bahsediyorum- şimdi, yaklaşık 800 bin lira emekli ikramiyesi alabilmesine rağmen bir sıfır araba alamıyor. Biz işçi, işveren arasında, uyguladığımız kimi kanunlarla, ne bileyim işte, işsizlik sigortası vesair gibi yapmaya çalıştığımız adımlarla insanların sorunlarını çözmekten ziyade işçi ile işvereni karşı karşıya getiren, onları birbiriyle mücadeleye dönüştüren, onlar arasındaki problemde doğru hakemlik yapamayan, birbirleriyle çatıştıran bir anlayışı, maalesef, onlara reva görüyoruz. Değerli arkadaşlar, bu anlayışla, kurumsal aklın olmadığı bir mantıkla bizim sorunlarımızı çözme olasılığımız yok. Bugün, birbirinden bağımsız dört tane konuyu getirip mini bir torba yasa yaptık. Yarın bu torba yasalar artar, her bir torba yasa da insanımıza acı olarak geri döner diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)