GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Oturum Başkanı TBMM Başkanı Vekili Bekir Bozdağ'ın, CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, Saadet Partisi Grup Başkan Vekili Bülent Kaya ile İYİ Parti Grup Başkan Vekili Erhan Usta'nın 30 Ocak 2024 tarihli 54'üncü Birleşimde okunan Yargıtay 3. Ceza Dairesinin yazısının yokluğunun, bulunmadığının tespitine dair dilekçelerinin işleme alınmamasıyla ilgili tutumu hakkında usul görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:55
Tarih:31.01.2024

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, merhabalar.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde konuşma yapmanın ölçüsü babayiğit olmakla değil ama hukuka uygun olmakla, bilgi sunmakla ölçülür. (CHP sıralarından alkışlar) Biz de babayiğitçe değil ama hukuka uygun ve bilgi sunarak bir konuşma yapmak istiyoruz.

Arkadaşımızın söylediğine cevap vererek başlayayım, Anayasa'nın "Yasama dokunulmazlığı" başlıklı 83'üncü maddesinin üçüncü fıkrası Sayın Başkan: "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez." Gördünüz mü? Anayasa 83, fıkra üç.

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - 14'üncü maddeyi de okuyun.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Demek ki bu işler babayiğit olmaktan değil Anayasa'yı iyi bilmekten geçiyor. (CHP sıralarından alkışlar)

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Keşke babayiğit olsanız!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Gelelim ikincisine...

Ya, babayiğitlik tartışmasına girerseniz, hani orada ben varım da anlamı yok burada, anlatabiliyor muyum, anlamı yok burada. (CHP sıralarından alkışlar)

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sen açtın! 14'üncü maddeyi oku!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Sokaklar bilir bizim babayiğitliğimizi, seninle ölçülmez orası yani onu söyleyeyim; sokaklar, mahalleler bilir.

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Seninle hiç ölçülmez! O işe girersen çıkamazsın! Seninle hiç ölçülmez!

MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Anayasa'nın 14'üncü maddesini oku!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Gelelim buraya.

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Bir okusana Anayasa 14'ü!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, bu tartışmalar yapıldı; usul tartışması yapıyoruz, farkında mısınız? Usul tartışması yapıyoruz.

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Hayır ama burada bir oku!

MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - O zaman ona göre konuş!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Ya, Anayasa Mahkemesi üyelerini de siz atadınız, Yargıtay üyelerini de siz atadınız; 2 mahkeme arasında atadığınız adamlar kapışıyor, utanmadan bunu sorun hâline getiriyorsunuz ya! (CHP sıralarından alkışlar) İnsan biraz utanır be! Biz mi atadık Anayasa Mahkemesi üyelerini, Yargıtay üyelerini biz mi atadık? Aranızda anlaşamıyorsunuz ve utanmadan hâlâ burada konuşuyorsunuz.

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Laf kalabalığı yapma!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Bana laf ettiriyorsunuz yani.

Bakın, buraya gelelim.

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Anayasa'nın 14'üncü maddesini oku! Laf kalabalığı yapma!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Sen bir susar mısın!

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Ben susmam!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Susmazsan başka şey yapacağım, tamam mı! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Ne yapacaksın!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Sus, tamam mı! Sen bir şey yapmazsan ben yapayım istersen!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, eğer karşılıklı konuşma yaparsak hatip meramını anlatamaz, anlattığında da biz anlayamayız.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Beni kimse laf atarak susturamaz.

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Tartışmayı kendin açıyorsun burada "Öyle yaparım, böyle yaparım." diyorsun, ne yapacaksın?

BAŞKAN - Her defasında uyarıyorum, lütfen hatibi saygıyla dinleyelim.

Buyurun Sayın Günaydın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Şimdi, gelelim buraya. Bir Türkiye Büyük Millet Meclisi düşünün ki...

ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Dün beni konuşturmadınız, dün beni konuşturmadınız! (CHP sıralarından gürültüler)

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Başkanım, bağırmayın. Niye bağırıyorsunuz?

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Ya ne bağırıyorsun! Sayın Başkan, müdahale eder misiniz.

BÜLENT KAYA (İstanbul) - Başkanım, bağırmaya hakkınız yok bize.

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri...

ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Gökhan Bey, dün beni konuşturmadınız.

BAŞKAN - Sayın Güler...

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Sayın Başkan, Grubumuza elini kolunu sallayarak konuşmasın! İndirsin o elini, o elini indirsin!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Bu yakışıyor mu ya, bu yakışıyor mu? Grup Başkanısın, yakışıyor mu?

ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Kendi Grubunuzu uyarın!

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Böyle bir şey olur mu Başkanım?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Güler...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Gelirsin, konuşursun, ben sana özel konuşma ayarlarım; gel istediğin yerde konuşalım seninle, tamam mı?

BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, lütfen...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Hukuktan konuşalım, Meclisten konuşalım.

BAŞKAN - Gruplar arası oturanlar arasında bir sataşma olmasın.

Sayın Güler, lütfen...

ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Kendi grubunuzu uyarın! Dün beni konuşturmadınız!

SEMRA DİNÇER (Ankara) - İndir o elini! Bu ne be! İndirsene şu elini! Bugün mü geldi aklın başına?

ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Dün beni konuşturmadınız!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Ne kadar heveslisin ya bir adamın milletvekilliğini düşürmeye, ne kadar heveslisin ya! İçinizdeki faşizm bu kadar nasıl ortaya çıkıyor ya!

ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Grubunuzu uyarın, grubunuzu!

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Yirmi dört saat sonra mı düşüyor jetonunuz?

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Sakin ol biraz, sakin ol! Bir milletvekilliği düşürülüyor, bunun utancını yaşa biraz ya, biraz utancını yaşa bunun, biraz hüznünü yaşa be! (CHP sıralarından alkışlar)

ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Sen yaşa, sen!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Arkadaşlar, dünyada hiçbir parlamento, parlamento üyelerinden birisinin vekilliğinin bir yargı kararıyla düşürülmesini bu kadar hevesle, bu kadar şevkle karşılayamaz. Kendinize hâkim olun, hiç olmazsa...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, Sayın Günaydın, lütfen tamamlayalım, bir dakika ilave ediyorum.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - En baştan süre alacağım Başkanım.

Usul konusunda konuşmalara geleyim... Bu yargılama dediğin, adama 2 kere "Kovuşturmaya yer yoktur." kararı verildi, 2014 yılında. 2020 yılında 1 kere beraat kararı verildi. Siyasi yargılama nedir biliyor musunuz? Başınıza gelince anlarsınız, biz çok siyasi yargılamadan geçtik. Dolayısıyla, bu kadar hevesle, bu kadar şevkle birisinin Parlamentodan düşürülmesini alkışlamayın. Hiç olmazsa deyin ki: "Ayarı bozulan kantar bir gün bizi de tartar, azıcık sakin olalım." Biraz böyle olun. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi, gelelim buraya, arkadaşlar...

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Tehditlerinizle korkutamazsınız bizi!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Ya, senin neyini tehdit edeyim ya! Sen kimsin ki ben seni tehdit edeyim!

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Senin tehditlerinden korkmayız!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Azıcık sus da öğren! Sen kimsin! (CHP sıralarından alkışlar)

FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Sen kimsin!

BAŞKAN - Sayın Hatip, lütfen...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Tehdit edilebilir bir şey olması lazım.

ALİ KIRATLI (Mersin) - Siyasi yargılamaları bu ülkede siz yaptınız yıllarca!

BAŞKAN - Sayın Günaydın, lütfen ama bakın...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Konuşmaları keserseniz...

BAŞKAN - Ama ben de dinliyorum, siz Genel Kurula hitap edin.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Bana cevap veriliyor. Cevap vermeyim mi? Sataşma yapsın, cevap vermeyim mi?

BAŞKAN - Siz Genel Kurula hitap edin, meramınızı anlatın. Cevap verin, Genel Kurula dönün, hitap edin diyorum.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Gruba döneyim değil mi?

BAŞKAN - Genel Kurula, Genel Kurula...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Genel Kurula hitap edeceğim de laf atılmamasını sağlarsanız...

BAŞKAN - Sayın Başkan, ben uyarıyorum bakın, karşılıklı... Bütün grupları uyarıyorum.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Laf atarsa cevap vereceğim. Laf atılmamasını sağlayın.

BAŞKAN - Ama burada bu uyarıya uyanlar...

ALİ KIRATLI (Mersin) - Bu ülkede siyasi yargılamaları yıllarca "Ce-Ha-Pe" yaptı, 60'da yaptı, 80'de yaptı, Merve Kavakcı'da yaptı.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Bravo canım, bravo(!) O ezberlerini tekrar et sen! Sen eğer darbe istiyorsan bugüne bak ve partine bak, tamam mı! Sen ona bak!

ALİ KIRATLI (Mersin) - Sen kendine bakacaksın!

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Şimdi, gelelim buraya. Bir usul tartışması yürütmeye çalışıyoruz, usul tartışması yürütmek de bir bilgi ister, İç Tüzük'ü bilmeyi gerektirir; zor iş. Mesela, söyleyelim, 68/2 nedir? Söyleyin, yıllardır milletvekilliği yapıyorsunuz, 68/2 nedir? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı 68/2'ye dayanarak burayı kapattı. Ne demek istiyor? "Sükûneti sağlayamıyorum, Meclisin devamını sağlayamıyorum, onun için kapatıyorum." diyor. Hepimiz hep beraber yaşadık. (AK PARTİ sıralarından "Sayenizde" sesleri, gürültüler) Sayemizde... Refah Partisi bundan yirmi yıl evvel burada haksızlık yapıldığı zaman kürsü işgali yaptı, bunlar dünyanın bütün parlamentolarında olur, hiç mi görmediniz ya!

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günaydın...

GÜLCAN KIŞ (Mersin) - Sesi açın Başkan.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - İki dakika daha verin Başkan.

BAŞKAN - Sayın Günaydın, iki dakika uzattım, şimdi bir dakika daha veriyorum son kez, uzatma yapmayacağım.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Ben sizden adalet falan bekliyor değilim.

BAŞKAN - Ben adaleti...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Siz -bir kere daha söylüyorum- hesabınızı yapın -ki sizden başka hiç kimse bunu okuyamıyor- Numan Kurtulmuş yurt dışına sizin Başkanı olduğunuz zamanı da denk getiriyor ki siz okuyacaksınız diye, önce bunun bir hesabını verin. (CHP sıralarından alkışlar)

İSMAİL ERDEM (İstanbul) - Seni ilgilendirmez.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Gelelim buraya. Herkes kendi hesabını tarih önünde şu anda veriyor, grup olarak da veriyorsunuz. Burada sükûneti sağlayamayıp da 68/2'den kapatan Meclis Başkan Vekili, stenograflar burada not edemezken, kâtibin söylediğini kimse duyamazken, sükûnet sağlanamamışken nasıl okuttu bu kararı?

İSMAİL ERDEM (İstanbul) - Ne işiniz vardı orada?

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Rahmetli Hasan Bitmez bu kürsüde vefat ederken, düşerken aranızdan "Allah gazabını verdi." diye bağıranlar vardı. (CHP sıralarından alkışlar) Bunu saptayamayan stenograflar o yazıyı nasıl saptadılar?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSMAİL ERDEM (İstanbul) - Ne işiniz vardı?

GÖKHAN GÜNAYDIN (Devamla) - Bir müdahale etmediğiniz stenograflar kalmıştı, onu da yaptınız. Dolayısıyla, ifade ediyorum: Bu Türkiye Büyük Millet Meclisi bu kadar hukuksuzlukla, bu kadar Anayasa tanımazlıkla yürüyemez. Türkiye'nin tekrar demokratik bir cumhuriyete dönüşebilmesi için de elimizden gelen her türlü mücadeleyi bundan sonra burada da vereceğimizi ifade ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)